Prens tradutor Português
4,447 parallel translation
Prens Casio!
Príncipe Casio?
- Prens Oberyn.
- Príncipe Oberyn!
Çünkü Prens Charles'ın kraliçenin... ölmesini beklediği gibi beklemek istemiyorum!
Porque não me quero sentar como o Príncipe Charles à espera que a rainha morra!
İlk "saklı olan" oydu. Asıl yılan prens.
Ele foi o primeiro Oculto, o príncipe-serpente original.
Amunet, asıl yılan prens Amun-Ra'nın eşiydi.
Amunet era mulher de Amon, o príncipe-serpente original.
" Prens Hüseyin adama seslendi :
" O Príncipe Hussain chamou o homem
Prens Hüseyin, gözlerini kapayarak TANGU dedi babasının topraklarına uçtu kilim, sarayın çimlerine usulca konunca Kral dizlerinin üzerine çöktü ve gözlerinde yaşlarla oğlu Hüseyin'e sarıldı ve şöyle dedi :
"O Príncipe fechou os olhos e disse'Tangu'. " E voou pela noite até às terras do seu pai. " Quando o tapete pousou suavemente no relvado do palácio real,
Prens'le beraber aşağı kattaki iç çamaşırı dükkanına gitmekten başka çarem yok ki o gün Wal-Mart'ta Kara Cuma nedeniyle indirim kampanyası varmış.
E, a melhor coisa que tenho a fazer é ir lá abaixo e comprar roupa interior, com o Prince, naquilo que se tornou uma Black Friday de compras, no Wal-Mart.
Prens Oberyn.
Príncipe Oberyn.
Çoğumuz prens değil ama.
A maioria de nós não é príncipe.
Lannister Hanesi'nden Kralın Eli ve Krallığın Koruyucusu Tywin, yanında Martell Hanesi'nden Prens Oberyn ve Tyrell Hanesi'nden Lord Mace ile yerime yargıçlık yapacaktır.
Tywin, da Casa Lannister, Mão do Rei, Protector do Reino, sentar-se-á como juiz em meu lugar E, com ele, Príncipe Oberyn da Casa Martell e Senhor Mace da Casa Tyrell.
Vardı Prens Oberyn...
Tinha, Príncipe Oberyn.
bu teşebbüs... beni bir askere çevirecekse, bir prens cesaretiyle buna katlanacağım.
Entro nessa como soldado, e aguentarei com coragem de príncipe.
Sen prens misin?
Você é um príncipe?
Eğer sen kralsan bu beni prens mi yapar?
Então... Se tu és um rei... Isso faria de mim...
Beyaz atlı prens...
Um cavaleiro de armadura brilhante.
Tamam anlıyorum ama prens benim umrumda değil.
Eu percebo, mas não me interessa o príncipe.
Prens Maximilian Joseph'e para verip özel danışmanından ihtiyaç halinde çocuğa ileride de yardım etmesini ister.
O Príncipe Maximiliano deu dinheiro a Joseph e pediu ao seu conselheiro privado para ajudar o rapaz, caso fosse necessário.
Prens ve onun krallığı, zavallı bir yetime gösterdiği iyi niyet sayesinde tarifsiz bir biçimde zenginleşmişti.
O príncipe e o seu reino enriqueceram substancialmente, graças ao gesto bondoso para com um pobre órfão.
Kısa bir süre isimleri Philliph ve Aurora olan bir prens ve bir prensesle takıldık. Ama bende pek grup ruhu yoktu.
Passámos um tempo com um príncipe e uma princesa, chamados Phillip e Aurora.
O da mı gerçek? Bunu soran da Pamuk Prenses'le Yakışıklı Prens'in kızı.
- Pergunta a filha da Branca de Neve e do Príncipe Encantado.
Bu yatağı Uyuyan Güzel'in Prens'ini sevdiği kadar seviyorum.
Adoro esta cama como... A Bela Adormecida adora o seu Príncipe.
- Prens mi?
- O Príncipe?
