Pişman olacaksın tradutor Português
677 parallel translation
O yerliye yalancı olduğunu bir kanıtlayabilsem! Pişman olacaksın!
Se pudesse provar àquele nativo que é um mentiroso, prendiam-no!
Pişman olacaksınız.
Väo arrepender-se.
Bu yaptığına çok pişman olacaksın.
Vão arrepender-se por isto.
Ünlü Olduğumda Çok Pişman Olacaksın, Rachel.
Vais arrepender-te quando eu for famosa, Rachel.
Lucy'yle tanışınca böyle konuştuğuna pişman olacaksın.
Vai rir-se do modo como fala quando a conhecer.
Karıştığınıza pişman olacaksınız.
Arrepender-vos-eis da interferência.
Pekala ama buna pişman olacaksın.
Eu sento-me, mas vai arrepender-se.
Buna pişman olacaksın.
Vai arrepender-se disso.
- Doğduğuna pişman olacaksın.
Liga-me já para a cadeia. Xerife.
İnanmadım ama oynamadığına pişman olacaksın.
Não, mas vou fazê-lo desejar ter apostado.
O uçak kalkarsa ve sen onunla gitmezsen pişman olacaksın.
Se o avião partir e não estiveres com ele, hás-de arrepender-te.
Buna pişman olacaksın Malo. Gün gelecek bu yaptığına çok fena pişman olacaksın.
Vai arrepender-se disto, Marlowe, o dia virá em que se vai arrepender amargamente.
Sabahleyin uyandığında... kendini böyle aptal durumuna düşürdüğüne pişman olacaksın.
De manhã acordo-a... e vai estar arrependida por ter sido uma tonta.
Beni rahat bırak yoksa pişman olacaksın.
- Cale-se ou vai atrair o diabo.
Doğduğuna pişman olacaksın.
Vai preferir nunca ter nascido.
Eğer yine o pencereden dışarı çıkarsan, buna çok pişman olacaksın delikanlı.
Tommy! Pára com isso! E se voltas a sair pela janela, vais arrepender-te!
- Dışarı çıkmayın, pişman olacaksınız!
Não vá lá, vai arrepender-se!
- Geri döndüğüne pişman olacaksın.
Navio à vista!
Çok pişman olacaksın.
Vai arrepender-se deste dia.
- Pişman olacaksınız.
- Vai arrepender-se.
Pişman olacaksın!
Vai se arrepender!
Eğer bu bir şakaysa, sen ve halkın. buna pişman olacaksınız.
Se isto é uma piada, você e os seus o lamentarão.
Hesabınızdan yemeği çıkarmadığınıza da pişman olacaksınız.
Um dia, vai lamentar não ter deduzido este almoço.
Her kim veya ne iseniz, projeye yaptığınızdan pişman olacaksınız.
Quem, ou o que quer que sejam, arrepender-se-á do que fez.
Böyle bir ilişkiyi sona erdirip ziyan ettiğiniz için çok pişman olacaksınız.
Lamentará desperdiçar um sentimento desses. Vai arrepender-se.
Telefon edersen, pişman olacaksın, bak!
Se lhe ligares vais-te arrepender, percebes!
Jim, bir hata yapıyorsun. Pişman olacaksın.
Jim, está cometendo um erro do qual se vai arrepender.
Çeneni kapatmazsan pişman olacaksın!
Ou cala a boca ou se arrependerá!
Yalan söyledin, seni it, pişman olacaksın.
" Tu mentiste-me, seu cão, e vais arrepender-te.
- Pişman olacaksınız.
- Vão-se arrepender.
İstediğin buysa tamam ama çok pişman olacaksın.
Se é isso que queres, juro que te vais arrepender.
Eminim sen de pişman olacaksın, ama...
Tenho a certeza que tu vais lamentar, mas...
- Her şey geçer, yarın sabah pişman olacaksın bak!
Logo te arrependerá! Escuta a um amigo!
Pişman olacaksınız.
Irão arrepender-se.
Bir gün pişman olacaksın.
- Tu ainda te vais arrepender!
- Pişman olacaksın...
Claro, claro...
Pişman olacaksın.
- Vai arrepender-se.
Başımıza bu kadar dert açtığınıza çok pişman olacaksınız.
Vai desejar nunca nos ter causado tantos problemas.
Kapıyı açtığıma pişman olacaksınız.
Vai-se arrepender de lhe ter aberto o portão.
Çok pişman olacaksın! - Anahtarları ver.
- Espero isto há anos!
Geri döndüğüne çok pişman olacaksın.
Vai arrepender-se muito por ter voltado aqui.
Buna pişman olacaksın. Kuşku yok.
Vais arrepender-te disto.
Buna pişman olacaksınız
Arrepender-se-ão por isso, por Mercúrio!
Zevkten ölmediğine pişman olacaksın.
Vais desejar ter morrido de prazer.
Daha yapamadım ama öyle bir şey yapacağım ki sana, bunu yaptığına pişman olacaksın.
Farei qualquer coisa terrível e nessa altura arrepender-te-ás.
Anlaşamazsak seninle işim bittiğinde pişman olacaksın.
Eu aposto que você quer. Mas depois de eu acabar consigo, vai-se arrepender de eu o ter deixado vir aqui.
Mesleğine sarıl yoksa ileride çok pişman olacaksın.
Tu nem sabes combater! Continua a trabalhar com o meu irmão.
Pişman olacaksınız.
Vão arrepender-se.
Pişman olacaksınız.
A sério.
- Buna pişman olacaksın.
- Vais lamentá-lo.
- Buna pişman olacaksın, bekle... timsahın midesinde görüşürüz!
- Tu vais-te arrepender.