Bakın bayım tradutor Russo
166 parallel translation
Bakın bayım, ben buraya altı çocukla geldim...
Слушайте, мистер, я пришёл сюда с шестью детьми...
Bakın bayım, ben fakir bir adamcağızım.
Слушайте, мистер, я просто бедный человек.
Bakın bayım, Cleveland'a daha çok var.
Мистер, нам ехать ещё долго.
Bakın bayım... burada büyük karışıklığa yol açtınız.
А теперь, послушайте, мистер вы устроили здесь серьёзные беспорядки. Ну, держите! Если хотите, мы вызовем полицию.
Bakın bayım, size gitmenizi öneriyorum.
Послушайте, сэр, я же рекомендовал вам уйти!
Bakın bayım, otobüsün sahibi değilim, sadece kullanıyorum.
Это не мой автобус, я просто водитель.
Bakın bayım, sizi sinir ettiysem özür dilerim ama izin verin...
Послушайте, мистер, извините, если я обидел вас... Позвольте мне...
Bakın bayım, gitmem gerek.
Слушайте, мистер, мне нужно идти.
Bakın bayım.
Слушайте, месье.
Bana bakın bayım! Bu taze deriyi güzellik için bedenimden yüzmek ister misiniz?
ѕосмотрите на мен €, сэр! " з моей кожи ¬ ы тоже готовы наделать перчаток?
Bakın bayım, oraya giremezsiniz.
Сэр, вам туда нельзя.
Bakın bayım, siz sarhoş musunuz?
А вы не пьяны?
Bakın Bayım. Connie beni aradı.
Послушайте, мистер, мне звонила Конни.
Gözlerime bakın bayım.
Посмотрите мне в глаза, сэр.
Bakın, Bay Smith benim, ama karım onu aldı.
- Мистер Смит мой, а находится у неё.
Bak sen! Fazla samimi olmaya başlamadınız mı, Bay Bulaşkan?
Почему, Мистер Смиркейс, разве мы недостаточно знакомы?
Bakın, bayım, orduda beş yıl geçirdim.
— лушайте, мистер, € служил в армии п € ть лет.
Bak, ya sen Alfred'i analiz etmeyi bırakırsın... ya da ben dosdoğru Bay Macy'e gider... ne kadar adi bir düzenbaz olduğunu anlatırım.
Пpeкpaтитe aнaлизиpoвaть Альфpeдa, инaчe я paccкaжу миcтepy Meйcи, чтo вы шapлaтaн.
Bana bakım bayım, bu adamınız beni hiç anlamıyor.
Слушайте мистер, ваш человек меня не понимает.
Aşkım şu havayı bir içine çek, bak o zaman bayılacaksın.
Ты подыши этим воздухом. Дорогая, тебе понравится.
Tanıkların dediğine bakılırsa benim bay Doyle'a uygun bir cevabım var.
Да, по словам тех свидетелей. А у меня есть готовое возражение мистеру Дойлу :
Bakın, bayım, benim yapmam gereken bir iş var ve siz de bana engel oluyorsunuz.
Слушайте, мистер, у меня работа, а вы мешаете.
Bayım, bakın...
Антенна! Вот, мсье... мсье
Buraya bakın. Ben Bay Fraser'in avukatıyım ve sizi uyarıyorum...
Послушайте, я адвокат мистера Фрейзера, и я предупреждаю -
Bakın bayım, sizi sinir ettiysem özür dilerim.
Послушайте, мистер, извините, если я обидел вас чем-то.
Yardım etmeyi reddettiniz, Bay Poirot. Ama şu olana bakın.
Вы отказались мне помочь, месье Пуаро, и смотрите, что происходит.
Kurtulma şansı olanlara bakın sadece. Evet bayım.
Лечить только тех, кто выживет.
Bakın Bay Sosa, biz koşullarımızı zorluyoruz.
На самом деле, мистер Соза, мы слишком много на себя берём.
Tamam bayım, Kaptana bakın.
Посмотрите на капитана.
Bakın şimdi, iddialarda bulunan sizdiniz bayım.
Так, эй, мистер, похоже, это Вы тут делаете заявления.
Sid, takvime bir bakıver de en kısa zamanda Bay Palmer'ın duruşması için... bir gün saptayalım.
