English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yürüyüse

Yürüyüse tradutor Português

2,585 parallel translation
Ben yürüyüse çikarim. Yürümeyi çok severim.
Eu vou, adoro passear.
Kendileri yürüyüşe çıkar.
Passeiam sozinhas.
Git biraz yürüyüşe çık.
Vai dar um passeio.
Seninle bir yürüyüşe çıkalım, Shelby.
Vamos dar uma volta.
Yani yürüyüşe çıkalım, köpeği alalım.
Vamos dar uma volta e levar o cão.
Evet. Benimle yürüyüşe gelir misin?
Porque não vens comigo?
Biraz yürüyüşe çıkmak ister misin?
Então... queres vir dar uma volta ou assim?
İçeride kötü gidiş şeyler gördü ve yürüyüşe götürdü.
Ele viu as coisas a complicarem-se lá dentro e fugiu.
Bir nehir tarafından yürüyüşe, temiz hava keyfini çıkarın.
Dar um passeio ao pé do rio, apreciar o ar fresco.
Yürüyüşe çıkalım mı?
Vamos dar uma volta?
Güneş nihayet parlıyor. Benimle yürüyüşe gelsene.
O Sol brilha finalmente, vinde caminhar comigo.
İyi olduğuna eminim. Belki de yürüyüşe çıkmıştır.
Tenho a certeza que ele está bem, talvez tenha ido dar uma volta.
- Bir sabah bu çirkin yaratık kumsala gitmekten başka şey düşünemez oldu ve yürüyüşe başladı.
Uma manhã... esse animal rafeiro cambaleia para a praia, vai dar um passeio.
Yürüyüşe mi gidiyorsun?
Vais passear?
Aradığınızda yürüyüşe çıkmıştık.
Fomos dar um passeio quando telefonaram.
Yürüyüşe çıkmıştık, kibar bir bey bunu ona verdi.
Saímos para passear e um homem simpático deu-lhe isso.
Çocukları yürüyüşe mi çıkaracaktın?
Vai caminhar com os rapazes?
- Yürüyüşe çıkmak ister misin?
- Queres ir caminhar?
Yürüyüşe çıkmak ister misin?
- Queres ir caminhar?
- Şanslı köpek! - Sanırım köpeği yürüyüşe çıkarmanın zamanı geldi.
Talvez seja uma boa altura para um certo, passeio de cão.
Küçük bir yürüyüşe çıktık.
Vim dar uma volta, T.J..
Hayır. Daha yeni yürüyüşe çıkarmıştım onu.
- Não, acabei de ir com ele à rua.
İşte o zaman sürünün, yeterince yiyecek ve gün ışığı bulmak için güneye doğru uzun bir yürüyüşe çıkması gerekiyor.
Então a manada deve partir numa grande marcha para sul para encontrar luz e comida suficiente para sobreviver ao Inverno.
Çok sayıda Edmontozor hâlâ yürüyüşe devam ediyor. Hareket eden bu grup, sürüden ayrılanlara yeniden güven sağlayacak.
Um vasto número de Edmontosaurus ainda em marcha - uma fortaleza em movimento que vai proporcionar segurança para os retardatários mais uma vez.
- Romantik bir yürüyüşe çıkmayı düşündüm.
Pensei em dar um passeio romântico.
Yürüyüşe çıkıyorum.
Vou dar uma volta.
Ormanda yürüyüşe götürdü beni atış yerine.
Ela levou-me numa caminhada pela floresta, até um campo de tiro.
Bebeğin tek seçeneği o yürüyüşe katıImaktır
O bebé não tem escolha, ela tem de se juntar à caminhada.
Beyler siz yürüyüşe çıkabilirsiniz.
Vocês podem ir dar uma volta.
Birlikte küçük bir yürüyüşe çıkacağız.
Tu e eu vamos correr um pouco.
Tilki aramak için yürüyüşe çıkmıştık Di mi ortak?
Fomos dar uma volta e ver raposas, não é, companheiro?
Belli ki bugün onu kimse yürüyüşe çıkarmamış.
Alguém se esqueceu de o levar a passear hoje.
Monte Carlo'ya falan uçmanı tavsiye etmem ama yürüyüşe çıkabilirsin kendine bir fincan kahve alabilirsin alışverişe çıkabilirsin...
Eu não reservaria um voo para Monte Carlo, mas podes ir passear, tomar um café, talvez fazer compras...
Şöyle bir yürüyüşe çıkalım.
Vamos dar um passeio?
Biraz yürüyüşe çıktım.
A dar um passeio.
Ben yürüyüşe çıkarım.
Posso ir passear.
# Yürüyüşe çıktığım yollar boyunca #
As árvores balançam ao longo do caminho
"Selam, Josh, bir fincan kahveye ve ormanda 10 mil yürüyüşe ne dersin?"
"Josh, que tal uma chà ¡ vena de cafà ©..." "e uma corrida de 10 milhas atravà © s do bosque?"
Köpeğini yürüyüşe çıkarmış bir adam yanan bir çöp tenekesini görüp haber vermiş.
Um cara com um cachorro viu uma lata pegando fogo e nos ligou.
Bu hafta sonu yürüyüşe çıkmaktan bahsettik.
Falamos em caminhar este fim de semana.
Yürüyüşe çıkabilirsiniz ya da herhangibir şey.
Podem dar uma caminhada ou algo.
Hava almak için yürüyüşe çıkmıştım.
Sai para andar um pouco, para apanhar algum ar.
Yürüyüşe çık.
Vai dar uma volta.
Annen ile yürüyüşe çok çıkar mısınız?
Tu e a tua mãe nunca iam caminhar pelos bosques?
Yürüyüşe çıkarırdım.
fomos passear.
Hadi yürüyüşe çıkalım.
Vamos dar uma volta.
Sonra da Artemis'i yürüyüşe çıkartırım.
Visto-me... e levo o Artemis a dar uma caminhada matinal.
Dışarıda yürüyüşe çıkmak ister misin?
De verdade? Vamos dar uma volta lá fora?
Yürüyüşe ne zaman başladın?
Quando começaste a correr?
Ayrıca her saat yürüyüşe çıkartın yoksa... Böyle olur.
E levem-na a passear hora a hora, senão... isso acontece.
"Yürüyüşe devam edin, burada hiçbir şey olduğu yok!"
Circulem, não se passa aqui nada!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]