Rüya tradutor Português
7,062 parallel translation
- Rüya görüyorum, değil mi?
Eu estou a sonhar, não estou?
Rüya mı görüyordun?
Estavas a sonhar?
"Neşelen, neşelen, neşelen, neşelen, hayat rüya içinde bir rüyadır."
"Alegremente, alegremente, alegremente, alegremente, a vida é apenas um sonho".
Sanki eski bir rüya gibi ama hâlâ orada.
Parece um sonho antigo, mas... aconteceu.
Rüya olmasını istedim ama olmadığını biliyordum.
Queria que fosse um sonho, mas sabia que não era.
- Buna kötü rüya deniyor, Mikey.
Chamamos a isto o pesadelo, do Mikey.
- Bir rüya mı?
Um sonho?
Sadece kötü bir rüya gördüm.
Acabei de ter um pesadelo.
Grey bunu nereden bulmuş, Zola'nın Barbie rüya evinden mi?
De onde a Grey tirou isso? - Da casa das bonecas da Zola?
Düğünümüz rüya gibi olması gerekiyordu.
O nosso casamento era suposto ser mágico.
Rüya gibi!
Tal como no sonho!
Bu bir rüya olabilir.
Isto pode ser um sonho.
- Hâlâ bunun rüya olduğunu düşünüyor musun?
Ainda achas que isto é um sonho? O quê?
Bu bir rüya.
Isto é um sonho.
Rüya gezerlik mi?
- Vais entrar nos seus sonhos?
Bir insanda rüya gezerlik tehlikelidir, sevdiğini rahat bırak.
Caminhar pelos sonhos de qualquer homem é perigoso. E ainda mais quando é aquele que tu amas.
Bu sadece bir rüya.
Isto não passa de um sonho.
Zaten hayatın kendisi sadece bir rüya.
A vida não passa de um sonho.
Kale duvarlarının sınırları kötü bir rüya gibi geride kalmıştı.
Enquanto as paredes do castelo... desapareciam atrás de mim como um pesadelo,
Rüya görüyorum.
Estou a sonhar.
Rüya görüyorsun!
Estás a sonhar!
- Hayır, rüya görüyorum.
- Não, eu estou a sonhar.
Rüya sanmıştım.
Pensei que era um sonho.
"Rüya değildi."
"Não foi um sonho".
Öyle bir rüya değildi.
Não é só um sonho.
Böyle bir yerin var olması sanki bir rüya gibi. Beni bulmanız, birilerinin bana yardım etmek istemesi- -
É como um sonho, que este sítio exista, que me tenha encontrada... que alguém quer ajudar-me.
Bir rüya görmüş, kâbus doğrusu.
Ela teve um sonho, um pesadelo.
- Rüya görmek için şansı olmalı.
Ela precisa de uma hipótese de sonhar.
Size döndüğümüzde gördüğümüz rüya.
Aquele sonho, quando voltámos para a tua casa.
- Rüya gibi bir adam desene.
- Isso parece um sonho tornado verdade.
Biz, iyi-iş rüya ekibimize katılması için yeni bir atleti davet ettik.
Convidamos um novo atleta para se juntar à nossa equipa de sonho de benfeitores.
Bir rüya gördüm.
Tive um sonho.
En son beni öldürmeye çalıştığında rüya görmüyordun çünkü.
Da última vez que me tentaste matar não foi um sonho.
Rüya görüyordun.
Estás a ter um sonho.
Rüya görmeye programlanmadı.
Ele não está programado para sonhar.
Rüya, gün içinde başına gelen şeylere bilinçaltının mantıklı bir açıklama yapma şeklidir.
Bem, os sonhos são apenas o teu subconsciente a tentar dar um sentido ao que te aconteceu durante o dia.
Diğerlerine rüya gördüğünü söylemelisin.
Anda lá, temos de contar à malta o teu sonho.
Rüya görme durumuna her ne sebep olduysa, biz değildik.
Seja lá o que for que iniciou esta simulação de sonhos, não veio de nós.
Eğer tahminim doğruysa rüya görme sadece bir başlangıçtır.
Se for verdade, os sonhos são apenas o começo.
Rüya gördüm.
- Tive um sonho.
Rüya gördüğüne dair, devrelerindeki sinapslarda hiçbir kayıt yok.
Não há registo das sinapses que teriam criado um sonho no circuito dele.
Tanrım, dün gece rezalet bir rüya gördüm.
Meu Deus! Tive um sonho completamente marado ontem.
Küçüklüğümden beri böyle bir rüya görmemiştim.
Não tinha um pesadelo assim desde pequenina.
Şöyle üstünkörü bahsedeceğiz o zaman : "Bu arada seri cinayetlerimizin bir arka oda rüya kısmı var."
Devemos mencionar casualmente, "Já agora, temos um passe para os bastidores de assassínios em série"?
Başka bir rüya görürsem seni gelip görmemi istemiştin.
Disse-me que falasse consigo quando tivesse um sonho.
Bu da rüya peşinde koşmayı listemde aşağı sıralara atıyor.
Por isso, ir à caça aos sonhos está mais abaixo na minha lista.
İlk defa bir rüya polisi görüyorum.
É a primeira vez que oiço falar da Polícia dos sonhos.
- Yani böyle bir rüya görmediniz?
- Então não teve este sonho?
Yani Peter'ın anlattığı rüya ipucu veriyor mu?
E este sonho do Peter deu-lhe algumas pistas?
Rüya gibi değil mi?
como é supervisionar um Agente com os meus instintos?
Rüya görüyorsun.
Estás a sonhar.
rüyalar 28
rüyalarımda 18
rüyanda görürsün 60
rüya gibi 33
rüyamda 54
rüya görüyorsun 26
rüya mı görüyorum 19
rüya mı 22
rüya görüyordum 36
rüyaydı 17
rüyalarımda 18
rüyanda görürsün 60
rüya gibi 33
rüyamda 54
rüya görüyorsun 26
rüya mı görüyorum 19
rüya mı 22
rüya görüyordum 36
rüyaydı 17