Çünkü tanrı tradutor Português
1,099 parallel translation
Güzel, çünkü Tanrı güçIü.
Sabe bem porque Deus tem poder.
"Kalplerinizi O'na akıtın... çünkü Tanrı bizim sığınağımızdır."
Derramem seus corações para Ele... porque Deus é nosso refúgio.
Black Awareness güzellik yarışmasına katılan bu yarışmacılara baktıkça, kendimi iyi hissediyorum, çünkü Tanrının var olduğunu biliyorum.
Mas quando olho para este cortejo de concorrentes, a "Miss Consciência Negra", sinto-me bem. Sinto-me bem! Porque eu sei que algures lá fora, existe um Deus.
"İçinizden biri direncini kaybederse, Tanrı'ya dua etmeli çünkü Tanrı herkes için cömert ve şefkatlidir."
Mas se lhe faltar sabedoria, ore a Deus que Ele dar-lha-á, pois Deus dá generosamente a todos.
Çünkü Tanrı'nın istediği şeyi yaptığımı sanıyordum.
Porque pensava que estava a fazer a vontade de Deus.
Evlilik anlaşması bu hayatta ömür boyunca devam eder. Çünkü Tanrı tarafından kurulmuştur.
O sólido pacto do casamento é permanente porque foi estabelecido por Deus.
Çünkü Tanrı'nın yokluğunda, adam bu sorumluluğu kendisi üstlenmek zorunda kalıyor.
Porque, na ausência de Deus, ele tem de assumir a responsabilidade.
Ben de arabadan çıktım, ellerimi kaputun üstüne koydum ve dedim ki "Şeytan, eğer daha önce deli olduğumu düşünüyorsan, bir dakika bekle çünkü Tanrı'ya aşağı inip bu Plymouth'u iyileştirmesini söyleyeceğim."
Eu saí e deitei as mãos ao capot deste carro e disse "Diabo, se achas que eu estava louco, espera, porque vou pedir ao Senhor para vir cá abaixo tratar deste Plymouth."
Bütün dünya afalladı... Çünkü Tanrı'ya karşı günah işledi.
O mundo ficou chocado, por que ele pecara contra o Senhor.
Girişimimiz sizin için de, bize olacağı gibi, şanlı olsun. Çünkü tanrı zarif bir şekilde yolumuza... çıkan bu tehlikeli ihaneti aydınlattı.
Esta expedição será gloriosa para todos nós... já que Deus nos revelou esta traição perigosa... que nos rondava.
Çünkü Tanrı sana beyin vermiş.
Porque Deus deu-te inteligência.
Biz de size bunu anlatmaya çalışıyoruz ya. " Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu'nu verdi.
" Porque Deus amou tanto o mundo que lhe ofereceu o seu único filho,
Çünkü Tanrı'nın bir plânı olduğu için kendime her şeyin daha iyi olacağını söyleyebilirdim.
Porque poderia pensar que está tudo bem... porque Deus tem um plano.
Beni gaz odasına yollayabilirsin ve Tanrı'yı kalbime alırsam ölmeden önce Cennet'e gidebilirim çünkü Tanrı merhametlidir.
Podem-me mandar para a câmara de gás... e se deixar Deus entrar no meu coração, antes de morrer então poderei ir para o Céu porque Deus é misericordioso.
O zaman yanılmışsınız çünkü Tanrı konuşur.
Pois, equivocou-se. Deus fala.
Hiçbir şey yapamazsın Çünkü Tanrı'ma zamk gibi yapıştım
Nada do que me faças, porque estou colada ao meu Deus.
- Çünkü Tanrı'ya çok yakınım.
- Por estar tão perto de Deus.
Hiç kimse eve gitmek istemiyordu. Çünkü Tanrı korusun ilk eve giden olup ertesi gün bir şey kaçırdığını öğrenmek vardı.
Ninguém queria ir para casa... porque se um se fosse, logo percebia que tinha perdido alguma coisa.
Tanrı burada olduğunuzu biliyor çünkü suyunuz kesildi... ve dualarınız sadece fasulyeleriniz..
Mas o bom Deus muito bem que estão aqui porque a fonte já não corre. E as vossas orações que têm a pretensão de dirigir são orações para os feijões.
Tanrım, bu ruhani huzur sığınağına gelirken adımlarımıza yön verdin çünkü sen de biz Fransiskenler kadar uzlaşma istiyorsun.
Senhor, guiastes os nossos passos até este refúgio de paz espiritual, porque desejais a reconciliação, tal como nós, os Franciscanos.
