Sus artık tradutor Português
439 parallel translation
Sus artık.
Cala-te.
- Tamam. Sus artık.
Esteja calado.
- Ne olur, sus artık Linda.
- Linda, gostava que te calasses.
Sus artık, bebeğim.
se cale, baby.
Sus artık Ritt, adam örgütten.
Cala-te, Ritt. A GPU.
Hamlet, sus artık.
Não digas mais!
- Sus artık!
- Cala-te!
Gün gelecek bunu anlayacaksın! - Sus artık Janet! - Aptalsın sen!
Tu não és boa para ele e, um dia, ele se aperceberá.
Sus artık, sus.
Quieta!
- Sus artık, Valinda.
- Pára, Valinda.
- Sus artık.
Cala-te!
Sus artık, Ariane.
- Fique quieta, Ariane.
Sus artık.
Quieta.
Sus artık!
Mae, cala-te!
Tamam, biliyorum, sus artık, olur mu?
Cala-te! Tudo bem, já me deram muitos tiros.
Herhangi biri bu adamın sheriff'liğini kabul ederse yasalara karşı gelmiş olur. - Bu sorumluluğu kim yüklenecek. - Sus artık, yargıç.
Qualquer homem que se coloca ele próprio acima de outros e que não respeita algo maior que si próprio, é um porco assassinado.
Sadece sus artık, ha?
Fica simplesmente calado, huh?
- Hayatta kalmaya çalışıyorum. Sus artık.
- Já bem basta mantermo-nos vivos nesta balbúrdia sem as suas lamúrias.
- Sus artık.
- Oh, cala-te.
Sus artık, serseri!
cale-se, preguiçoso!
Bir sus artık.
Pira-te daqui e está calada.
Allah aşkına, sus artık, Bert.
Não vou viver de caridade enquanto viver.
- Doğru değil, sus artık.
- Não é verdade. Para.
Sus artık, seni azgın şey.
Cala-te, coisa imunda..
- Pearl, sus artık.
- Pearl, se cale.
Sus artık! Bunu niye söktün ki?
Desligue-se!
- Sus artık.
- Para.
Yani sus artık.
Cala-te.
- Ah, sus artık.
- Deixa-te disso.
Tamam sus artık.
Não diga nada!
Sus artık! Odana git!
Vai agora mesmo!
Sus artık, Alf!
Já chega, Alf!
Yeter, Goody Nelson, bence sus artık.
Goody Nelson, queres calar-te?
- Sus artık salak.
- Não vai comer, tonto.
Sus artık.
Tens de estar calado.
Bunun için yalvardın. O yüzden sus artık.
Pediste para o ser, por isso cala-te.
Senin... - Sus artık Charley.
- Cala-te, Charley.
Sus artık!
Calado!
Lütfen sus artık.
Pára com isso.
- Ted, sus artık!
- Ted, cala-te!
- Sus! Unut artık o günleri.
- Não fales nem penses mais nisso.
Ellerini ovuşturup durma artık, sus otur da, ben yüreğini ovuşturayım senin.
Deixai de torcer as mãos. Deixai-me torcer o vosso coração, se for feito de matéria acessível.
- Sus artık.
- Queres calar-te?
Sus artık şimdi.
Está quieto.
Yeter artık sus!
Louco!
Sus artık Will!
Silêncio!
Sus artık!
Não me digas!
- Biraz sus artık.
- Olha lá...
Sus artık!
Para.
Artık sus.
Agora está calado.
Yeter, sus artık.
Chega.
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilirsiniz 36
artık gidebilir miyim 65
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilirsiniz 36
artık gidebilir miyim 65