English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ O ] / Ona söz verdim

Ona söz verdim tradutor Português

421 parallel translation
Ona söz verdim...
Dei-lhe a palavra.
Bunun asla bilinmeyeceğine dair ona söz verdim.
Prometi-lhe que nunca o revelaria.
Ona söz verdim.
Prometi-lhe.
Cotillon için ona söz verdim.
Prometi-lhe dançar o cotilhão.
Ona söz verdim, dedim.
Eu dei-lhe a minha palavra.
Babamın isteğiyle ona söz verdim.
O meu pai prometeu-me a Aella, deu a sua palavra.
Böylece ona söz verdim, Noel arifesiydi, Bir Fransız'ı, vurmak için ona söz verdim.
Por isso prometi, na Véspera de Natal, que um dia eu mataria um francês por ele. - Leutnant, já esteve em Paris?
Ona söz verdim. Üzgünüm çocuğum, fakat o genç adamı bir daha asla görmemelisin.
Desculpa minha filha, mas não podes voltar a ver esse jovem outra vez.
Ona söz verdim...
Senhor, eu prometi-lhe...
- Bak Shooter... - Ona söz verdim.
- Shooter, eu tenho de...
Ormanda benimle birlikte kalabileceği konusunda ona söz verdim.
Prometi-lhe que ele podia ficar comigo na selva.
General Huerta Cumhuriyet Ordusu'nun başıdır. Başka ne yapabilirim.Ona söz verdim.
General Huerta é o cabeça do Exército Republicano, dei-lhe a minha palavra.
Hayır efendim, ona söz verdim.
Não, senhor, eu prometi-lhe.
Bu gece evde olacağım diye ona söz verdim.
Prometi-lhe que ia a casa esta noite.
Bu gece sevgi dolu, özel, ya da öyle bir gece olacak diye ona söz verdim.
Que seria una noite romântica e especial.
Ona söz verdim.
Prometi-Ihe a ela.
Ona söz verdim.
Eu prometi-lhe.
Ona söz verdim.
Fiz-lhe uma promessa.
Seninle konuşabileceği konusunda ona söz verdim, yan odada. Paul nasıl?
O Paul?
O kadar berbat, perişan bir halde görünüyordu ki, ama o itiraz etmeden önce arabaya biniverdim, ona avuç dolusu altın gösterdim ona söz verdim eğer beni 20 dakikada St. Monica Kilisesi'ne götürebilirse, altınları ona vereceğime.
Ainda hesitou quando me viu tão maltrapilho, mas subi para o cabriolé antes de ter tempo de recusar, mostrei-lhe um punhado de soberanos e prometi-lhe um se chegássemos a Saint Monica no espaço de 20 minutos.
Ona söz verdim!
Dei-lhe a minha palavra.
Bu iş için ona söz verdim. Bana borçlusun!
Prometi um trabalho ao gajo, deves-me uma.
- Çünkü ona söz verdim.
- Porque lhe prometi.
Ona söz verdim.
Dei-lhe minha palavra.
- Ve ben ona söz verdim.
- E eu prometi a ela.
Ona söz verdim.
Eu dei-lhe a minha palavra.
Ona iyi bir koca ve baba olacağıma dair söz verdim.
Prometi-lhe que me ia tornar num bom pai e marido.
O anketle ilgilenmiyor. Ve ben ona rahatsız edilmeyeceğine dair söz verdim.
Ele não está interessado em sondagens e eu prometi-lhe que não seria incomodado.
Ben ona söz verdim, vermedim mi?
Dei-lhe a minha palavra, não dei?
Ona, kendisine bir yer ayarlama işini bizzat üstleneceğime dair söz verdim.
Prometi-lhe secretamente garantir que haveria lugar para ele.
Ona inciyi bulacağıma ve kendisine teslim edeceğime söz verdim. İnci mi?
Prometi-lhe encontrar a pérola.
Ona Dr. Stein'a söylemeyeceğime söz verdim.
Prometi que não lhe levava o Dr. Stein.
Ona söz verdim.
Ele sussurra-me quando estamos sós.
Ne bulduğumuzu ona haber vermeye söz verdim.
- Teria dito o que poderia encontrar.
Hayır. İstediği başka bir şey için söz verdim ona.
Não, prometi a ele tudo o que ele me pedisse.
Ona vişneli kek pişirmeyi öğretmeye söz verdim.
Prometi ensinà-la a fazer torta de cereja.
- Söz verdim ona, Efendim
Dava-lhe minha palavra, senhor.
Katarina Krafft'ı önerdim, adresini verdim ve ona bundan bahsetmeye söz verdim.
Recomendei-lhe a Katarina Krafft, e dei-lhe a morada dela, prometendo falar com ela. É tudo.
Ona gazetesini yedireceğime söz verdim, çünkü o lanet sözler işkembesine layıktı.
Ia obrigá-lo a comer o seu próprio jornal.
Ona senin Cholet yemeğinden yedireceğime söz verdim.
Prometi-lhe um prato de "shoulet".
Bu yıl, gerçekten de orada olacaksın. Çünkü ona ben söz verdim.
Este ano, vais mesmo estar lá, porque eu prometi-lhe.
- Ona geri döneceğime söz verdim.
- Mas acho que não acreditou.
Ona göz-kulak olacağıma dair söz verdim.
Prometi tomar conta dela.
Ona nasıl balık tutulacağını göstereceğime söz verdim.
Prometi ensiná-la a pescar.
Ona bir biftek ısmarlayacağıma söz verdim.
Prometi comprar-Ihe bifes.
Ona 5 hafta önce karısının doğum günü partisine katılmak için söz verdim.
Prometi-lhe há cinco semanas atrás que iria à festa de aniversário da mulher.
Sana da ona da söz verdim!
Pronto, prometi aos dois!
Seni ölürken seyredebileceğine söz verdim ona.
Dei-lhe a minha palavra que podia ver-te morrer.
Efndiniz benim için 3 şey yapmaya söz verdi bu yüzden, hayatlarınızı kurtarmak için, panzehiri ona verdim
Seu Mestre prometeu fazer três coisas para mim. Por isso lhe dei o antídoto para salvá-los.
Ona, galaksiyi göstereceğime söz verdim.
Prometi mostrar-lhe a galáxia.
O gün, ona bunun bizim ortak baş yapıtımız olacağına dair söz verdim.
Naquele dia prometi-lhe... que esta seria a obra da nossa vida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]