Değildi tradutor Russo
31,969 parallel translation
Michael'la olanlar da senin suçun değildi.
То, что случилось с Майклом, - не твоя вина.
Hiçbir zaman değildi ve bunu biliyorsun!
И никогда не было в нем, и ты это знаешь!
- Evet ama hırsız değildi Thatcher büstü için özellikle geldiler.
- Да, но точно не грабителя, они пришли специально за тем бюстом Тэтчер.
- Bunu yapma sebebim kıskançlık değildi.
- Я делала это не из-за зависти.
1954'te yapılan Castle Bravo nükleer denemeleri deneme değildi.
Ядерные испытания на мысе Браво 1954 года вовсе не были испытаниями.
Yani bu iş jeolojiyle ilgili değildi.
Значит, дело было не в геологии.
- Tek kelime değildi, olamaz.
Это было не одно слово. Этого не может быть.
Ama Sherlock ile tek bir kez bu odada karşılaştın ve o zamanda kafası yerinde değildi.
Стойте, вы виделись с Шерлоком лишь раз, в этой комнате. Он был не в себе.
Ancak yeterince uygun değildi.
Впрочем, недостаточно подходящее.
Eurus'un psikozunun derinliği ve yeteneklerinin seviyesi normal bir enstitüde kilit altında tutulmasına elverişli değildi.
Глубина психоза Эврус и масштабы её способностей были неприемлемы для обычного учреждения.
Ölü ya da diri hiç ilginç biri değildi. Ama siz üçünüz. Siz üçünüz mükemmelsiniz.
- Мёртв он или жив, это было вовсе неинтересно, но вы трое, вы трое, были чудесны.
Şarkı hiçbir zaman bir dizi talimat değildi.
Песня не была набором указаний.
Söylediğim o değildi!
Но я не это сказал!
Doğuştan gelen öbür hayatı arama arzum o hayatın içinde yürüyebilmek için değildi.
Моё природное желание найти иную жизнь имело целью не праздный интерес.
Bence değildi!
Мне было не смешно!
O baban olabilir evlat ama babacık değildi.
Он, может, и был твоим отцом, парень, но он не был твоим батей.
Niyetimiz bu değildi.
Я не хотел, честно.
Elimde değildi.
Ты поздно.
Ne demek arabada değildi?
Что значит его не было в машине?
Hep böyle değildi.
Раньше у нее все было по-другому.
Doktorla Harry Cooper'ı Great Northern'a götürmüşler. Ama iyi Cooper locadaysa ve çıkamıyorsa o hâlde o gece Annie'yle locadan çıkan iyi Cooper değildi.
Док и Гарри отвели его в "Грейт Нотерн", но если хороший Купер в вигваме и не может выйти, тогда тот, кто вышел из вигвама с Энни той ночью... не хороший Купер.
Hayır. O adam kurban gibi değildi.
Он не вел себя как жертва.
Niyetim bu değildi...
Я... Я не хотел...
Herhâlde sonrası da pek matah değildi.
И, как мне кажется, после этого не стало лучше.
Hiçbir şey umurumda değildi.
Мне было на всё пофигу.
Bir ayağının altında dosya vardı çünkü zemin düz değildi.
С... с папкой под одной ножкой, потому что пол, он был... он был слишком неровный.
-... halüsinasyon değildi.
- не был галлюцинацией.
El'e karşı değildi ama rütbe atlamak için birbirimize meydan okurduk.
Не против Руки, но, чтобы прогрессировать и подняться вверх я бросал вызовы и вызовы бросали мне.
Senin suçun değildi.
Слушай, это не твоя вина.
İletişim kurmakta pek başarılı değildi.
Ему тяжело давалось общение.
İltifat değildi.
Это не комплимент.
Ama öyle değildi.
Но это не так.
Benim seçimim değildi.
Я этого не хотел.
Plan bu değildi.
Это не по плану.
Tedaviler sırasında yanımda olman hiç de kolay değildi, biliyorum.
Я знаю, что было тяжело находиться рядом во время химиотерапии.
Önemli bir şey değildi.
Ничего не было.
- Hiç kendi gibi değildi.
- И это на него не похоже?
Kesinlikle deprem değildi. Doğru.
Это было не землетрясение, точно.
Sadece bir kurban değildi.
Он был не просто жертвой.
Silahı, dövüştüğü kılıç normal bir katana değildi.
Его оружие, меч, которым он сражался... Это была не обычная катана. Это Цукамото.
Öyle bir insan değildi.
Он был не таким человеком.
Evet. Bundan bahsetmenin sırası değildi hiç.
Как-то не было повода сказать.
Bu beklediğim kadar kötü değildi.
Всё было не настолько ужасно, как я ожидала. - Потрясающе.
Charlie, Dövüş Sütü için benim hayalim bu değildi.
Чарли, не такого я желал для "Бойцовского Молока". Точно!
Bu durumdan hoşnut değildi.
Чему был совсем не рад.
Davamızı son anda aldığınız için çok teşekkür ederiz. Öbür adam pek bizim tarzımız değildi.
Большое спасибо, что в последнюю минуту взялись за наше дело.
Hayır. Tecavüz değildi o.
- Как я?
Kapı kilitli değildi.
Дверь была не заперта.
Bu tartışma değildi.
Это была не ссора.
Bizim zamanımızda böyle değildi.
У нас такого не было.
Düşündüğüm bu değildi.
Это не то, что я ожидал.
değildir 62
değildim 75
değildin 22
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değilsin 303
değilmiş 21
değilmi 114
değildim 75
değildin 22
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değilsin 303
değilmiş 21
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil miyim 77
değil mi anne 66
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil miyim 77
değil mi anne 66
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56