Onun yüzünden tradutor Português
1,227 parallel translation
Onun yüzünden gülünen bir adam durumuna düşmeyeceğim.
Ninguém vai rir de mim, nem ele.
Çin'e... Onun yüzünden mi döndünüz?
Regressou á China por causa dessa pessoa?
Mitch'e Sonny'yi kurtarması için 22 kilo eroin vermiştim. Mitch'e Sonny'yi kurtarması için 22 kilo eroin vermiştim. Onun yüzünden elimde mal kalmadı.
Sim, dei ao Mitch uns quilos para recuperar o Sonny.
Onun yüzünden hepimiz öleceğiz!
Ela vai matar-nos a todos!
Evet, onun yüzünden ve burayı sevdiğim için.
Sim, por ele e porque gosto de viver aqui.
Ailemin, onun yüzünden bana Martine ismini verdiklerini düşündükçe çıldırıyorum.
Quando eu penso que os meus pais me chamaram Martine por causa dela.
- Gerçekten onun yüzünden mi geldin?
- Ele consegue fazer você gozar?
Karım onun yüzünden öldü.
É o responsável pela morte da minha mulher.
Bu onun yüzünden oldu.
É por causa dele.
En kötüsü de onun yüzünden başarılı olamadım.
E queres saber a pior parte? Por causa dele eu não fui bem sucedida.
Onun yüzünden bilgiyi Dixon aldı.
Por causa dele, o Dixon acedeu a informação.
Onun yüzünden hapse gireceğiz.
Ele vai acabar nos enviando para a cadeia.
Onun yüzünden taşınmam!
Não por culpa dele.
S1W'u onun yüzünden yakalandı.
Os S1W caíram por causa dele.
Tamam, ama onun yüzünden bütün hafta çifte vardiya yapmak zorunda kalacağız.
Certo. Mas temos de fazer turnos duplos até ao final da semana por causa dele.
Sırf onun yüzünden değil.
Não é só ele.
Onun yüzünden bu kasaba defalarca yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.
Ele levou esta cidade à beira da destruição vezes sem conta.
Onun yüzünden cam kırma alışkanlığım oldu.
Ganhei o hábito de viver com janelas quebradas.
Elbette üzgünüm. Onun yüzünden çalışmak zorunda kalacağım.
É claro que tenho pena do Sam, ele foi para o trabalho e acontecer uma coisa dessas.
Yani üzerinde o şey varken ikimizin de buluşacağı bir sürü randevuyu onun yüzünden kaçırdın, tamam mı?
Digo, custou-nos muitas discussões por causa dessa coisa?
Onun yüzünden kendimi kötürüm hissediyorum.
Ela me faz sentir um deficiente.
Onun yüzünden mi? Evet, onun yüzünden.
Isto é por causa dela?
Onun yüzünden.
Por causa dela.
Sen onun yüzünden öldün!
Não vai morrer se não for por ele.
Ama onun yüzünden değil.
- Não é por ela.
Gitmezsem, onun yüzünden olduğunu sanacak... ... ve ezik duruma düşeceğim. Bu, benim kültürümde ciddi bir meseledir.
Se eu não for, ele pensará que é por causa dele e eu faço má figura. isso é algo muito grave na minha cultura.
Eğer onun yüzünden sana birşey olursalbununla yaşayamam işte
O que não aguento é se te acontecesse alguma coisa por causa dele.
Oz'a onun yüzünden geri döndün.
Voltou para Oz por sua causa.
Evet, onun yüzünden bir buçuk sene kefaretimi ödedim.
Sim, e estive castigado um ano e meio por causa dele.
Diyorlar ki, sponsorlar üniforma ve aletleri onun yüzünden veriyorlar.
Consta que vão ter um patrocínio de equipamento graças a ele.
- Onun yüzünden hep kavga ettiğimiz repçi.
- O rapper com quem discutimos.
Singapur'a onun yüzünden taşındım.
Fora por causa dela que me mudara para Singapura.
- Onun yüzünden ağlardı.
- Ela chorou por causa dele.
Semenov ve onun gibiler yüzünden kaybettik.