Çünkü şeytan korkusu yoksa, Tanrı'ya ihtiyaç kalmaz.
Porque sem medo do demónio, Deus deixará de ser necessário.
Ve eğer bir cennet varsa - ve bir Tanrı, umarım ki vardır - o, orada oturmuş, sarhoş bir maymun gibi otunu tüttürüyordur, çünkü acılarını geride bıraktı.
E se há um Céu, e meu Deus, espero que haja, sei que ele está lá sentado, bêbedo que nem um cacho e a fumar ganzas, porque ele deixou as suas aflições aqui.
Fakat maalesef başarılı değil çünkü cuntanın iktidarının kaynağı ordudur ve ordu kurumunun kendisi Tanrı'nın iktidarı önünde engeldir.
Mas, infelizmente, é um fracasso... porque o poder dentro da junta é o Exército... e o próprio Exército é um obstáculo ao reino de Deus.
Tanrı denizcileri görünce zevke gelir... çünkü biz gördüğümüz her şeyi öldürürüz!
Deus grama à brava os fuzileiros... porque nós matamos tudo quanto vemos.
Ve belki de, eh, tanrım belki de sadece büyük bir çocuğumdur çünkü Sean, Patrick...
E, agora, acho sou uma criança grande. Porque, Sean, Patrick...
" Nancy'i toprağa emanet etmiş olsak bile cesareti ve ruhu daima bizimle kalacak çünkü Yüce Tanrı bizi şöyle diyerek avutmuştur 'Her kim yaşamını bulursa, onu kaybedecektir... ve her kim yaşamını benim için kaybettiyse, onu bulacaktır.'"
Embora nós confiamos Nancy para a terra... a sua coragem e espírito permanecerão connosco... porque o Senhor Deus nos confortou... dizendo, "Aquele que encontrar a vida a perderá... e aquele que perder sua vida para o meu bem, a encontrará."
Çünkü, yarışa gittiklerinde Al'ın onun kafasına ne fikirler soktuğunu sadece Tanrı bilir.
Só Deus sabe o que o Al lhe meteu na cabeça quando foram ás corridas.
Yüce Tanrı taraf tutmaz ve büyüklükten korkmaz çünkü büyüğü de küçüğü de yaratan odur.
Deus não conhece a parcialidade e Deus não receia a grandeza pois Ele próprio criou o grande e o pequeno.
Şimdi de Tanrı'ya sığınıyorsun. Çöle saklanmaya gidiyorsun, çünkü korkuyorsun.
Agora estás agarrado a Deus, vais para o deserto esconder-te porque tens medo.
Bir Mücahit için ölüm yoktur çünkü biz önceden barışımızı Tanrı ile yaptık ve kendimizi ölü olarak görüyoruz.
A morte não existe para um mujahedin, pois já fizemos a nossa paz com Deus e consideramo-nos mortos.
Çünkü Tanrı olmasa, dünya lağım çukuruna dönerdi.
Porque sem Deus, o mundo é um esgoto.
- Çünkü sizler tanrısınız.
- Porque vocês são os Deuses.
Buradasınız, çünkü, Tanrı vergisi yeteneklerinizi, akıl ve enerjinizi bir şeyin peşine düşmek için kullanacaksınız.
Estão aqui para dominar o talento que Deus vos deu, a mente e a energia, na procura prática de uma coisa.
Ama Tanrıya şükürler olsun çünkü o zamandan beri iyileştirme gücüm var.
Mas louvai o Senhor, aquele foi o meu dia de sorte porque desde então tenho o poder para curar. Ámen.
Oh, tanrıya şükür. Çünkü bu saç, Ünlüler Geçidine gidecek.
Graças a Deus, porque isto vai entrar no Hall of Fame dos penteados!
- Sayende buna gücüm yetmiyor. Çünkü öyle olmasa, Tanrı esirgesin, gerçek bir iş bulmak zorunda kalabilirdin.
Estavas feita se eu o fizesse, porque talvez tivesses que trabalhar a sério.
Tanrı beni çarpsın, çünkü eğer sen onu ter edemezsen ben sana terk ettireceğim!
Castiga-me, Senhor, porque se não o consegues deixar, eu obrigo-te a deixá-Io, grande porra!
Çünkü o, benimle evlenebilir mi diye babama sorduğu zaman babam da ona sadece Tanrı'yı bulduğunda olur vereceğini söyledi.
Porque quando perguntou ao meu pai se podia casar-se comigo, o meu pai que só se concordasse em encontrar Deus.
