Ölebilirdi tradutor Português
285 parallel translation
- Eğer terk etmeseydi ölebilirdi.
- Se ele ficasse teria morrido.
Ölebilirdi.
- Ela podia ter morrido.
O ölebilirdi, biliyorsun.
Ela pode morrer, tu sabes.
Bir gün gözlerini görmese, ölebilirdi. Küçük kızcağızı Nevers'in.
Um dia sem os seus olhos e ela morre, a rapariguinha de Nevers,
Evi savaş alanına döner ve o da ölebilirdi.
A casa teria ido abaixo e ela teria morrido connosco.
Mesela tarihöncesi insan güneş tutulmasında korkudan ölebilirdi.
Os homens pré-históricos podiam morrer de medo durante um eclipse.
Birileri ölebilirdi. Çeneni dağıtmak gerek ama bunu ben yapmayacağım!
Alguém poderia ter morrido, e alguém deveria partir-te os dentes, mas eu não o farei.
Söylemeliyim, tökezlediğinde... onu yakalamasaydın, ölebilirdi.
Faço notar que quando ela tropeçou podia ter morrido ali, se não a tivesse apanhado.
Kızım o sokakta ölebilirdi.
Ela podia ter morrido naquela rua.
Sende biliyorsun, masum insanlar ölebilirdi. Ama umurlarında değildi, bunlar... corazones de piedras.
Podiam ter morrido inocentes, mas eles não se importam com isso.
Bu kız ölebilirdi, çünkü ben...
Ela podia ter morrido, porque eu não sei...
Sally ölebilirdi.
A Sally podia ter morrido.
- Biliyorsun, ölebilirdi. - Bana ölüm olmayacağı söylendi.
Podiam tê-lo matado, sabes?
Hepsi benim yüzümden ölebilirdi.
Podiam ter morrido todos.
Burada biri ölebilirdi.
Uma pessoa pode morrer aqui.
Eşim ölebilirdi.
A minha mulher podia ter morrido.
- Neredeyse ölebilirdi.
- Ela podia ter morrido.
Ölebilirdi.
Pode morrer.
O daha ölmedi ki. Ölebilirdi.
Devia estar.
Bizim gibi biri olsaydı ölebilirdi.
Se ele fosse como eu ou você, estaria.
Kızkardeşin yanıp ölebilirdi.
A tua irmã mais nova podia ter morrido queimada.
Birileri ölebilirdi!
Alguém poderia facilmente estar morto agora!
- Ölebilirdi.
Ele teria morrido.
Ölebilirdi Helen.
Ele ia acabar por morrer, Helen.
O da ölebilirdi.
Ela poderia morrer.
Yardımın olmasaydı, bir çok carnal ölebilirdi.
Sem a tua ajuda, muitos carnales teriam morrido.
Yani Jane de ölebilirdi. Bunu hiç düşünmedin, değil mi?
Que a Jane e eu poderíamos estar mortos.
- Denizci, ezilmiş ciğeri ile hastahanede yatıyormuş. - Ölebilirdi.
O marinheiro está no hospital com um pulmão perfurado.
- Thomas ölebilirdi, Milo!
O Thomas podia ter morrido, Milo.
Ama Rosenberg zaten ölebilirdi.
O Rosenberg teria morrido...
- Masum insanlar ölebilirdi.
- Matando gente inocente.
- Ölebilirdi.
Porque ele podia ter morrido.
Senin adamını kurtarırken çok güç kaybetti, kendiside ölebilirdi!
Ele perdeu muita força salvando o seu homem. Ele podia ter morrido.
Sizin için döndüm! La Mole bizim için ölebilirdi!
O Sr. De La Môle está pronto a dar a vida para nos tirar desta prisão.
- Bizim için ölebilirdi! Sizinle bir gece için ölebilirdi.
O Sr. De La Môle talvez desse a vida por outra noite convosco.
Ölebilirdi.
Ela podia ter morrido.
Biri ölebilirdi.
Podia ter morrido alguém.
Büyük Tom öldüğünde Callahan Auto onunla ölebilirdi.
Parece-me que, quando o Tom pai morreu, a "Callahan Auto" morreu com ele.
Kirby ölebilirdi!
O Kirby podia morrer!
- Sorumsuz mu? Çocuklar ölebilirdi!
Está?
Ölebilirdi.
Podia ter morrido.
Eğer İngilizler o fotoğrafları meydana çıkarmasaydı binlerce insan ölebilirdi.
Se os Britânicos não desenterrassem aquele fotógrafo, milhares de pessoas podiam ter morrido!
Babası ölebilirdi.
O pai podia ter morrido!
Komutan Ikari o kararı vermemiş olsaydı herkes ölebilirdi.
Se não fosse a decisão do Comandante estaríamos provavelmente mortos.
- Derek ölebilirdi.
- O Derek podia ter morrido...
Onlar ölebilirdi
Eles podiam ficar mutilados ou até morrerem se não tivessem saltado do carro, na hora certa!
Bugün burada birileri ölebilirdi.
Podia ter morrido alguém, hoje.
- Fakat bir komite toplamayı beklemiş olsaydı, Bayan Goldstein ölebilirdi.
Mas, caso ele tivesse esperado para reunir um comité, a Sra. Goldstein poderia ter morrido!
Ölebilirdi.
Ele podia ter morrido.
Adamlarımdan biri ölebilirdi.
Um dos homens podia ter sido morto ou o seu primo, aí.
Aksi takdirde ölebilirdi.
Senão, ela teria morrido!