Oradalar tradutor Português
1,589 parallel translation
Orada! Oradalar!
Aqui estão eles!
Hala oradalar.
Ainda lá estão.
- Hâlâ oradalar.
- Ainda lá estão.
İşte oradalar.
Ali estão eles.
İşte oradalar.
Aqui estão eles.
Onlar hala oradalar.
Eles continuam lá.
Olivia ve kocası oradalar... ... ve Drake'in tek istediği onu yakalayıp öpmek. Ama yapamıyor.
A Olivia e o marido dela vão estar lá e o Drake só quer é agarrá-la e beijá-la, mas não pode.
Rachel ve Phoebe çoktan beri oradalar, tamam mı?
A Rachel e a Phoebe já lá estão, percebes? Já devem ter comecado.
Ama oradalar.
Mas eles estao ali.
- Tüm yol boyu oradalar mıymış?
- Estiveram aqui dentro a viagem inteira?
Şimdide doğu yakasının ekibi iyice kalabalık bir şekilde oradalar.
Agora, os do Este voltaram, andam a vender.
İşte oradalar.
Estão ali.
İşte oradalar.
Aqui estão eles!
Getirdim, oradalar.
Trouxe, estão aqui.
Oradalar.
Lá dentro!
- Tanrım, oradalar işte!
- Oh, meu Deus, ai estão eles!
Oradalar mı?
Elas estão aí, ou quê?
Oradalar.
Ali estão eles.
Hayranlar seni memnun etmek için oradalar.
As fãs existem para agradar.
Neyi, ne zaman, nasıl istiyorsan onları yapmak için oradalar, evlat.
Para fazer o que queres, quando quiseres e como quiseres.
- İşte oradalar. - Evet.
- Lá estão.
Bunlar insanların kolay kolay itiraf edemeyecekleri ürkütücü konular ama onlar da tam oradalar.
São assuntos muito assustadores para pessoas falarem, e sentem-se bem por dentro.
Koşalım, oradalar!
Saiam da frente, Cockneys irlandeses!
- İşte oradalar.
- Ali vão eles. Vamos!
Oradalar.
Aqui estão eles.
İşte tam oradalar.
Ali. Que chatice.
Hala oradalar mı?
Eles ainda estão aí?
Hayır, oradalar işte.
Não, lá estão eles.
İşte oradalar.
Ali estão.
İnan bana, halen oradalar.
Confie em mim. Eles ainda lá estão dentro em algum lugar.
- Ah, işte oradalar.
- Aqui estão elas.
Oradalar!
Ali!
İşte oradalar.
Lá estão eles.
- Bu sabah da oradalar mıydı?
- E onde estavam esta manhã?
İşte oradalar!
Ali estão eles. Leva-me lá abaixo.
İşte oradalar!
Ali estão eles.
Oradalar!
Ali estão eles.
Birbirlerinin içine düşüyorlar, bilirsin, onlar, uh... oradalar, herşeyi yalıyorlar, bir adam içeri giriyor, boşaltmaya hazır... onların istediği bu değil.
Elas estão na maior sem ele, a fazerem sexo oral uma à outra, sabe, estão... Estão lá, a lamber tudo... e o tipo entra, está pronto para ejacular e não é isso que elas querem.
Hey, Marcus ve Tom oradalar.
Hey, estão ali o Marcus e o Tom.
Mr. Monk ve Miss Fleming hala oradalar mı?
O Sr. Monk e a Srta. Fleming ainda estão ai?
İşte oradalar, rahat ve güvendeler her şeyi harekete geçirir.
Ali estão elas todas aconchegadas e seguras. Põe tudo o resto em movimento.
Oh, işte oradalar.
Oh, aqui estão eles.
Oradalar!
Ali estão eles! Aguentem!
Hâlâ oradalar.
Ainda ali estão.
Kalkıyorum! - Oradalar!
Estou a sair!
İşte oradalar.
- Onde estão os homens voadores?
Oradalar.
- Lá estão eles!
Oradalar.
Está lá.
Tamam, oradalar.
- Bem, cá estão eles.
Ronnie, oradalar.
São eles.
İşte oradalar.
Ali estão eles!
orada 2281
oradaki 168
orada mısın 598
oradaydım 213
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada biri var 50
oradaki 168
orada mısın 598
oradaydım 213
oradayım 18
oradaydı 145
oradasın 44
oradan 69
orada kimse yok 63
orada biri var 50
orada dur 223
orada ne var 123
orada olacağım 346
oradadır 18
orada ne yapıyorsun 161
orada bekleyin 25
orada mı 137
orada olurum 25
orada biri mi var 55
orada neler oluyor 224
orada ne var 123
orada olacağım 346
oradadır 18
orada ne yapıyorsun 161
orada bekleyin 25
orada mı 137
orada olurum 25
orada biri mi var 55
orada neler oluyor 224
orada duruyor 22
orada kal 348
orada mısınız 104
oradaki kim 37
oradan uzak dur 20
oradan çık 18
orada durun 51
orada olduğunu biliyorum 100
orada değil 122
orada kalsın 17
orada kal 348
orada mısınız 104
oradaki kim 37
oradan uzak dur 20
oradan çık 18
orada durun 51
orada olduğunu biliyorum 100
orada değil 122
orada kalsın 17