Сид, посмотри график рассмотрения дел, и мы назначим дату процесса над мистером Палмером в ближайшее время.
Bakın ne diyeceğim, Bay Horne, önce Başkan Lincoln ile konuşacağım.
Согласен, однако, скажу я вам, мистер Хорн, сперва я должен поговорить с президентом Линкольном, хорошо?
Bakın bakalım bay Worf'un iddialarını destekleyecek bir kanıt var mı.
Посмотрите, сможете ли Вы обнаружить что-то в поддержку заявлений мистера Ворфа.
Bayım, bakın...
Сэр, послушайте, я...
Bakın, Bay Pritchett, ben silahları gidecekleri yere ulaştıracağım. Ama Washington'daki pislilerin aptalca birşey yapmayacağını garanti edemem, şey gibi... fidye falan ödemeyi reddetme.
Послушайте, мистер Притчет, я доставлю боеголовки в место назначения, но я не могу положиться и не могу гарантировать... что эти задницы в Вашингтоне... не выкинут какую-нибудь дурацкую штучку, не заплатят, например.
Bakın, bay Moyez, yardımınıza ihtiyacım var.
Мистер Маэз, мне нужна будет ваша помощь.
Bakın, bir doktorla görüşmem gerekiyor. Oturun bayım.
Послушайте, мне надо к доктору.
Bakın Bay Bond, yedek bir planım var.
Видите, мистер Бонд, вам меня не остановить
Bana bayılacaksınız! Tamam, bakın bakalım.
Ребята, вы меня полюбите!
Bakın, ben çalışıyorum bayım. Ve, eğer mahsuru yoksa...
И если не вoзpaжaете...
Şuna bir bakın bayım.
- Взгляните-кa, сэp.
Yarın bayındırlık komitesinden Dave'i arayıp lağım bakımı ve onarımı bildir.
Позвони завтра Дейву из комитета общественных работ по поводу обслуживания и ремонта канализации.
Bakın Bay Soprano... Yapabileceğim bir şey olsa yapardım ama- -
Мистер Сопрано, вы же знаете - если бы что и было...
Sanırım Bay Junuh'ın ayakkabılarını temizlemek istersin. Sen işine bak bizim sahada bazı ölçümler yapmamız lazım.
Помоешь ботинки Джуну и надо будет измерить поле.
Bakın ben, bunu anlıyorum bayım ama üzgünüm sivillerin bir suçlu ile ilgili yürütülen ve artık kritik aşamaya gelen soruşturmaya katılmasına izin veremem
Я понимаю, сэр. Мне очень жаль.
Şu kadına bak, tam bir İngiliz kadını. Bayıldım.
Только посмотри, я их обожаю...
Bayım, akrebe bakın.
Смотрите на скорпиона.
Ve önümüzdeki aylarda Bay Dawson gelirinin bir kısmını yerel servis programlarına, eğitime, ve bakıcı ailenin evlat edinme konusunda acele ettiğini sanırım bilmeniz gerekiyor.
За эти несколько месяцев... Мистер Даусон расширит свою систему поддержки... задействовав региональные программы, репетиторов и... Думаю, вам полезно будет знать, что приёмная семья стремится довести это дело до удочерения.
Ancak Bay Hughes karadaki bu test için 11 bakım teknisyenini daha uçağın değişik bölgelerine, kontrol amaçlı yerleştirdi.
однако на этот раз мистер Хьюз привлек еще 11 помощников, расположив их по всему кораблю и поручив им проверять давление и нагрузки.
Bana bakın, Bay Hector. Hem kişiliğinden hem de mesleğinden tanıştığım anda tüm kalbimle bu kadar iğrendiğim bir adam daha olmadı.
Послушайте, мистер Гектор, я никогда еще в своей жизни не встречала человека, которого бы с первого взгляда возненавидела всей душой за его подлую сущность и грязную работу.
Bakın bay Macha, uyandırdığım için üzgünüm.
Мистер Мака, прошу прощения, что мне пришлось вас разбудить.
bayım 4005
bayim 32
bakın 5588
bakin 38
bakın kim gelmiş 88
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakın ne diyeceğim 82
bakın ne buldum 41
bayim 32
bakın 5588
bakin 38
bakın kim gelmiş 88
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bakın ona 18
bakın ne diyeceğim 82
bakın ne buldum 41