Birazçık tradutor Russo
6,055 parallel translation
Birazcık kısabilir miyiz?
А можно его чуть приглушить?
- Oscar birazcık duygusallaşıyordu.
Хэй, что происходит? Оскар немного расчувствовался.
Niye birazcık ilgi...
Почему вы не уделили..?
Ama birazcık komiktin.
Спасибо.
Dördüncü sınıftan beri birazcık farklı görünüyorum.
Кажется, я немного изменился с 4-ого класса.
Bu öneriyi birazcık bile sevmedim.
- Мне это предложение вообще не понравилось.
Sanırım birazcık konuşmamız gerek.
Нам с тобой надо поговорить, да?
Hepsinden birazcık var.
Всё это... в какой-то степени.
Çok değil, birazcık.
- Да нет, вообще-то. В общих чертах.
Şimdi birazcık meyve pastası için yer var.
Вот, теперь можно и пирог сверху притоптать.
Belki birazcık iş.
- Можно чуть-чуть.
Sizi birazcık burada bırakayım.
Я вас оставлю, девочки.
Biliyorum sadece birazcık soluklanmam gerekti.
Знаю, мне просто нужна передышка.
Birazcık değişiyor.
Всё немного меняется.
neden birazcık para koparmayalım?
Я посчитала, почему бы не поиметь с этого денег?
Ama birimiz diğerinden birazcık daha yakışıklı.
Но один из нас немного симпатичнее другого.
Sergio, benim tadilatı yapan adam bazen popoma hafifçe dokununca birazcık şey hissediyorum...
- Серджио, который мне все ремонтирует, иногда касается моих ягодиц, и возникает такое чувство...
- Birazcık ne? - Uyarılmış.
- Какое чувство?
Birazcık şüpheci olduğum için beni affet.
- Ты уж извини, если я несколько подозрительна.
Birazcık.
Немножко.
Birazcık inançlı olun.
Давайте же, где ваша вера.
Birazcık ünlü olabilirsin ama bana karşı iyi olursan bunun çok faydasını görürsün.
Тебя, наверно, кое-кто знает, и всё такое, но... Тусить со мной у нас тут полезно.
Birlikte çalışıyorsunuz, birlikte yaşıyorsunuz birlikte yatmak hariç her şeyi birlikte yapıyorsunuz ve sen adamcağız birazcık vakit isteyince işkilleniyor musun?
Вы работаете вместе, живете вместе, разве что не спите вместе... и ты переживаешь, что ему захотелось побыть врозь?
- Kabuslar için birazcık büyük, değil misin?
- Староват ты для кошмаров, не думаешь?
Bunun için birazcık geç.
Поздновато.
Birazcık daha.
Еще немного.
Britt birazcık evlilik öncesi gerginlik yaşıyorsun o kadar.
Брит, ты просто слегка волнуешься перед свадьбой.
Ama arkadaşlarının bütün heyecanını ve mutluluğunu görüp birazcık da olsa kıskanmamak çok zor.
Но немного тяжело наблюдать за всеми этими захватывающими событиями, которые происходят с нашими друзьями, и не испытывать чувства зависти.
- Biliyorum ama olabilir. Birazcık.
- Я знаю... ну может быть...
Yine de birazcık geç kaldın.
Все еще... Cлишком мало... Слишком поздно.
- Öyle diyeceğini biliyordum ama kıyafetin çalışmasına son bir adım kaldı ve birazcık sakal da bunun için makul bir bedel.
- Да, я представлял. что ты скажешь это, но это последний шаг к созданию рабочего костюма, и немного волос на лице - небольшая цена- -
Ben ve arkadaşım birazcık sakat durumdayız ve bizi sokaklardan çıkarabilir misin onu merak ediyorduk.
Мы с другом попали в неприятности вы не могли бы помочь нам уйти с улицы?
Neden bana birazcık bile inanmıyorsun?
Почему ты в меня не веришь?
- Birazcık doğru olabilir.
Ну толика правды есть...
Birazcık... Şurada dur?
Ты можешь просто... вон там постоять?
- Birazcık.
Есть маленько.
Ve birazcık anlayışın olsaydı, onu geri çevirirdin.
И ты должна была отказать ему, будь в тебе хоть толика порядочности.
Birazcık acıma ile durum daha güzel bir hâl alabilir.
Может лучше пощадить его.
Kırılmadım, birazcık bile.
И я не расстроен по этому поводу, даже ни капельки.
Birazcık daha çok kazandım, dedektif.
Я справилась лучше, чем кажется.
- Birazcık.
- Немного.
- Birazcık.
Самую малость.
Sakinleşin birazcık amına koyayım ya.
- Эй, ты куда гонишь?
Baba, arabayı benim sürmemi istemediğine emin misin? Birazcık paslanmışım o kadar.
- Пап, может, мне все-таки сесть за руль?
Ayrıca G Güney sahillerindeyken sen de birazcık soluklan.
- Да я просто отвык немного. И потом, отдохни уж, пока Джи в Саут-Бич.
- Riq ile birazcık okula gitmem gerekti.
- Пришлось немного Рику подыграть.
Birazcık.
- Немножечко.
Birazcık.
Чуть-чуть.
O zaman birazcık ufalmış olabilirsin.
К тому времени у вас будет коротенькая одежда.
Bu birazcık utangaç.
Он скорее застенчивый юноша.
Eğer sen de birazcık bile böyle hissetmediysen eğer söyle ve bir daha karşına çıkmam.
Если ты не чувствуешь того же... даже чуть чуть... просто скажи мне, и я обещаю, что ты меня никогда больше не увидишь.
birazcık 224
birazcık daha 63
biraz 988
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz daha iyiyim 16
biraz uyu 104
biraz daha 472
birazcık daha 63
biraz 988
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz daha iyiyim 16
biraz uyu 104
biraz daha 472
biraz sonra 59
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
birazdan görüşürüz 75
biraz bekle 203
biraz daha kal 33
biraz sakin ol 53
biraz daha iyi 17
birazdan gelir 64
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
birazdan görüşürüz 75
biraz bekle 203
biraz daha kal 33
biraz sakin ol 53
biraz daha iyi 17
birazdan gelir 64