Değil mi ama tradutor Russo
10,172 parallel translation
Öyle değil mi ama?
Вы согласны?
Yeni bir başlangıca ihtiyacın olduğu için taşındığını söylemiştin... -... ama bu doğru değil, değil mi?
Ты сказал, что переехал сюда, чтобы начать жизнь с чистого листа, но это не вся правда, не так ли?
Yeni bir başlangıca ihtiyacın olduğu için taşındığını söylemiştin ama bu doğru değil, değil mi?
Ты сказал, что переехал сюда, потому что хотела начать жизнь с чистого листа, но это не вся правда, не так ли?
- Ama destekleri olacak, değil mi?
Но там же будет подкрепление?
Uzun sürmüyor ama değil mi?
Но это не длится долго, так ведь?
- Ama onlar paralı asker değil mi?
Но разве они не просто мужчины напрокат?
Bizi SSR'a geri götürecekler sadece ama, değil mi?
Но они просто отвезут нас обратно в СНР, да?
- Sorun değil ama değil mi?
Но это же нормально, да?
Onlar ölülerin ruhları mı, değil mi emin değilim ama...
Действительно ли это души умерших — не знаю...
İfade vereceksin ama değil mi?
Но ты дашь показания?
Ama sen beni aldattın. Değil mi?
Ты изменяла.
Yeni bir başlangıç istediğin için buraya taşındığını söyledin ama yalan bu, değil mi?
Ты сказал, что переехал сюда, потому что хотела начать жизнь с чистого листа, но это не вся правда, не так ли?
Gamma topu ateşlenemez ama yarığın içindeyken patlatılabilir, değil mi?
! Гамма-пушка не может стрелять, но она может взорваться внутри разлома, верно?
Dinle. Çip hakkında öğrenmek istediğin şeyi söyleyeceğim tamam mı lütfen ama Polaris'le bir ilgisi olduğunu biliyorsun değil mi?
Я расскажу тебе то, что ты хочешь знать, о чипе, хорошо, пожалуйста, ты думаешь, что нужно что-то сделать с Полярис, да?
Ne? Ne şans ama, değil mi? Tamam, anladım.
так повезло... поняла.
- Ayrıca pardon ama adamı gördün değil mi?
И привет, ты не видел этого парня?
- Ama Clary iyi değil mi?
Но Клэри в порядке, правда?
- Değil mi ama?
- Да?
Kızı sosuna kavuşturmak lazım ama değil mi?
Эй, девушка получит свой соус.
Ama daha önce sihir izlemişsindir değil mi?
ты же раньше видела фокусы?
Piyanoyla o şarkıyı söylerken çok eğlendik ama değil mi?
Нам же было весело петь ту песню под пианино?
Bilmem, ama kafiyeli oluyor, değil mi?
Я не знаю, просто рифмуется.
Bunu seksi kılan şey de bu ama değil mi?
Просто... Просто расслабься, ладно?
- Güzel ama değil mi?
- Круто, да?
Ama bilimin amacı da geleceği yakalamak değil mi zaten?
Это все наука о будущем, верно?
Oldukça da uçarı ama değil mi?
Уверен, что кинобизнес - дело чертовски интересное, но и довольно легкомысленное, не так ли?
Ama işinizi, sevip sevmeyeceğinizi kesin olarak bilmeden seçiyorsunuz, değil mi?
Но, я о чём, вы выбираете работу до того, как поймёте нравится ли она вам, так?
Evet... Evet, ama asıI sorun bu değil, değil mi? Bir savaş.
Да. но ведь это не поле боя, правда?
Ben sana arkadaşlarının, alacağınız malzemeler karşısında çalışmasını teklif ettiğimde ayak diremiştin ama şu andaki durum da aynı şey değil mi?
Вы отказываетесь, когда я предлагаю вашим людям работать за припасы, но сейчас... Разве не то же самое происходит?
Ama arkadaşların onları yolda öldürmüş zaten, değil mi?
Но, смотри-ка, твои люди убили их на дороге, верно?
Ama artık öyle değilsin, değil mi?
Но не сейчас, верно?
Ne gün ama, değil mi?
Ну и денек.
- Ne geceydi ama, değil mi? - Evet.
Ну и ночка!
Ama sen artık insan değilsin, değil mi?
Но ты больше не человек, не так ли?
Belki biraz uçuktu ama hayatta kalmak için gerekeni yapmalıyız, değil mi?
Может немного сумасшедше, но мы делаем все, чтобы выжить, верно?
Evet ama gözcülerin getirdiği son parti sağlam çıkmadı, değil mi?
Да, но последний выводок, приведённый разведчиками, оказался не слишком удачным, верно?
Gözlerini hatırlattığını söylerdi ama hatırlamıyorsun, değil mi?
Он говорил, что этот цвет напоминает ему о твоих глазах,... но ты этого не помнишь,... верно?
Birlikte eğlendik ama, değil mi?
Мы же неплохо провели время вместе, да?
Tatlı Gina'yı parçalara ayırmayla alakası olmayan bir orduyu. Ama tüm dünyalılar birdir, değil mi?
Это никак не связано с гибелью Джины, но землянин - есть землянин, верно?
Ama nerede olduğunu biliyorsun, değil mi?
Но ты же знаешь, у кого она?
Kişiler aynı mı değil mi bilmiyorum ama fidye aramalarındaki ses tam olarak aynı.
Тот же или нет похититель, я не знаю. Но звонок о выкупе тот же. Один и тот же.
Ama sen onun sağ sağlim dönmesini istiyorsun değil mi?
Но ты же хочешь, чтобы он благополучно вернулся?
Çocukluğundan beri istiyor ama bunu bilmiyordun tabii değil mi?
Ещё с тех пор как был ребёнком, но ты этого не знала, так ведь?
Ama bir şekilde, bizim küçük topluluğumuz bir araya geldi, değil mi?
Но каким-то образом наш городок сплотился, не так ли?
Biz 3.boyuttayız, değil mi? Tamam, ama hayal edin..
Мы трехмерные, так?
Ama sen hiç bir şeyden korkmazsın, değil mi?
Но ты-то ничего не боишься, да?
Tüm o konuşma bizi ikna etmek için değil seni ikna etmek içindi ama işe yaramadı, değil mi?
И эта речь не должна была убедить нас. Она должна была убедить тебя. Не сработало, не так ли?
Ama hâlâ Savage'ı durdurma konusunda fikirlerini değiştirmediler değil mi?
Но они так и не изменили своего мнения по поводу попытки остановить Сэвиджа?
Ben de öylece bir sohbet sanıyordum ama öyle değildi, değil mi?
Я думала, это был просто разговор. Но это было не так, да?
- Geri dönmesini bekliyordunuz ama değil mi?
Но вы ждали, что она вернётся?
Tabi ki değil, ama... hiç denemedin, değil mi?
Конечно же нет, но... ты никогда не пытался, не так ли?
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi ya 25
değil mi çocuklar 56
değil mi efendim 66