Ut tradutor Português
66 parallel translation
Burası bizim yerimiz Koon-ut-kal-if-fee.
É o lugar do Koon-ut-kal-if-fee.
Ne dedi, Koon-ut mu?
Chamou-lhe Koon-ut quê?
Bu şekilde zihinlerimiz birbirine kenetlendi uygun an geldiğinde Koon-ut-kal-if-fee'ye çekilmemiz için.
Dessa forma, as nossas mentes uniram-se, para que, quando chegasse a altura, fôssemos ambos atraídos para o Koon-ut-kal-if-fee.
Beni Tyree'nin kampına götürmesini söyledim ona.
Eu disse-lhe para me levar para o acampamento do Tyree. Sabia que encontrarias um Kahn-ut-tu para me curar.
Onlar kökleri ve bitkileri öğrenmişler.
Estudaram as raízes e as plantas. Sou uma Kahn-ut-tu, Capitão.
Sizi pek ayak basılmamış patikalardan Ayrıkvadi'ye ulaştırabilirim.
Posso leva-Ios a R ¡ vendell por vam ¡ nhos raramente ut ¡ l ¡ zados.
Bu sorunuza yanıut olur mu?
- Isso responde à sua pergunta?
När den killen nyser, ser det ut som en konfettismällare.
Quando este tipo espirra, parece o dilúvio.
Jag ville bara komma ut på turnering igen.
Só queria voltar à estrada.
Och det ser ut som om du kan behöva en vän.
E parece-me que precisas de uma amiga.
Quidam magistri discipolos tanta cum arte docebantutipsi discipulis quldem discere cuperent.
Agora... "Quidam magistri discipulos tanta cum arte... docebant ut ipsi discipuli quidem discere cuperent."
Ve tam karşında, çalmayı çok sevdiğin ut'un duruyor.
E aqui, bem na sua frente, está seu alaúde. O que você usou para tocar para mim.
Sizin eşiniz olabilmeyi istediğimden dolayı Koon-ut-so'lik deklare etme fırsatına müsaade ediniz.
Me permita aproveitar esta oportunidade para declarar Koon-UT sou'lik... meu desejo de tornar seu parceiro.
Efendim, Koon-ut kal-if-fee ilan ettim.
Senhor... eu declaro Koon-UT-kal-if-fee.
The Kol-Ut-Shan... inançlarımızın köşe taşı.
kol-ut-shan. A pedra angular de nossas crenças.
Birkaç tane daha ve UT söz dizimi oluşturmaya başlayabilir.
Só mais alguns e a UT começa a construir a sintaxe.
Bundan zevk mi alıyordu, yoksa acı mı duyuyordu, kestirmek güçtü ama devam etti. Artık kontrolünden çıkmıştı. Etrafında uyuyan kadınları, aslına bakarsanız, tüm nezaket kurallarını hiçe sayarak ut yerindeki zevk dalgalarının onu kendinden geçirmesine izin verdi.
se era prazeroso ou doloroso, estava difícil saber mas continuou, estava fora de controle sem se preocupar com as outras mulheres que dormiam a sua volta ou decência e aquela explosão tomou conta do seu mundo
Ben tam bir yolculuk vardı biliyorum UT mimarlık okuluna.
Eu tinha uma bolsa para estudar arquitetura.
Michael Dell, 16 milyar. UT'den terk.
Michael Dell : 16 bilhões, largou a U.T.
UT için oynamıyorsun.
Tu não jogas pela UT. ( Universidade do Texas )
UT'de beraber futbol oynadık.
Nós jogamos futebol juntos na Universidade do Texas.
Hedefimdeki okul UT.
Neste momento, estou voltado para a Universidade do Texas. A sério?
Ut Prosim!
Ut prosim!
- Ut prosim, çocuklar.
Ut prosim, rapazes.
Ut prosim!
Ut prosim!
UT'nin yardımcı koçu.
Era o treinador assistente da UT.
Ee, UT'deki konseri beğendin mi?
Gostaste do concerto na UT? Concerto na UT?
Ama eğer UT'de okuyor olsak çoktan kovulmuştu.
Mas se estivéssemos na UT, ele seria despedido.
Kusursuz bir Latince ile mektup yazmış. Galyard dansı yaptığını ve ut çalıp herkesin beğenisini topladığını yazmış.
Ela escreve para mim em latim perfeito, e conta-me que dança "galliards" todos os dias, e consegue tocar "lute", bem o suficiente para que todos fiquem alegres.
UT giren öğrencilerin ortalaması genelde 3.8, TMU'da ise 3.7.
A média para entrar na UT é de 3.8, a da TMU é de 3.7.
Belki UT'de onunla oynamıştır.
Se calhar, jogou com ele na UT.
U.T. Southwestern.
- Na UT Southwestern.
Annen ayda değildi / / ut votes.
A tua mãe nunca ouviu este som.
Bu şekilde olmamalıydı gibi ahmakça bir şeyi söyleyebileceğimi asla düşünmezdim ama olmamalıydı.
Nunca pensei dizer nada tão pobre... Quando contrataram o Rex para a UT, já tinha os cortinados escolhidos.
TAÜ'de onunla beraber oynadın, değil mi?
Jogaste com ele no UT, certo?
Yaptığı iyilikler sayesinde.
Ut pró Tua clementia
Domine, non sum dignus, ut intres sub tectum meum sed tantum dic verbo, et sanabitur anima mea.
Senhor, eu não sou digno de que entreis em minha morada, mas dizei uma só palavra e serei salvo.
O ut George Harrison'ın.
- Aquele sitar era do George Harrison.
O ut George Harrison'ındı.
Aquele sitar era do George Harrison.
Ut confestim allata et circulo discedas, absque...
Ut confestim allata et círculo discedas, absque...
TÜ'ye başvurunu teslim ettin mi?
Tens a candidatura para a UT?
Biliyorum, biliyorum. TÜ'ye gidiyoruz ya işte.
Vamos à UT e tudo.
- O da mı TÜ'ye gidiyor?
- Também anda na UT? Porreiro.
Bir TÜ profesörü, kadrolu falan.
É professor da UT, com contrato e tudo.
Teksas Üniversitesine, Newyork Üniversitesine ve Kaliforniya Üniversitesine başvurdum.
Inscrevi-me na UT Austin e na NYU e na Cal State.
Ben bir Kahn-ut-tu kadınıyım.
Sou uma mulher Kahn-ut-tu. Nesta terra toda, quantas há?
Beni iyileştirmek için bir Kahn-uh-tu bulacağını biliyordum.
Os Kahn-ut-tu são os feiticeiros de cá.
- O bir Kahn-ut-tu.
- É uma Kahn-ut-tu.
İpin bir kere daha işe yarayacak galiba.
Avho que sua vorda se mostrou út ¡ I novamente.
Ut da çalıyor.
E toca alaúde.
UT'leri var.
Eles têm a unidade de tradução.
utah 87
uther 21
utan 49
utanıyorum 93
utandım 32
utanç 18
utangaç 30
utanç verici 151
utanmaz 41
utanmıyorum 17
uther 21
utan 49
utanıyorum 93
utandım 32
utanç 18
utangaç 30
utanç verici 151
utanmaz 41
utanmıyorum 17