English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ T ] / Tutuklayın onları

Tutuklayın onları tradutor Português

50 parallel translation
Tutuklayın onları.
Leva-os até ao Comandante.
Peki. Tutuklayın onları.
Sim, prendam-nos.
Tutuklayın onları!
Apanhem-nos!
Tutuklayın onları.
Prendam-nos.
Tutuklayın onları lütfen.
Levante-as por favor.
Tutuklayın onları!
! Prendam-nos!
Tutuklayın onları!
Prenda-os!
Tutuklayın onları.
Prendam-nos!
Tutuklayın onları.
Prenda esses...
Hemen tutuklayın onları!
Prendam-nos imediatamente!
- Tutuklayın onları.
- Prendam-nos.
Tutuklayın onları! İngiltere Bankası'nı soydular!
Eles assaltaram o Banco de Inglaterra.
Tutuklayın onları!
- Agarrem-nos.
Tutuklayın onları!
Prendam-nos.
- Tutuklayın onları.
- Detenham-nos.
Tutuklayın onları.
Prendei-os.
Tutuklayın onları.
Prenda-os.
Onları tanıyorsunuz Tutuklayın onları.
Casaste-te com um monte de problemas, Mosqueteiro.
Onları dışarı çıkarın ve tutuklayın.
Levem-nos e acorrentem-nos.
Muhafızlar! Tutuklayın onları!
- Guardas, prendam-nos!
Onları tutuklayın!
Prenda-os!
Tutuklayın onları.
- Prendam-nos.
Olağanüstü hal ilan edin, İcra Kurulu'nun bütün üyelerini tutuklayın ve onları komuta zincirinden kaldırın!
Decretem o estado de emergência e prendam todos os membros do Conselho Executivo. Destituam-os das suas funções!
Onları hemen tutuklayın.
Prendam-nos imediatamente.
- İçeri girin ve onları tutuklayın!
- Prendam-nos! - Sim, senhor!
Onun çantası! Onları tutuklayın.
A mala é dele!
Belki de onları masamın üzerine kafatası fırlatmaktan tutuklayınca fikirlerini değiştirirler.
Ah, sim? Talvez mudem de ideias quando os prender por atirar caveiras para o meu chão.
Onların burada herhangi bir yetkisi yok. - Onları hemen tutuklayın!
Eles não têm autoridade para estar aqui.
onları tutuklayın. "
Prendam-nos. "
İkinci seçenek ise parayı tuzak olarak kullanırız ve onları orada tutuklayıp Nicki ve June'un nerede olduklarını söylemeleri için zorlarız.
A segunda hipótese é usar dinheiro falso, prendê-los lá e obrigá-los a dizer onde estão a Nicki e a June.
Tutuklayın onları.
- Prendam-nos! - Baixem-no!
Onları hemen tutuklayın.
Prende-os agora!
Jack'ten, şu an bulundukları yer olan Sunrise Hills Alışveriş Merkezi'nde, Sentox sinir gazı kutularından birini... -... yaymakta yardım etmesini bekliyorlar. - İyi ya, tutuklayın işte onları.
Eles esperam que o Jack os ajude a libertar um dos recipientes do gás nervoso, no Shopping Sunrise Hills, onde ele se encontra neste preciso momento.
onları asın, şunu da tutuklayın.
Enforquem-nos e prendam-no!
Tutuklayın onları!
Prendam-nos!
Eğer karşı koyan bir sivil olursa onları tutuklayın, ve bölgeyi temizleyin Anlaşıldı mı?
Se esses civis estão a interferir na busca, prende-os, mas verifiquem essa área.
Odayı arayın ve onları tutuklayın.
Procure na casa e prenda-os!
Şimdi gidip onları tutuklayın, Müfettiş, en iyi yaptığınız iş bu. Bombacımıza vakanın sona erdiğini bildirmeliyiz.
Faz a detenção, inspetor, é para o que tens jeito, temos de dizer ao bombista que o caso foi resolvido.
Onları tutuklayın!
Prendam-nos!
Onları tutuklayıp haklarını okuyacağız.
Vamos prendê-los e ler-lhes os seus direitos.
Onları tutuklayın. İddianameyi hazırlarım.
Prendam-nos a todos, trato do assunto.
Onları tutuklayın.
( Japonês ) Prende-os.
Onları tutuklayın.
Prende-os.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]