Daha çok tradutor Russo
45,538 parallel translation
Bahse girerim nereden geldiği daha çok şey vardır.
Могу поспорить, что там, откуда они приходят, их ещё больше.
Buraya nasıl girdiğinle az, seni yeniden çıkarmakla daha çok ilgiliyim.
Меня меньше волнует, как ты сюда попал, и больше, как вытащить тебя отсюда.
Daha çok güvenlik kalesi veya güvenlik dağı gibiler.
Там целые замки понастроили.
Ama onu durduramadığım için kendimden daha çok ettim.
Но больше ненавидела себя за то, что не смогла остановить его.
Ona senden daha çok güveniyorum.
Я верю ему больше, чем тебе.
Benim bir sorum yok, daha çok bir yorum yapacağım.
У меня нет вопроса, есть комментарий.
Belki de öyle daha iyi olur diyorum, eğer sen oraya taşınırsan, daha çok banyomuz ve daha çok özel alanımız olur.
Я думал, так будет лучше, знаешь, если вы переедете туда, у нас будет больше ванных комнат и больше личного пространства.
Ben onu daha çok haber kaynağım gibi düşünmeyi seviyorum ama neler oluyor?
Я предпочту видеть в нём моего осведомителя, но... что происходит?
Daha fazla paraları olursa daha çok silah alabilirler ve daha çok zarar verebilirler.
Чем больше у них денег, тем больше оружия они смогут купить, и нанести больший ущерб.
Daha çok "tüh" denilebilir.
Скорее печально.
Sokaktaki elemanlar, kanunsuzdan bizden korktuklarından daha çok korkuyorlar.
Челы на улицах, вроде, больше боятся мстителя, чем нас.
Şeffaflık ve daha olumlu bakış açısı daha çok güven.
Быть открытым, больше оптимизма, больше доверять.
Çünkü her attığım adımda sanki daha çok hedef oluşturuyorum gibi geliyor.
Потому что я... все, кто меня окружают, превращаются в цели.
Ama şu an gördüğüm bu adam bana daha çok Slade Wilson ya da Anthony Ivo'yu anımastıyor.
Но человек, которого я вижу сейчас... Больше похож на Слейда Уилсона или Энтони Иво.
Ben daha çok kendi başıma bir şey gelmesinden endişeleniyorum.
Я больше волнуюсь о спасении себя!
Daha çok batmasına göz yumduk.
Мы просто позволили ей погрузиться в это глубже.
İçeride daha çok var.
Внутри ещё есть.
Rochev'de daha çok işe yaramıştı.
С Рочев получилось лучше.
Protomolekül hakkında herkesten daha çok bilgi sahibi olsa gerek.
Он должен знать о протомолекуле больше других.
- Dresden'den daha çok değil.
Но не больше Дрездена.
Gerçek toz yiyici Marslılara daha çok ihtiyacımız var.
Нам нужно больше настоящих пылеглотов-Марсиан.
Çok daha iyi bir şeyle.
Кое-чего получше.
"Legion Of Doom" kulağa çok daha ateşli geliyor.
"Легион Смерти" звучит более подходяще. Я не буду их так называть.
Herkesi öldürseydik çok daha kolay olurdu.
Будет проще, если мы просто убьем всех.
Ama peşimdeki şey her neyse zaman tayflarından çok daha beter.
Но, что бы за мной ни охотилось... Оно намного хуже, чем Призрак Времени.
Tüm bunlardan kurtulan adamın kaderi Rusya'da gangstercilik oynamaktan çok daha fazlasıdır.
Человек, который выжил после такого, достоин куда большего, чем играть в русского бандита.
Oliver bize bu konudaki düşüncesini açıkladığında ki bunu çok nadiren yapar daha katılımcı olursun diye düşünmüştüm.
Когда Оливер объяснил нам свою позицию, что происходит крайне редко, мне казалось, ты будешь рад.
Çok yardımcı oldun, sana daha fazla rahatsızlık vermek istemem.
Знаешь, ты очень помог, но я не хочу доставлять тебе больше неудобств.
Ve bu adam da, onun sürekli ıslahevine giren ve daha önce çok sevgili ailesenden kaçtığı için, bu konuda istikrarlı olduğundan dolayı kaçma riski olduğunu iddia edecek.
А этот парень собирается утверждать, что она частый гость в колонии, и если она сбежала однажды от своей очень хорошей, любящей семьи, то может сбежать еще раз.
Tamam, peki, onların sorunları benimkilerden çok daha büyük olabilir ama...
Ну, может... их проблемы немного больше моих, но...
