Pekälä tradutor Português
76,813 parallel translation
Pekala, işte bildiklerimiz bunlar.
Está bem, isto é o que sabemos.
- Pekala. - Benden ne yapmamı istiyorsun?
- O que é que precisam que eu faça?
Tamam, pekala, eğer ben Joe West olsaydım nerede olurdum?
Está bem, se fosse Joe West, onde estaria?
Pekala, yeni gibi oldu.
Está bem, novinha em folha.
- Pekala... Dünya 2'de duyuları gelişmiş ve zeka seviyesi yüksek olan goriller var.
Está bem, existem gorilas conscientes, altamente inteligentes e evoluídos na Terra 2.
- Merak etme. - Pekala.
- Não te preocupes.
- Vay be. Pekala.
- Caramba.
- Pekala, halledelim şu işi.
- Vamos lá.
- Pekala Barry. Bir planım var.
- Barry, tenho um plano.
Pekala Cisco.
Está bem, Cisco.
Pekala, onu alt etmenin başka bir yolunu bulmalıyız.
Então precisamos de descobrir outra forma de derrotá-lo.
Pekala.
Está bem.
Pekala Joe, hazır mısın?
- Pronto, Joe?
Pekala, neyiniz var sizin?
O que é que está a acontecer?
- Pekala.
- Está bem.
- Evet. Pekala.
- Está bem.
Pekala beyler, biraz ara verelim.
Malta, vamos respirar.
Pekala, Savitar'ın ödümüzü iyice koparmasından başka bir şey öğrenebildik mi?
Além do Savitar estar a apavorar-nos mais, aprendemos alguma coisa?
Pekala çete, sanırım hepimiz bunun Killer Frost'un Caitlin'in kararlarını etkilemesi olduğu konusunda hemfikiriz.
Pessoal, penso que todos concordamos que este é um caso simples do lado Killer Frost da Caitlin - que nublou o julgamento dela.
Pekala aptal metal parçası beni efendine götür.
Pedaço de metal idiota, leva-me até ao teu líder.
Pekala, eminim ki STAR Labs'teki herkes bizi buradan çıkarmaya uğraşıyordur.
Sei que todos no STAR Labs estão a trabalhar para tirar-nos daqui.
Pekala, unutma ki Iris gibi görünse de Iris değil.
Lembra-te, ela pode parecer-se com a Iris, mas não é a Iris. - Eu sei.
Pekala.
- Está bem.
Pekala J'onn, ufak bir ikili komboya ne dersin?
J'onn, o que acha de apanhá-lo de surpresa?
Pekala...
Está bem.
Pekala, ilk parça gitti, tebrikler.
Esse é o primeiro pedaço. Muito bem.
Pekala, bakın ne diyeceğim? Aslında üçlü...
Querem saber, nós...
- Hadi ama! Pekala!
Sabes de uma coisa?
Pekala, işe koyulalım.
- Vamos começar o espectáculo.
Hazırız. Pekala, yakmaya hazırız.
- Está bem, pronto para apagar.
Pekala, bak. Seni sandalyeye tekrar oturtalım.
- Apenas volta para a cadeira.
Pekala Barry, şu fotoğraflara bak.
Barry, vê estas fotografias.
Pekala! Hala böyle güçlerim olduğuna inanasım gelmiyor.
Não acredito que tenho estes poderes.
Pekala Barry, bir şey hissedeceksin.
Barry, vais sentir qualquer coisa.
Pekala. İşte karşımızdaki bu : - Güvenlik kameraları.
Está bem, é com isto que lidamos, câmaras de segurança.
Pekala Joe. Iris'i buradan uzak bir yere götürmen gerekiyor.
Joe, preciso que leves a Iris para um lugar longe daqui.
Pekala, şeye bineceksiniz... Doğu asansörüne?
Vocês vão no elevador leste?
Pekala, bülten.
Muito bem. Aguenta-te aí.
Pekala iyi.
- Não. - Por favor, Trish.
- Pekala.
Está bem.
Pekala o halde.
Então, está bem.
Pekala bana adresini gönder. Şimdi onunla görüşürüz.
Está bem, envia-me a morada dele.
Pekala...
Certo...
Pekala pek iyi değildi.
Pois, não correu bem.
Pekala.
Certo.
- Pekala olsun tamam.
- Está bem.
- Pekala, sevgilim Leo ile Anglers'taydım.
Certo, sim. No Anglers, com o meu namorado, o Leo.
- Pekala, seninle irtibatta olacağız.
Está bem. Vamos manter-nos em contacto.
Pekala beni tanımıyor olsaydın benimle sevişmek ister miydin?
Está bem, olha, se tu não me conhecesses, quererias ter relações comigo?
Pekala deneyelim bakalım.
Certo, vamos ver.
Pekala ne yapıyoruz?
Certo, o que estamos aqui a fazer?
pekala 22014
pekâlâ 6922
pekâla 317
pekalâ 59
pekala o zaman 74
pekâlâ o zaman 20
pekala efendim 27
pekâlâ efendim 20
pekala evlat 48
pekâlâ evlat 19
pekâlâ 6922
pekâla 317
pekalâ 59
pekala o zaman 74
pekâlâ o zaman 20
pekala efendim 27
pekâlâ efendim 20
pekala evlat 48
pekâlâ evlat 19