English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Ö ] / Ölebilirim

Ölebilirim tradutor Português

405 parallel translation
Şuraya kıvrılıp hemen ölebilirim.
Era capaz de encolher e morrer agora.
Böyle bir yüzük için ölebilirim.
Era capaz de morrer por um anel destes.
Para kazanmayacağım Yüzbaşı Nelson, ve daktilomdan giren... bir kurşunla... ölebilirim.
Não estou a ganhar dinheiro, Capitão Nelson, e posso acabar com... uma bala a atravessar a minha... máquina de escrever.
Öyle nefret ediyorum ki, bu yüzden ölebilirim.
Odeio-te tanto, que acho que vou morrer disso.
İnan bu yüzden ölebilirim.
Acho que vou morrer disso.
Şimdi ölebilirim ve kimsenin kafası karışmaz.
Podia morrer já e ninguém se atrapalhava.
Ayaklarım, ölebilirim.
Os meus pés estão a dar cabo de mim!
Utançtan ölebilirim.
Antes a morte!
- Şimdi pişmanlık duymadan ölebilirim.
- Posso morrer agora sem pesar.
Ben ancak başıma yıldırım düşerse ölebilirim. O da ikinci sefere.
Só um raio me poderá matar - e terá que me atingir duas vezes.
Bekliyor. - Ona öldüğümü söyle. Ölebilirim de.
Hatcher, não vai querer responsabilizar-se pelo que pode acontecer a Miss Del Lago se ela for...
Mucizenle ölebilirim, ama sen benimkiyle kesin öleceksin.
Quando eu morrer com o teu milagre, tu morrerás com o meu.
Beni anladığını söyleyebilirsen, gerekince içim rahat ölebilirim.
Se me disserem que compreendem, posso preparar uma boa morte.
Açlıktan ölebilirim.
São casados de fresco, até lá morro de fome.
Hâlâ ölebilirim.
Tenho de me acalmar.
Frank, senin için ölebilirim.
Frank, teria dado a minha vida por ti.
Eğer istemiyorsan, kendimi vurabilirim ve ünlü biri olarak ölebilirim.
E se não aprender, posso suicidar me e morrer famoso.
Buracıkta ölebilirim.
Poderia morrer agora mesmo.
Ben ölebilirim ama sayemde eğlenemeyeceksin.
Posso morrer, mas não se divertirá com isso.
- Artık mutlu ölebilirim. - Ne olursa olsun, değecek.
Podia morrer, como um homem feliz, neste instante.
Şimdi huzur içerisinde ölebilirim.
Agora posso morrer em paz.
Diplomanın seni öldürmesine izin verme. Zira seninle ben de ölebilirim.
Não deixe que a formatura o mate, posso morrer também.
Fırındayken de ölebilirim ya da karşıdan karşıya geçerken.
Pode-se morrer no trabalho ou na rua.
Onun için ölebilirim.
Eu morreria por ele.
Ah çocuğum böylesine önemsiz bir şeye bağlanmışken nasıl ölebilirim?
Oh, minha criança... como posso morrer... com este afecto por uma mera coisa?
"Tamam, şimdi ölebilirim," dedi, sesindeki o son nefesin hırıltısıyla.
"Isso! Agora devo morrer.", disse ele, virando-se no leito.
Ama burada kalırsam,... ölebilirim.
Mas se eu ficar aqui... morro.
Artık huzur içinde ölebilirim, Tanrım,
Agora posso morrer descansado, Senhor,
Kan zehirlenmesinden ölebilirim.
Posso apanhar envenenamento por sangue.
Onunla evlenmezsem ölebilirim.
Eu morro se não casar com ele.
- Ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun. - Şey, boğulmayabilirim ama Paslanarak ölebilirim.
- Bem, posso não sufocar, mas posso enferrujar até à morte.
Aman tanrım ölebilirim. Bak anne çok güzel değil mi?
Meu Deus, acho que vou morrer!
Ölebilirim, ama bu hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Não sou o mestre, sou apenas um escravo. Quem?
Fotoğrafı için ölebilirim.
Adorava ter a fotografia dele.
Kral doğmamış, kral gibi yaşamamış olabilirim, ama kral gibi ölebilirim.
Eu não nasci rei, nem vivi como um rei, mas eu posso morrer como um rei.
Tanrı'nın yarattığı en büyük fahişe olabilirsin ama sonra bana böyle dönmen ve böyle olman, bunun için ölebilirim.
Podes ser o maior cabra que Deus fez... mas deste-me a volta... e és assim, e eu quero morrer.
Bu defa ölebilirim.
Desta vez, se calhar morri.
John Connor için ölebilirim.
Eu daria a minha vida pelo John Connor.
- Burada susuzluktan ölebilirim.
- Um homem aqui morre de sede.
Artık ölebilirim.
Agora posso morrer.
... keçi peyniri için ölebilirim.
... queijo de cabra aos montes!
Canlıyım! Ölebilirim!
Posso morrer!
Bu yüzden ölebilirim.
Sabes, podia morrer disto.
Salt Lake City'ye uçakla İncil götürürken de ölebilirim.
Também posso morrer a transportar bíblias para salt Lake City.
Şu an bir çikolata şeyk için ölebilirim, ya sen?
Eu morreria por um milk-shake de chocolate, tu não?
Ölebilirim.
Podia ser a morte.
Herhangi biri için ölebilirim.
Eu morreria por qualquer pessoa.
Bileğimi ısırdım ve ölebilirim.
Mordi o pulso, assim posso morrer.
# Ve ölebilirim
"E eu posso morrer"
Bir şey daha var ben de ölebilirim.
Mas há um problema.
Tanrım, senin için ölebilirim.
E eu dava a vida por ti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]