İnanıyorsun ki eğer Prens üvey kardeşin yerine seni seçseydi, o zaman... belki annen seni severdi.
Acreditas que se o príncipe te tivesse escolhido em vez da tua meia-irmã, então... a tua mãe ter-te-ia amado.
Prens Viktor'u şüphelendirmemeliyiz.
Não devemos aumentar as suspeitas do Príncipe Viktor.
Çok ama çok uzun bir zamandır doğru adamı arıyordu ve onların hepsi de prens değil.
Anda à procura do tipo certo, há muito, muito tempo, e nem todos são príncipes.
Prens Viktor'u şüphelendirmemeliyiz.
Não devemos aumentar as suspeitas do Príncipe Victor.
Prens Viktor?
Príncipe Victor?
Şu an Prens'le görüşüyor.
Está a falar com o Príncipe.
Prens Viktor sizinle görüşmek istiyor.
O Príncipe Viktor solicita a sua presença.
Siz onu Genç Prens olarak Floransa'nın ışığı olarak tanırdınız.
Conhecido como Príncipe da Juventude. A Luz de Florença.
Sadece bir tek prens vardır. Yakışıklı prens.
Só há um tipo de princípe... os giros.
Peki ya bir prens sevgilisini kurtarmak için acele ederken atından düşerse?
E se, só por faz de conta, imagina que o princípe vai a correr salvar a sua princesa... Está bem. ... e cai do cavalo...
Peki prenses -... prenses yanında bir prens olmadan da bir maceraya atılamaz mı?
Bem, ela não pode... não pode ir numa aventura sozinha sem o seu princípe?
Ailene yalan söylüyor, bu... Prens'le sürtüyordun değil mi?
Estás a mentir à tua família, a andar às escondidas com este...
Cazibeli prens geldi de. Kimden bahsettiğini anlayacaktır.
Diga-lhe apenas que é o príncipe encantado, e ela saberá quem é.
Karanlık Prens.
O príncipe das trevas.
Prens için düzenlenen partiye davet ediliyoruz.
É um convite para uma festa do príncipe!
Ve prens cam ayakkabıya uyan ayağı bulmak için tüm krallığın altını üstüne getirdi.
E assim o príncipe procurou em todo o reino... pelo pé que servisse no sapato de cristal.
Şimdi de formunu koruması gereken prens sensin, kardo.
E, agora que és o príncipe, tens de manter-te em forma, meu.
Çekici Prens ayakkabıları tek başına test edemez mi?
O "Príncipe Encantado" não pode analisar os sapatos sozinho?
Prens Jingim doğru söylüyor.
O Príncipe Jingim está certo.
Farklı gruplar bir araya gelmek için bir bayrağa ihtiyaç duyarlar. Ve taht talebi olan her genç prens başka bir bayraktır.
As facões querem seguir um estandarte, e cada jovem príncipe com pretensão ao trono é outro estandarte.
Donmuş bir nehrin üzerinde yürürken Evinden uzak bir prens çıkar karşına.
Caminhando junto a um rio, um príncipe deslocado aparecerá à tua frente.
Prens Eric'i bulabilmek için bilinen tüm diyarları dolandım.
Viajei por todos os reinos conhecidos, à procura do príncipe Eric.
Sizce Prens Eric'in kaybolmasının sorumlusu da o mudur?
Achas que pode ser responsável pelo desaparecimento do príncipe Eric?
Prens Eric'i kaçırdın. Şimdi de onu bana geri vereceksin.
Raptaste o príncipe Eric e vais devolvê-lo.
Prens kaçırmak benim yapabileceğim bir şeymiş gibi görünüyor. Ama korkarım ki yanlış korsanı kaçırdın.
Raptar um príncipe... parece algo que eu faria, mas... temo que tens o pirata errado.
Ona şey diyorlardı Prens, Lord. Tamam, biri vardı.
Está bem.
Prens Eric'e ne olduğu konusunda bizi aydınlatabilir. Sizce bana yardım eder mi?
Achas que ele me ajudaria?
Adı Prens Eric.
Chama-se Príncipe Eric.