Fark etmez tradutor Russo
3,124 parallel translation
Olmadığını kimse fark etmez.
Никто даже не догадается, что их нет.
Fark etmez, nasılsa almayacaklardı.
Не важно. Они все равно не собирались покупать.
Fark etmez.
Это не имеет значения.
Eğer Başkan burada bütün kabineyle beraber olsa bile fark etmez.
Не важно если президент там со всем офисом
Ne olduğu fark etmez.
Любое вино.
- Fark etmez.
- Это неважно.
Nerede yersen ye, fark etmez.
Где бы ты ни заказал.
Yani arkadaş gibi olur sevişen eşler gibi olur, fark etmez.
Ну знаешь, просто как друзья, которые занимаются любовью...
Fark etmez.
Это неважно.
Bebeğim, eğer bu ilaçları alıyorsan, fark etmez benim için...
Детка, меня не волнует, даже если ты их принимаешь,
Elbette. Benim için fark etmez.
никаких проблем.
Hiç fark etmez.Nasıl olsa yakalayamayacaksın.
Это не важно. Вам никогда его не поймать.
- Fark etmez, değil mi?
- Это же неважно, так?
- Önemli değil. Kimse fark etmez.
Думаю, никто не догадается.
Fark etmez ki.
Это не имеет значения.
Fark etmez.
Неважно.
Hiç fark etmez.
Неважно.
Fark etmez. Ne olursa olsun, bunu yapamazsın.
Ты не можешь этого сделать, что бы ни было.
Bana inanmak zorunda değilsin inansan da bir şey fark etmez ya.
Можешь мне не верить, полагаю, не важно, поверишь ли.
Nasıl bir gücün olduğu fark etmez.
какие у вас способности.
Belki fark etmez.
Может, она не заметит.
Benim için fark etmez!
Ничего!
İnsan ya da karınca fark etmez.
Люди они или муравьи — неважно.
Şimdi şu satanist işlerine inanıyor veya inanmıyor olmam fark etmez.
Далее, все эти сатанинские штуки. Не важно, верю ли я в них.
Miktar fark etmez. İlk suç en fazla 20 yıl.
Нарушение, совершенное в первый раз, не больше двадцати.
Demek istediğim, ne kadar taşımak istersen, benim için fark etmez.
Я хочу сказать, было бы что везти, то мои фуры справятся.
Demek istediğim, ne kadar taşımak istersen, benim için fark etmez.
Я хочу сказать, было бы что везти, а мои фуры справятся.
Benim için fark etmez.
А я ничего против не имею.
- Fark etmez.
Как угодно.
- Nereye koyayım? - Fark etmez.
- Куда мне ее поставить?
Petrusda orada. Fark etmez, Overko orada.
Ну, говори, что дальше делать.
Senin için fark etmez. Yorgunum, acı çekiyorum.
Тебе-то все равно, я устала, мне больно.
Fark etmez.
Ничего не имеет.
- Fark etmez.
- Какая разница.
- Fark etmez mi?
- Какая разница?
Fark etmez mi?
Какая разница?
Bu ödemek istediğim bir bedel ve bir tek ben olsam bile fark etmez.
И я готов заплатить эту цену. И если я в этом одинок, да будет так.
Basında hakkında denilenleri biliyorum fakat benim için fark etmez çünkü gerçek seni tanıyorum.
Чего только не пишут в прессе. Но я-то знаю, какой ты. Ты невероятный.
Fakat fark etmez çünkü Norman'ın bilmediği bir şey daha var.
Но это неважно. Норман кое-чего не знает.
Şimdi ya da sonra, fark etmez.
Сейчас или нет - без разницы.
Fark etmez. Bekle.
Это не важно.
Yer ve zaman fark etmez.
Когда угодно. Где угодно.
Kimse fark etmez.
Хуй кто заметит.
Bilmiyorum, fark etmez.
Я не знаю. Это не важно.
Fark etmez.
Это не важно.
Hayır, fark etmez, önemi yok.
Нет, это не важно, не важно.
Biz birlikte olduğumuz sürece benim için fark etmez.
Мне всё равно, главное мы вместе.
Artık fark etmez. Ben öldüm sayılır.
В любом случае мне конец.
Fark etmez.
Не имеет значения.
Müşteriler fark etmez ki.
- Покупатели и не заметят.
- Fark etmez.
- Это не имеет значения.
etmez 34
fark ettim 138
fark eder 16
fark ettiniz mi 20
fark eder mi 94
fark ettin mi 69
fark etmedim 46
fark ettim ki 18
fark etmedin mi 48
fark etmemişim 21
fark ettim 138
fark eder 16
fark ettiniz mi 20
fark eder mi 94
fark ettin mi 69
fark etmedim 46
fark ettim ki 18
fark etmedin mi 48
fark etmemişim 21