Ölüm saati tradutor Português
369 parallel translation
"Karanlık ve ölüm saati gelip çatana kadar."
"Com as trevas e a hora da morte a rondá-lo."
Anında ölmüş olmalı. - Ölüm saati?
Deve ter morrido quase instantaneamente.
Ölüm Saati.
"A hora da morte."
Ölüm saati cesedin bulunmasından 12 saat önce.
A morte ocorreu, no máximo, 1 2 horas antes da descoberta.
Ölüm saati olarak yaklaşık 4 diyebiliriz.
Vamos concluir que a morte ocorreu às 4 horas.
Ölüm saati artık on bir buçuk ve on iki arası olarak kesinleşti.
A hora da morte ocorreu entre as 11 : 30 e 12 : 00.
Bayanlar ve baylar, delikanlılar ve kızlar işte ölüm saati!
Senhoras e senhores, rapazes e raparigas chegou a hora de morrer.
Ölüm saati nedir, doktor?
A que horas se estima a morte, doutor?
Ölüm saati nedir Monsieur Bates?
A que horas faleceu, Sr. Bates?
- Peki ya ölüm saati?
- E quando ocorreu a morte?
Ölüm saati 18.05'di.
Chamaram-me às 6 horas.
Resmi ölüm saati 23 : 17 Son kan gaz testi.
Os últimos gases sanguíneos.
- Peki ya ölüm saati nedir?
E a hora da morte?
Ölüm saati 12 : 40.
A morte foi às 12 : 40 horas.
Ölüm saati, 9 : 33.
- Hora da morte : 9 : 33.
Ölüm saati :
Hora do óbito :
Ölüm saati :
Hora de morte :
Ölüm saati için sabaha karşı iki diyebilirim.
Diria que foi morto às duas da manhã.
- Peki ölüm saati?
- E a hora da morte?
Ölüm saati : 1 0 : 06.
Hora da morte : 10h06.
Ölüm saati : 20 : 53.
Hora do óbito : 20 : 53.
Ölüm saati 9 : 55.
Hora da morte 9h55.
Ölüm saati : 8 : 26.
Hora do óbito : 8 : 26.
Ölüm saati?
Hora do óbito?
Ölüm saati son 24 saat içinde olabilir.
A hora da morte foi algures nas últimas 24 horas.
Ölüm saati, 11 : 58 P.M.
Hora : 23 : 58.
Ölüm saati, 08 : 49.
Muito bem. Hora do óbito : 8h49.
Ölüm saati 6 : 02.
Vou declarar a morte às 6 : 02.
Ölüm saati : 1 5 : 09.
Hora do óbito, 1 5h09.
Ölüm saati, 09 : 42.
Hora da morte, 9h42.
Karşınızda, Ölüm Saati.
Conheçam o relógio da morte.
Bu senin Ölüm Saati'ne rakip olamaz.
Não consegue competir com o seu relógio da morte.
Umarım geçen seneki Ölüm Saati kadar sönük bir şey değlidir.
Espero que não seja tão idiota quanto o relógio da morte do ano passado.
Belki de bir çeşit Ölüm Saati!
Talvez algo como o... relógio da morte!
Ölüm saati, cuma akşamı beş suları.
Hora da morte, Sexta-feira à noite por volta das 17h00.
Ölüm saati 9 : 33.
Hora do óbito : 21 : 33.
Ölüm saati yaklaşık akşam sekiz ha?
Aí tens. Hora de morte, aproximadamente 8 da tarde?
Ölüm saati akşam sekizdi.
Hora de morte foi 8 da tarde.
Ölüm saati, 9 : 40.
Hora da morte, 9 : 40.
Ölüm saati 19.54
Hora do óbito, 19h54.
Ölüm saati 10 : 57.
Hora da morte : 10h57.
Ölüm saati...
A hora da morte é...
Ölüm saati iki buçuk mu?
Faz sentido com a hora da morte às 14h30?
- Ölüm saati?
Hora da morte?
Peki ya ölüm saati?
E a hora da morte?
Ölüm saati belli mi?
Qual é a hora da morte?
Ölüm saati bunun hemen sonrasında, şafaktan önce.
A hora da sua morte é pouco depois disso, antes do nascer do sol.
Ölüm saati 1 8 : 00.
Marcar hora da morte ás 6 da tarde.
Bay Stone'un saati ölüm zamanını 21 : 20 olarak belirliyordu.
O relógio partido do Sr. Stone marcou a hora da morte às 21h20.
Ölüm meleği odada oturmuş saati izliyordu.
Como se o Anjo da Morte estivesse sentado no quarto com ele, a olhar para o relógio.
Ölüm saati?
Hora da morte?