Yerıne tradutor Português
1,582 parallel translation
- Bu yer hakkında ne biliyorlar?
- O que disseram deste sítio?
Yürümeyen ne biliyor musun? Satıcıların katrana yer açmak için ellerindeki tüm uyuşturucuyu piyasaya sürdüklerini biliyorum.
O que não funciona é eu descobrir em segunda mão que há traficantes a deitar fora crack para comprar heroína.
Demek her gün geldiğin yer burası. Evet. 11 yıldır her gün.
Então é aqui que você vem todos dias, né?
Beni Rossmore Oteli'ne yerleştiriyorlar. Üst katında caz çalan harika bir yer var.
Vou ficar no Rossmore Hotel onde há um bar onde se pode ouvir jazz.
Sen hapishanenin ne için bir yer olduğunu düşünden iyi edersin.
É melhor pensares que tipo de local é a prisão.
Ne zaman böyle ruh ikizi, gençlik aşkı gibi zırvalar duysam özel bir dedektifin ofisini her zaman kafa rahatlatıcı, zihin temizleyici bir yer olarak bulmuşumdur.
Quando tenho a minha dose de almas gémeas, brilho e amor adolescente, o gabinete de um detective privado, é uma boa mudança de ares.
Nasılsa elinin altındalar, canı ne zaman isterse yer.
A seu tempo, ela as puxa para cima.
İnsana dünyamızın gerçekte ne kadar küçük bir yer olduğunu hatırlatıyor.
Faz-nos apreciar o planeta ser tão pequeno.
- Ne demek istiyorsunuz? - Şey, sana uygun bir yer bulmak istiyor.
Claro, que tem que se preocupar com os assuntos da casa.
Çocukların sesleri olmadan, dünya ne garip bir yer.
É muito estranho o que se passa no mundo sem as vozes das crianças.
Ne, sence insanların bunu çekebileceği tek yer California mı?
Quê, pensas que a Califórnia é o único lugar onde a gente consume ácido?
Evet, bu okulun uzaklaşması ne kadar zor bir yer olduğunu görebiliyorum.
É, eu estou vendo como essa escola seria um lugar muito difícil de ficar longe.
İmparator Ülkesi'ne yakın bir yer mi?
É perto da Terra dos Imperador?
Bu yer de ne böyle?
O que é este sítio?
Hey! Bu yer de ne böyle?
O que é este sítio?
Ne için yeni yer?
Nova casa para quê?
Peki, ayılar ne yer?
O que é que os ursos comem?
Parti vermek için ne tuhaf bir yer.
Que lugar tão estranho para uma festa.
Ne biçim yer burası?
Já vou, já vou, já vou!
Ne yazık ki birinci sınıfta fazladan yer ayırtılmış.
Infelizmente, a primeira classe está lotada.
Ne yapıyorsun? Bu görevde silaha yer yok.
O que estás a fazer?
Burası ne biçim bir yer?
Eu também respondi à chamada.
Bunun hakkında ne düşünüyorsun, yer kaplaması için?
O que acha disto para cobertura do solo?
Ne yer!
Que lugar!
Buranın ne kadar pislik bir yer olduğuna dair bir fikrin yok değil mi?
Sabes como é estar aqui sem teres feito nada? !
Anne, ayılar ne yer?
Mamã, o que é que um urso come?
Burası ne acayip yer böyle.
Esta merda é de loucos.
Bulunduğunuz yer, sağlık durumunuz ve ailenizin içinde bulunduğu durumu bildirdiğinizde yetkililer, tüm ev halkını inceleyip ne yapacaklarına karar verecekler.
As autoridades vigiam todas as casas, enquanto decidem o que fazer...
Ne kadar güzel bir yer olduğunu görmelisin Martino.
Devia ver como é bonito, Martino.
Ne, bu eski yer mi?
O quê, esta coisa velha?
Ne oluyor Drey? Annen gelene kadar kalacak bir yer ister misin?
E então Drey, precisas de um sítio para ficar até a tua mãe vir?
Vay canına ne güzel bir yer.
Que lugar lindo!
Bu yer de ne böyle?
Que lugar é este?
Çok vahşi ve kötü bir yer ve ne kadar sert olursan ol, izin verirsen sana diz çöktürüp sonsuza dek seni orada tutar.
É um sítio muito mau. E não interessa se és duro, vai pôr-te de joelhos e deixar-te assim para sempre se permitires.
Ne sikimden bir yer.
Isto é lixado.
Doğru zaman, doğru yer ve ne kadar büyük olduğu.
É um assunto de tempo, lugar e tamanho.
Aklımda bir yer var ama ne bileyim.
Há 5 minutos tinha pensado num sítio, mas agora, Não sei...
Sihirli bir yer ne istersen yiyebilirsin, uyuyabilirsin, dondurma yiyebilirsin çizburger, şeker ve..
Esse nada é um lugar mágico onde podes comer o que quiseres, podes dormir até tarde e comer gelado, hambúrgueres, doces e...
Bu yer de ne?
Que lugar é esse?
Bu yer de ne?
O que é isso?
- İşte paranın olduğu yer. - Mezarmış, yalakmış... Ne lan bu, define avı mı?
1, 2, 3, 4, 5, ali!
Kasabadaki kızlar için oynayacak bir yer yapılması ne güzel değil mi?
Que bom nesta cidade deixarem as meninas estudarem.
Stan, Roger'la ne kadar daha bu saçmasapan yer değiştirmeye devam edeceksiniz?
Stan até quando tu e o Roger irão continuar com esta disputa ridícula?
Ne kadar kâbus dolu bir yer.
Aquele sítio é um pesadelo. A Rhonda...
Alet askılıklarının hiç birinde buna uygun yer yok. Ne dersin buna?
Não há espaço no painel para isto e não faz parte de nenhum dos conjuntos.
Var dersek blogunda yer alması ne kadar sürer?
Se lhe dissermos, daqui a quanto tempo estará no seu blogue?
Eğer bunu bilirsek, bu su yüzeyinin ne kadar sürede oluştuğunu anlarız, bu iki karşılıklı gücün yarışı- - erime ve yer çekimi.
Mas, sabendo isso, podemos determinar quanto tempo demorou o charco a crescer, o que resulta de duas forças contrárias, a fusão e a tensão superficial.
Yer elmaları ne oldu?
- Trouxeste os inhames?
Yer bulma vericisinden ne haber? Hayır.
- E o sinal de localização?
Bu berbat bir fikir. Evet ama baksana ne kadar büyük bir yer.
- Não, é uma péssima ideia.
- Ne biçim yer burası.
- Que sitio meu.