English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ B ] / Biliyorum biliyorum

Biliyorum biliyorum tradutor Russo

125,294 parallel translation
Biliyorum, ama yakalanmadı.
Я знаю, но он здесь.
İşlerin şu anda berbat olduğunu biliyorum.
- ( стэн ) Знаю, сейчас тебе всё кажется ужасным.
Şu anda beynin etkisinde olduğunu biliyorum ama yine de beni korkutuyor.
- ( бабино ) Теперь я знаю, ЧТО происходит из-за мозгов, но всё равно стремАюсь.
Sizi rahatsız ettiğim için çok özür dilerim ama vardiyam 20 dakika sonra başlayacak ve bakıcım anlaşmayı iptal etti, biliyorum sizden çok şey istemiş olacağım ama akşam yemeğinde yerimi doldurma şansınız var mı?
Прости за беспокойство, но через двадцать минут у меня смена, а нянька не придёт и, знаю, что многого прошу, но... подменишь меня в закусочной?
Bunun senin için oldukça kafa karıştırıcı olduğunu biliyorum.
Знаю, тебе сейчас может быть о-о-о-очень неловко.
Bunu biliyorum sayın hakim.
- ( бабино ) Я понимаю, ваша честь.
Biliyorum.
- ( бабино ) Знаю.
Biliyorum, biliyorum, evet. Ama belki, belki Syd'i oraya götürebiliyorsam Amy'i de kurtarabiliyorumdur.
- ( дэвид ) " наю, знаю, но может, может, если отвести туда — ид, € смогу забрать Ёми.
Biliyorum.
Понимаю.
Yani, galiba deneyebilirsin, ama biz aynıyız, sen ve ben, ve ben gerçeği biliyorum.
Нет, никто не мешает попробовать. Мы с тобой похожи. И я знаю правду.
Senin ne istediğini biliyorum Dur.
Я знаю, чего ты хочешь.
- Kim olduğunu biliyorum...
Я... Я знаю, кто ты.
Biliyorum.Alev sende.
Я знаю, Пламя у тебя.
- Biliyorum Octavia verdi onu sana.
Я знаю, что Октавия отдала его.
Jasper, İnsanlar zara görecek. Biliyorum buna önem veriyorsun.
Джаспер, я же знаю, ты не можешь позволить кому-то пострадать.
Ben kim olduğunu biliyorum.
Я знаю, кто она.
Savaş sahasında bir savaşçı gibi kılık değiştirdiğini ve Roan'ın seni yakaladığını biliyorum.
Я знаю, что ты прикинулась чужим бойцом на поле боя. Я знаю, что Роан тебя поймал.
Seni sürdüğünü bile biliyorum.
Я даже знаю, что он изгнал тебя из клана.
Biliyorum.
Знаю.
Adaya giden yolu biliyorum.
Я знаю дорогу на остров.
Anne biliyorum, tamam mı?
Я знаю, мам.
O olayda ne gördüğünü biliyorum anne ama artık bir karakanım, tamam mı?
Я знаю, что тебе привиделось. Но я же теперь Темнокровец.
Bunun güç olduğunu biliyorum ama sen şampiyonsun Octavia.
Знаю, это тяжело, но ты победитель, Октавия.
Adadaki barınağı aradığını biliyorum.
Я знаю про бункер на острове.
- Biliyorum.
Знаю.
Nerede olduğunu biliyorum.
Я знаю, где он.
Yorgun olduğunu biliyorum ama şimdi seçilenlere yoğunlaşmalıyız, 1,200 kişi emirlerini bekliyor ne zaman yemek yenecek, nerede uyunacak, nasıl yaşanacak.
Знаю, ты устала, но нужно сосредоточиться на тех, кто спасется. Больше тысячи человек ждут приказов. Когда им есть.
Biliyorum Raven.
Знаю, Рэйвен.
Biliyorum şehirden gidiyoruz ama kısaca durumumuza bakalım.
Знаю, мы переезжаем, но хочу уточнить.
Biliyorum, ve öyle de,
Говорил, и это так. Но, не знаю.
Seni, beni uyarmak için gönderdiklerini biliyorum.
Слушай, я знаю, что они прислали тебя предупредить меня.
Bunu biliyorum.
Это я знаю.
Boşversene Keen, bu bakışı biliyorum.
Да брось, Кин. Я знаю этот взгляд.
Nereye bakacağımı biliyorum.
Я точно знаю, где искать.
Ajanslarımız birbiri ile bilgi paylaştığı için bunu biliyorum.
Я в курсе, ведь наши агентства делятся данными.
Biliyorum, sadece- -
Я знаю. Я лишь имела в виду...
Onun adını biliyorum çünkü her yerde yazıyor. - Doğru.
Я знаю его имя, потому что оно на всей канцелярии.
Senden ne istediğimizi biliyorum.
Я знаю, о чем мы просим.
O kadar yoldan geldim çünkü kızınıza yardım edebileceğimi biliyorum.
И я проделал этот долгий путь, потому что знаю, что могу помочь вашей дочери.
Şu sıralar aramızın çok iyi olmadığını biliyorum ama beraber ameliyata gireceğiz.
Я знаю, что сейчас мы не сильно ладим, но если нам предстоит операция...
Biliyorum.
Да, я знаю. Просто...
- Biliyorum.
- Теперь знаю.
Gerçekten biliyorum.
Точно говорю.
Biliyorum.
Да, знаю.
Annemin neden seni gönderdiğini biliyorum.
Я знаю, зачем мама тебя послала.
İyi bir babanın nasıl olduğunu biliyorum Jackson.
Джексон, я знаю, что такое хороший отец.
Biliyorum.
Я знаю.
Biliyorum, biliyorum, zor.
Я знаю. Я знаю, это тяжело.
Korktuğunu biliyorum.
Я знаю, что ты напуган.
Biliyorum ama bana güvenmen gerekiyor.
Я это понимаю, хорошо? Но ты должен доверять мне.
Biliyorum güç bir durum ve anlamak imkansız.
Я знаю, что это сложно и невозможно понять.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]