English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ç ] / Çantada keklik

Çantada keklik tradutor Português

319 parallel translation
Dinle, o şarkıyı alırsak, Palas işi çantada keklik demektir.
Ouça, se tivermos esse número, seguro que atuaremos no Palace.
- Çantada keklik bebeğim.
- É um fato.
Çantada keklik.
É um fato.
Onu yakalamayı çantada keklik olarak görmeyin.
Apanhá-lo não é uma tarefa fácil.
Tanrım, bu iş çantada keklik olacak.
Isto vai ser fácil.
Sözleşmen çantada keklik sayılır.
O teu contrato está garantido!
Çocuklar berbat etmezse çantada keklik.
Se os meninos responderem, é pão comido.
Zaten fazla kolaydı, hepsi çantada keklik.
Seja como for, é fácil demais.
Bu çantada keklik.
Disso não há dúvida!
Ed burası çantada keklik demişti.
O Ed disse que este sítio é canja.
Seçimler çantada keklik.
A eleição está no papo. No papo? !
- Şüphesiz! - Bu iş çantada keklik
- Com certeza!
Bunlar çantada keklik.
Isto aqui é dinheiro no banco.
Şey, çantada keklik değil, ama kamarotla akşam yemeği yedim.
Bem, não está no papo, mas jantei com o comissário.
Aşağı düzey o zaman çantada keklik olacaktır.
"A margem inferior, seria canja."
Çantada keklik yani!
- Estamos bem...
Çantada keklik ha...
Há dinheiro na caixa...
Önde gelen bir eleştirmen, çantada keklik.
Sou um crítico de primeira, um alvo.
Çantada keklik bayım.
- Serà como dinheiro de casa.
Tabii çantada keklik.
- Dinheiro de casa!
Neden bahsettiğimi biliyor musun? Suç benim için çantada keklik demektir. Bu hırsızlığı son detayına kadar planladım.
O crime é o meu ramo, já planeei tudo até ao último detalhe.
Çantada keklik.
- Que crês que fazem?
O gezegen bizim için çantada keklik.
Aquele planeta vai ser canja.
- Çantada keklik "mi?"
Canja?
İşin çantada keklik olduğunu düşünmüştüm.
Julguei que isto eram favas contadas.
Burs senin için çantada keklik.
Vai ser canja conseguires uma bolsa.
Çantada keklik, yanlış mı?
Era um alvo fácil.
Çantada keklik.
Está no papo.
Çantada keklik olacak.
Vai ser fácil.
Bunu bir kenara yazabilirsin, Teğmen. - Çantada keklik.
Pode considerá-lo já no papo, tenente.
- Ona çantada keklik derler.
Um bolo fodido de chocolate alemão.
- Evet. O kız çantada keklik ahbap.
Ela está no papo, Gib.
Çantada keklik.
É garantida.
Arkadaşım, Lance ayarladı. Çantada keklik olacakmış.
O meu melhor amigo, Lance, combinou tudo.
Çantada keklik ha?
Ela está no papo.
Çantada keklik, soru yok, koşul yok...
Está no papo, não faz perguntas e é sem compromisso?
Yanlış yok. Çantada keklik.
Sem sentimentos de culpa.
İsmi Çantada Keklik.
Chama-se "Está no Papo".
Artık her şey çantada keklik.
Está tudo no papo.
- Çantada keklik olacak.
- É fácil apanhá-lo.
Bu kadar basit. - Çantada keklik.
- Isso é bem fácil.
Bu adamlar çantada keklik.
Tirem-no da base.
Onu halletmek çantada keklik.
Esse é fácil. Prende-o, e já está.
Ayrı uçaklarla dönün. Çantada keklik
Voltam em voos separados.
Çantada keklik.
Alvos fáceis.
Çalışmama gerek yok. Bu iş benim için çantada keklik.
Esta está garantida.
Çantada keklik. Hepsi orada.
É fácil.
Cantada keklik.
Está no papo.
Cantada keklik.
É canja.
Yerdeki gibi çalïsïyor, cantada keklik olmalï.
Se funcionar como funcionou no solo, deve ser canja.
Çantada keklik, Jim.
Acho que este já cá canta, Jim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]