Çünkü Skynet, Rusya'nın karşı saldırısının buradaki düşmanlarını eleyeceğini biliyor. - Tanrım.
Porque a Skynet sabe que o contra-ataque Russo vai eliminar todos os seus inimigos aqui.
Er Santiago öldü ve bu bir trajedi. Ama o öldü, çünkü koda sahip değildi. Öldü, çünkü onuru yoktu ve Tanrının gözü üzerindeydi.
O Santiago está morto, o que é trágico... mas ele morreu porque não tinha um código, não tinha honra... e Deus estava a ver.
Çünkü eğer olsaydı da bize söylemeseydi Şeref Yasası'nın 14 kadar maddesini çiğnemiş olacağını Jack biliyor. Tanrı esirgesin, müvekkillerimiz suçu kabul etmemeye karar verip de emir aldıkları ifadesini verirlerse diye Jack fazlasıyla endişeli zaten.
Caso soubesse e não nos dissesse... estaria a violar o código de ética... e ele já tem de se preocupar em não alegarmos inocência... por eles só terem cumprido ordens.
Lütfen kocam ve Tanrım arasında seçim yapmam için zorlama beni çünkü kazanamazsın.
Homer, por favor, não me obrigues a escolher entre o meu marido e Deus, porque não podes ganhar.
Bunun için Tanrı'ya şükürler olsun, çünkü... Annem de bir azize olmasına karşın, kurbağa kadar çirkindir.
Graças a deus... porque a minha mãe é uma santa, mas tem uma cara de sapo.
- Tanrım. Sana karşı açık olacağım çünkü zor durumdayız.
Preciso ser direto com você, pois temos pouco tempo.
Ve sen taşlamalısın onu, ölene dek taşlarla çünkü o ki seni uzak tuttu efendinden, Tanrından ve...
" E o apedrejarás, até que morra, pois te procurou apartar do SENHOR teu Deus.
Çünkü çocukların bu tip şeyleri görmemesi gerekir. Tanrım!
Porque crianças não deveriam ver esse tipo de coisa.
Bu yüzden Alman askerleri Bolşeviklerden farklıdır çünkü onların kemer tokasında Tanrı'ya yer yoktur.
E é isso que vos separa dos bolcheviques... que não têm tempo para Deus. Vocês nunca estão sós.
Tamam, o zaman ben de... - Çünkü... - Size herşeyimi verdim, tanrı aşkına!
Porque... sabia que estarias sempre aqui.
Çünkü, her kimin Tanrı'ya küfrettiğini ve kitapları yalanladığını ve İsa'nın Mesih olduğunu reddettiğini duysak onun yüce ruhunu zaptetmek için geliriz.
Se alguém menciona a Deus, renega as Escrituras e de Cristo Salvador, voamos com a esperanza de conseguir sua alma gloriosa,
Çünkü bu Cehennem, O'ndan ayrılmışlığım da yok. Tanrı'nın suretini görmüş, Cennet'in sonsuz zevkini tatmış olan ben, 10,000 cehennem işkencesinden kaçabileceğimi ve kendi havamda kusursuz zevk-ü sefaya daldığımı mı düşünüyorsun?
Acaso acredita que eu que já vi a cara de Deus e provado das alegrias eternas do céu, não estou atormentado por 10,000 infernos ao estar privado do gozo eterno?
Tanrım, Umarım Beti, çünkü yarın beni köpek balığı uzaklaştırıcısında deneyecekler.
Espero que sim. Porque amanhã vão-me pôr a testar repelente de tubarão.
tanrım 20459
tanrim 140
tanrı 3726
tanri 18
tanrı aşkına 2781
tanri askina 24
tanrı seni korusun 268
tanrıça 25
tanrı seninle olsun 70
tanrıya 18
tanrim 140
tanrı 3726
tanri 18
tanrı aşkına 2781
tanri askina 24
tanrı seni korusun 268
tanrıça 25
tanrı seninle olsun 70
tanrıya 18
tanrı sizi korusun 208
tanrım bana yardım et 28
tanrı yardımcınız olsun 28
tanrı korusun 98
tanrıya şükürler olsun 81
tanrı bizi korusun 55
tanrı seni kutsasın 43
tanrı sizinle olsun 57
tanrım bize yardım et 16
tanrı yardımcın olsun 48
tanrım bana yardım et 28
tanrı yardımcınız olsun 28
tanrı korusun 98
tanrıya şükürler olsun 81
tanrı bizi korusun 55
tanrı seni kutsasın 43
tanrı sizinle olsun 57
tanrım bize yardım et 16
tanrı yardımcın olsun 48