Ona söyleyeceğim tradutor Português
885 parallel translation
Ona söyleyeceğim.
Vou contar-lhe.
- Ona söyleyeceğim!
- Vai ouvir!
Arayıp, bunu ona söyleyeceğim.
Vou ligar-lhe a dizê-lo.
Kısaca ona söyleyeceğim büyük umutlar vaat ettiğidir.
E as minhas notícias para ele são que ele têm grandes esperanças.
Bir dahaki buluşmamızda ona söyleyeceğim.
Talvez lho diga, da próxima vez que o vir.
- Ona söyleyeceğim.
- Vou dizer-lhe isso.
- Ona söyleyeceğim.
Preciso dizer-lhe.
Ona söyleyeceğim.
Eu direi.
- Ona söyleyeceğim.
- Dir-lhe-ei.
Seni ona söyleyeceğim, ortak. Noel süsü olarak.
Entregar-lhe-ei-isso, amigo... como presente de Natal.
Ona söyleyeceğim. - Seni de seviyorum.
- Também gosto muito de si.
Gelecek sefere ona şampanya sevdiğimi söyleyeceğim.
Para a próxima, digo-lhe que gosto de champanhe.
İngiltere'ye gidebilirsem babanı bulup ona gerçeği söyleyeceğim.
Se eu regressar a Inglaterra, conto a verdade ao seu pai.
- Ona gerçeği söyleyeceğim.
- Contar-lhe a verdade.
Ona başka birini sevdiğimi söyleyeceğim.
Vou dizer-lhe que amo outra pessoa.
Ona aynen böyle söyleyeceğim.
Digo-lho de chofre.
- Ona aynen böyle söyleyeceğim.
- Digo-lho de chofre.
- Ona bir şey söyleyeceğim.
- Tenho algo para lhe dizer.
- Ona ne düşündüğümü söyleyeceğim!
- Olha que eu entro e digo o que penso.
Lermontov'un yanına gidip ona hiç bir tiyatronun ikimizi kaldıracak kadar büyük olmadığını söyleyeceğim!
Desta vez vou ter com Lermontov... e explicar-lhe que não há teatro suficientemente grande para nós os dois. Você e eu!
Ona kanın elbiseye nasıl bulaştığını ve her şeyi bildiğimizi söyleyeceğim.
Dir-lhe-ei que sabemos da mancha de sangue e do que ela pretende.
İş yaptığın adamı çağır buluşalım ona bir şey söyleyeceğim.
Convoque uma reunião com as pessoas para quem trabalha tenho uma coisa a dizer-lhes.
Söyleyeceğim şarkıları, oynayacağım oyunları ona seçtirdim.
Deixava-a escolher as canções que gravava, os espectáculos que faria.
Pearl yemin etmişken, ona söyletmek haksızlık olur. - Sana ben söyleyeceğim.
Não é justo fazê-la contar quando ela jurou que não contava.
Ona senin bana göre köle olmadigini, Truva Prensesi olacagini söyleyecegim.
Explico à rainha que, para mim, você não é uma escrava, mas sim a minha futura Princesa de Tróia.
Evet birazdan Stenberg'i arayıp ona, yanımda bir bayan olacağını söyleyeceğim.
Sim, só tenho que avisar a Stenberg que terei companhia.
Onu arayacağım ve ona birbirmizi sevdiğimizi söyleyeceğim ve sen bana engel olmayacaksın!
- Vou-lhe ligar e dizer-lhe que estamos apaixo - nados e tu não me vais impedir!
- Ona kim olduğumu söyleyeceğim.
Eu estou indo dizer quem eu sou.
Ona ne söyleyeceğim?
O que lhe hei-de dizer?
"Onu parka çıkaracağım ve hayvanat bahçesinde ona hayvanların tek tek isimlerini söyleyeceğim." "Ona anlatmalı küçük çocuklara vurmamasını... ve neden annesini sevdiği kadar babasını da sevmesini."
"Explicar-lhe porque não deve bater nos meninos pequenos... e por que ela deve amar a mãe tanto quanto o seu pai a ama."
Zamanı gelince ona doğruyu söyleyeceğim.
Digo-lhe a verdade quando for altura.
- Ona ne söyleyeceğim?
- O que é que lhe digo?
Ona senin hasta olduğunu ve beni uyandırmak için kimse olmadığını mumların hazır olmadığını ve Tawny'nin nalsız olduğunu söyleyeceğim.
Vou dizer que vocês todos estão doentes... e ninguém acordou-me. As velas não estavam prontas... e o Tawny não estava pronto.
- Sanırım ona yalan söyleyeceğim.
Acho que lhe vou mentir.
- Ona söyleyeceğim!
- Eu lhe direi!
Ben ona yazıp, yanıma gelmesini istediğimi söyleyeceğim.
Eu escrevo-lhe e digo-lhe que o quero comigo.
Ona hizmetçinin yanlış bildiğini ve senin evde olmadığını söyleyeceğim.
Direi-lhe que não está em casa.
Ona basit ve samimi bir şekilde doğruyu söyleyeceğim.
Direi-lhe a verdade.
Ona hemen söyleyeceğim.
- vou dizer se o
Hemen ona yazıp görüşmek istediğimi söyleyeceğim.
Vou escrever-Ihe imediatamente e dizer-Ihe que queres vê-lo.
Bunları ona söyleyeceğim.
Direi a ela.
Ama ona umurumda olmadığını söyleyeceğim.
Falarei com ela e direi que não gosta de mim.
- Ona ne söyleyeceğim, efendim?
- O que lhe digo, senhor?
Ona geldiğinizi söyleyeceğim.
Dir-lhe-ei que estiveram cá.
Ona yarın söyleyeceğim.
Vou dizer-lhe amanhã.
Uygun zamanda söyleyeceğim ona.
Quando for a altura, eu mesmo conto.
Ona, ikinci sınıfta saklandığımı söyleyeceğim.
Vou dizer-lhe que me escondi na segunda classe.
Aynen böyle söylediğimi söyle ona - Söyleyeceğim ona Gabriel!
Só preciso de uns cinco homens por uma hora ou duas.
Ona ne söyleyeceğim?
Que lhe direi?
Kenny'yi arayacağım ve müşterilerimi ona devredeceğimi söyleyeceğim.
Vou avisar o Kenny que ele pode ficar com o restante dos meus clientes.
Ona söyleyeceğim.
Eu digo-lhe.
söyleyeceğim 241
ona sor 138
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona söyleme 26
ona sor 138
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona söylemedin mi 18
ona sorun 49
ona söyledim 87
ona söyleme 26