Bu doğru tradutor Russo
19,369 parallel translation
Bu doğru mu?
Это правда?
Bu doğru. Ama demek istediğin anlamda değil.
Это правда, но не так, как вы думаете.
Bu doğru.
Это правда.
Hayır, bu doğru değil.
Нет, это не правда.
Bu doğru değil.
Ну это неправда.
- Bu doğru değil.
Это неправда.
Bu doğru.
Это так.
Bu doğru, konuşurlar.
Да, бывает.
Bu doğru mu?
Вот так значит?
Evet bu doğru.
Да, всё верно.
Felicity kaybettiklerimin sürekli bir hatırlatıcısı gibi ve bu doğru olduğu sürece Üzgünüm.
Фелисити – постоянное напоминание, что я потерял, и пока это так, мне жаль.
Bu doğru mu Sayın Başkan?
Это правда, мистер мэр?
Bu doğru değil.
Это неправда.
Aslında, bu doğru değil.
Вообще-то это не так.
Bu doğru. Profesyonel Servis işi için SECA Vergileri doğruluyor.
Проведение налога на самозанятость для профессионального обслуживания бизнеса.
Bu doğru.
— Правильно.
Bu doğru. Tarihteki en yüksek seks kaseti tazminatı bu.
Это самая большая компенсация в истории частного видео, так?
- Ne? Will, bu doğru değil.
Уилл, это не так.
Bu doğru.
Именно.
Bu doğru binbaşı.
Точно, командор.
Bu doğru.
Точно.
Bu doğru mu?
Это так?
Evet, bu doğru.
Это правда.
Bu doğru, aferin.
Верно, отличная работа.
- Bu doğru değil, tatlım.
Это не так, милая.
- Bu doğru değil!
- Это не правда!
- Yani bu doğru mu?
Так это правда?
Doğru mu bu, Eric?
Это правда, Эрик?
Bu tam olarak doğru değil, değil mi?
Это не совсем так, правда?
Bay Potter 932 kilometrelik bir yolculuk kaydı girdiyse, herhangi bir yöne doğru en uzak yer bu mesafenin yarısı olacaktır.
Если мистер Поттер отметил поездку в 580 миль, то наибольшее расстояние которое он мог проехать в любом направлении - половина этой величины.
Doğru. Bu konuyu ne zaman açacağını merak ediyordum.
Верно, мне было интересно, когда ты об этом скажешь.
Doğru mu bu?
Говорит, ты ему что-то обещал это правда?
Doğru da bu ailedeki herkesin mi sabıka kaydı var?
Да. Но ты уверена, что в этой семье нет никого без судимости?
Nathan bunun için doğru araziyi bulduğunu düşünüyor bu yüzden sözleşme yapabilmek için gün boyunca çalışıyor.
Натан думает, что у него есть место получше для этого, так что он работает сутками, чтобы получить контракт
Bütün sermayem bu dipsiz çukura doğru gidiyor.
Все мои сбережения пойдут именно туда.
Doğru ya da yanlış olsun, kişiliğim bu. Yaptığım şey de bu.
Правильно это или нет, таков я, и так я поступаю.
- Doğru değil bu.
Это неправда.
- Bu iş için doğru kişisin, güven bana.
Ты самая подходящая кандидатура.
Eğer bu bilgi doğru değilse ailen acı çekecek.
Если информация ложная, твоя семья пострадает.
Bu bir savaş, ama doğru şekilde savaşacağım çünkü bu şehrin sahip olduğu tek şeyim.
Но я буду сражаться на ней в правильном направлении, Потому что я - все, что есть у города.
Bu yönetimin bir şeyi doğru yapabildiğini bilmek güzel.
Приятно знать, что эта администрация может справиться хоть с чем-то.
Doğru, şey, bu beyefendiyi tanımıyorum, Fakat benim bölgemin tarihini korumaya çalışan her kim olursa olsun Alkışı hakediyor.
Верно, я не знаком с этим господином, но любой, кто помогает защищать историю моей страны, достоин благодарности.
Doğru olan bu.
Это просто правильно.
- Doğru bu ama.
— Только из-за того, что это правда.
Bu hiç doğru olmadı şimdi.
Это просто... неправильно.
- Valizlerini de bu yüzden hazırlamıştır. - Doğru.
Вот почему у них были чемоданы наготове.
Yani bence, ya erkenden Noel ikramiyesi dağıtıyor ya da gerçekten o Beretta'yı almak istedi. Bu işi kim yaptıysa davasını düşürmek için müvekkilinize bir şans tanıdı. Doğru.
Так что он либо хотел, чтобы вы начали раздавать сотрудникам ранние бонусы на Рождество, либо и правда был заинтересован в приобретении этой беретты.
Bu şekilde, ateş aşağı doğru yanacak.
Так огонь будет идти вниз.
Bütün bu delice şeyleri karıştırdığında söylediğinin doğru olduğuna inanmak zor oluyor.
В Ваши слова сложно поверить, когда Вы мешаете их этой дичью.
Bu yardımcı oluyor çünkü, biliyorsun çabaladım. Çabalıyorum da. Geri aralarına girmek için her şeyi yapıyorum yaptığımızın doğru olduğuna inanmak için.
Это помогает, потому что я пытался, и пытаюсь... делать всё, чтобы вернуть себе веру в то, что мы поступаем правильно.
- Doğru bu.
— Это правда.
bu doğru mu 716
bu doğru değil 1332
bu doğru değil mi 82
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20
bu doğruysa 39
bu doğru olmaz 35
doğru 10892
dogru 95
bu doğru değil 1332
bu doğru değil mi 82
bu doğru olamaz 126
bu doğru olabilir 25
bu doğru olabilir mi 20
bu doğruysa 39
bu doğru olmaz 35
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru söylüyor 187
doğru mu söylüyorsun 24
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğru bildin 42
doğruymuş 64
doğru söylüyor 187
doğru mu söylüyorsun 24