Tüm bunlardan sağ olarak çıkan insanın kaderinde çok daha fazlası vardır.
Человеку, который пережил всё это, суждено совершить что-то гораздо большее.
John ve Felicity, seni dinleyecekler çünkü sen bundan çok daha fazlasını sunabilirsin.
Ты же знаешь, Джон и Фелисити прислушиваются к тебе, потому что тебе есть что сказать, не только вот это.
Bir binaya yazı yazarken beni yakalamıştın ama beni çekip götürmek yerine çömelip gözlerimin içine baktın ve dedin ki kapkaççı bir serseriden çok daha fazlası olabilirsin.
Ты поймал меня за рисованием граффити. Но вместо наказания, ты присел, заглянул мне в глаза и сказал, что я могу быть кем-то большим, чем какой-то мелкий бандит.
Pandora bundan çok daha büyük.
В Пандоре есть ещё.
- Ondan çok daha kötüsü.
Он намного хуже серийного убийцы.
Değişerek daha iyiye gittiğimi söyleyerek beni çok güzel ikna ettin.
Ты столько всего сделал, чтобы убедить меня, что я меняюсь к лучшему...
Çok tatlısın ama sana daha nasıl anlatacağım bunu Oliver?
Как мило, но я уже устал повторять тебе, Оливер.
Sovyetler Birliği dağıldığında pek çok kesim kapitalist fırsatlar ışığında daha güçlü ve kenetlenmiş bir Rusya ortaya çıkacağını düşündü.
Когда распался Советский союз, многие считали, что возможности капитализма создадут более сильный, более единый народ России, но многие влиятельные люди из КГБ, Коммунистической партии,
Fakat KGB, Komünist Parti ve Komsolmol'deki pek çok kodaman kendi çıkarlarını ön planda tutmaya karar verdi ve Rusya daha güçlü olacağı yerde hastalıklı hale geldi.
Комсомола решили воспользоваться своими привилегиями, и Россия стала не сильнее, а... Больной.
Senin durumundaki biri çok daha empati yapabilir diye düşünüyordum.
Знаешь, я думаю, что в твоей ситуации можно проявить и чуточку побольше сочувствия.
Waller'ın kararları olaya bu açıdan bakınca çok daha berbat görünüyor Johnny.
Решения Уоллер кажутся более верными по эту сторону стола, Джонни.
Yasadışı çok şey yaptım ama hiçbiri ağır teçhizat daha doğrusu herhangi bir teçhizat gerektirmemişti.
Я делала много противозаконного, но ничего из этого, не требовало тяжелого вооружения, да и вообще, любого вооружения.
Çok daha fazla özledim.
Я скучал по тебе еще больше.
Çok daha kötüleşti, Johnny.
Все стало намного хуже, Джон.
Çok daha kötü ve çirkin bir hal aldı ve biz sevdiğimiz insanları korumak için elimizden geleni yapıyoruz.
Все стало хуже и ужаснее, и мы делаем все, что можем, чтобы защитить тех, кого любим.
- Cayden James bir hacker. Bratva'dan çok daha masum sayılabilecek biri.
Он хакер, и это намного лучше Братвы.
- Bundan çok daha fazlasıydı.
Всё гораздо сложнее.
Bana saldıran parazit güçlükle algılanıyordu kötü huyluydu, sinsiydi ve... Bu odadaki herkesten çok daha akıllıydı.
Паразит, который на меня напал был ловок, вредоносен, коварен и... и... значительно умнее любого в этой комнате, так что...
Arjun ve torunların için endişelendiğinin farkındayım ama ayımızı koruma becerisinden çok daha fazlasına sahibiz.
Знаю, ты беспокоишься об Арджуне и внуках, но мы вполне способны защитить Луну.
İstasyon kolayca karargâh hâline getirildi ve askerlerim istediğimden çok daha fazla tetiği çekmeye hazırdı.
ДЖОНСОН : Гарнизон на станции был небольшой. А мои солдаты слишком спешили жать на курок.
Veya çok daha kötüsü.
Или ещё что похуже.
daha çok erken 62
daha çok gençsin 24
daha çok var 40
daha çok genç 24
daha çok var mı 21
çok güzelsin 532
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok güzelsiniz 65
daha çok gençsin 24
daha çok var 40
daha çok genç 24
daha çok var mı 21
çok güzelsin 532
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
çok tatlısın 281
çok güzelsiniz 65
çok şık 66
çok sık 16
çok teşekkürler 1924
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok yazık 499
çok şükür 211
çok sık 16
çok teşekkürler 1924
çok seviyorum 43
çok seksisin 23
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok yazık 499
çok şükür 211