Com o Sémenov, até os que o tinham já o perderam.
Yani Louie ve onun babasıyla olan durumum yüzünden.
Bem, a minha situação com o Louie e o pai dele.
Babamın yüzünden. Babam, onun yoldaşı, arkadaşı... ona ihanet etmiş.
Porque o meu pai, o meu pai, seu companheiro, seu amigo, denunciou-o.
ONUN solucan deliği deneyleri için yapılan tüm yarı lanetli değişimler yüzünden seni küçük kaltak...
! Por causa, sua mula vagabunda... de todas as modificações para os experimentos dele de wormhole.
Bu gemideki herkes... onun gibi mantıklı bir işkadını bile... federaller yüzünden yaşamlarından olabilirler.
Toda a gente nesta nave, até mesmo uma legítima mulher de negócios como ela, tem a vida em risco por causa daquele federal.
Bu gemideki herkes... onun gibi mantıklı bir işkadını bile... federaller yüzünden yaşamlarından olabilirler.
Todos nesta nave, até uma mulher de negócios legítima como ela, correm perigo por causa daquele polícia.
- Onun varlığı yüzünden.
E estou. Por causa dele.
Ne için olduğunu hatırlamıyorum fakat onun acı çekmesi yüzünden olduğunu söyleyebilirim.
Assim de repente, diria que é porque ele está a sofrer.
Demek ki onun evinin durduk yerde akan bir sifonu yokmuş. Ve büyük bir neden yüzünden evden ayrılan bir sevgilisi de.
A casa dela não tinha um autoclismo que descarregava sem razão e um namorado que se ia embora por uma grande razão.
Ne cüretle onun bir yabancı yüzünden küçük düşüp utanmasına izin verirsiniz?
Como se atreve a que ela sofra humilhação e embaraço.... - ás mãos de uma forasteira?
Kocasının atık sanayisindeki yüksek konumu yüzünden bu hakaretlerden en çok etkilenen maalesef Carmela oldu ama birçoğumuz onun kadar alındık.
Infelizmente devido ao elevado estatuto do marido dela na industria dos lixos... é ela que suporta os maiores insultos Mas houve muitas de nós que ficaram igualmente ofendidas
Onun evine gittik ve bir Japon haiku şiirindeki hece sayısı yüzünden tartıştık.
Assim, fomos para a casa dela, tivemos uma estranha conversa acerca do número de sílabas que tem a palavra haiku.
Bütün hayatım boyunca onun senin yüzünden acı çekmesini izledim.
Vi-o a sua vida inteira a sofrer às tuas custas.
Onun hakkında endişeliyim, eğer yemeğini yemediyse düşük şeker yüzünden komaya girmiş olabilir.
Estou preocupado porque se ele não jantou pode entrar em coma com uma hipoglicemia.
Bana söyledikleri yüzünden onun dişlerini dökmen gerekirdi.
Devia ter-lhe partido os dentes pelo que me disse.
- Onun futbol idmanı yüzünden olduğunu söylemişti.
- Disse que tinha sido do treino de futebol.
Sınavda fiziksel bir işkence olmayacak olsa da eminim ki onun sorgulama yetenekleri yüzünden öğrenciler psikolojik baskıya maruz kalacaklardır.
Outra? Explica lá isso bem... Se aceitarem fazer e falharem...
Onun yüzünden iki yüz bin dolar zarar ettik.
O tipo custou-nos 200 milhenas.
yüzünden 18
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21
onun gibi bir şey 154
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onun neyi var 30
onun için 179
onun yerine 89
onun da 23
onun adı 76
onun babası 21
onun gibi bir şey 154
onun mu 44
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun adı neydi 18
onun gibi 58
onun sorunu ne 32
onun dışında 36
onun için üzülüyorum 44
onun derdi ne 28
onun suçu değildi 17
onun nesi var 154
onun için endişeleniyorum 35
onun adı neydi 18
onun gibi 58
onun sorunu ne 32
onun dışında 36
onun için üzülüyorum 44
onun derdi ne 28
onun suçu değildi 17