English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ F ] / Fın

Fın tradutor Russo

22,988 parallel translation
Lamb Valley'deki insanlar işçi sınıfından, düşük gelirli kişiler.
А в долине живёт рабочий класс, с низким доходом.
Görünüşe göre birkaç yıl önce sizin Hudson Üniversitesindeki bir sınıfınızda ders almış.
Выяснилось, что он несколько лет назад. посещал ваши лекции в Гудзонском университете.
Komşulara göre bay Henry Leafton ve kızı okul bölgesini sınıfında andımızı kullanmaktan dolayı dava etti.
По словам соседей, мистер Генри Лифтона и его дочь подали в суд на школу не смотря на клятву верности.
Yale'deki sınıfının birincisiydi.
В Йеле он был первым учеником в группе.
Bir meslektaşının sınıfında yerine geçmek zorunda kaldı ama ne kadar üzgün olduğunu ve hepinize kocaman hoşçakal öpücüğü verdiğini söyledi.
Ей пришлось подменить коллегу, но она попросила передать, что ей очень жаль, и крепко поцеловать тебя на прощание.
Ama beni kandırmak için daha 40 fırın ekmek yemen lazım.
Только надо было вставать пораньше, чтобы переплюнуть старину Тэнди.
Böyle bir parayla yukarı fırlarsın.
Когда речь о таких суммах, рев поднимается до небес.
Bu durumdasın çünkü zayıf ve bencilsin.
Ты попала в эту ситуацию потому что была слабой и эгоистичной.
Zayıf ve bencil olduğun için de kendini bu işten sıyıracaksın.
Чтобы выбраться из неё тебе тоже придётся быть слабой и эгоистичной.
Eğer döndüğümde para arabada olursa hepsini üssün çöp yakma fırınına atarım.
Если я найду деньги в машине по возвращению, я брошу их в мусоросжигатель на базе.
Karşına daha iyi bir fırsat çıktığı için geri kazanım koçluğunu bıraktın.
Ты перестала быть куратором потому, что подвернулось нечто лучшее.
Village People'a * atıf yaptığını anlamadığımı sanıyorsun, ama anlıyorum.
Ты думаешь у меня нет рекомендаций от Village People, но они у меня есть.
Cray Fielder'ın bomba yapımında kullandığı malzemeler için bir kılıf.
Это прикрытие для возни Крэя Филдера с созданием бомб.
Siz ikiniz F.K. şanssızsınız be.
Вы двое неудачницы AF. * * AF = as fuck
- Süper kahraman değilsin ama Nate için yaptığın şey, ona serumu vermen gerçek güçler kazanma fırsatından vazgeçmen kahramancaydı.
Ты не супер-герой, но то, что ты сделал для Нейта, отдал ему сыворотку, отказавшись от своих шансов на супер-силу, это геройский поступок.
Zayıf olan birinin ortaya çıkmasını bekliyoruz.
Давайте найдём какого-нибудь слабого.
Bunların zayıfı olduğunu sanmıyorum.
Не думаю, что здесь есть слабые.
Alın size fırsat.
Вот ваш шанс.
Erkek arkadaşının katilini öldürme fırsatını bulamadın mı?
Значит, у тебя не было шанса убить того, кто убил твоего парня?
Beni bir aynanın içine fırlattı.
Он швырнул меня в зеркало.
Ama aynanın moleküllerindeki iç enerjiyi de hesaba katmalıyız. Yani mutlak sıfır en düşük sıcaklık değeri olabilir ama...
И хоть абсолютный ноль – минимальная температура,
Eğer dosyasını gönderirsen fırsatım olduğunda bir göz atarım.
Если хочешь – отправь файлы, и я взгляну, когда будет время.
Burada kalabilirdin, birinci sınıf tesislere erişimin olurdu.
Могла остаться здесь, был бы доступ к лаборатории мирового уровня.
Anlaşılan elime olaylara Julian'ın bakış açısından bakma fırsatı geçti.
Кажется, выдалась возможность взглянуть на всё глазами Джулиана. Прямо сейчас.
Söz konusu aile olunca elinden gelen her şeyi yapmalısın çünkü gün gelir, böyle bir fırsatın olmayabilir.
Когда дело касается семьи, надо делать всё возможное, потому что однажды ты не сможешь этого сделать.
Sence böyle bir fırsata sahip olup da aynısını yapmayacak biri var mıdır?
Вот скажи мне, ты знаешь кого-нибудь, кто не поступил также, будь он на твоем месте?
Onu attığın fıçı var ya.
То зелье, в которое ты его окунул.
Susan, Star City'i umursadığını iddia eden biri olduğuna göre bence Star City'e, benim bu güveni kazanma fırsatımı, fırsat olarak onlara vermen gerekiyor. Sana temin ediyorum ki tüm enerjimi bana attığın bombalardan kaçınmak için kullanırsam güven kazanmaya enerjim kalmaz.
Сьюзан, как человек, который поклялся заботиться о Стар Сити, вы должны дать жителям города дать возможность позволить мне заработать доверие, и я уверяю вас, что не могу делать этого, пока трачу много сил и энергии
Sorunları bir de benim açımdan açıklama fırsatını.. .. verdiğiniz için asıl ben teşekkür ederim
Спасибо, что дали мне шанс объяснить моё видение вопроса.
Daha önce hiç lavaboyu temizlemek için Sheldon'ın diş fırçasını kullanmadım.
Ну, я никогда не использовал зубную щетку Шелдона, чтобы почистить раковину.
Mortadella'nın içinde fıstık olduğunu bilmiyordum.
Мне в голову не пришло, что в мортаделле будут фисташки.
- Howard'ın fıstığı yemesi Kral Joffrey'nin zehirlenmesi gibiydi.
Ну, Говард ел эту фисташку прямо как Король Джоффри был отравлен.
Üniformanın zayıf noktası yok.
Костюм неуязвим.
Sıfırın altında iki haneli ısıyla uyanmak.
Когда температура падает на десятки ниже нуля.
Fazladan bir kaç dolar kazanma fırsatı yakaladı ve sana Gabriel'ın Adama'a ortaklık teklif ettiğini söyledi.
Он схватился за шанс подзаработать, поэтому рассказал о предложении Габриэля Адаму.
Jeremy F.'le tanışın.
Познакомьтесь, Джереми Ф.
E - postaları inceleyince, yazışmalarını anlatmak için en iyi kelimenin "sıkı fıkı" olduğunu söyleyebilirim.
Даже пролистав поверхностно, можно сказать, что их переписка носила интимный характер.
Yani Jeremy F, kurbanı kandırmak için bu adamın fotoğraflarını kullandı.
Итак, Джереми Ф взял фото этого парня, чтобы поймать жертву.
Fırsatçımızın çok özel bir yöntemi olduğunu düşünüyoruz.
Думаем, у нашего преступника особенный почерк.
Sınıfımdan bir kızda görünmez bir dolma kalem var.
У девочки в классе есть невидимые чернила.
İlmihal sınıfı.
Уроки катехизиса.
Kaçak bir akıl hastasının izini bulmak Hem de bu fırtınada, oldukça zor olsa gerek.
Представляю, как трудно было разыскивать сбежавшего психбольного посреди бури.
Bodrumda içinde yakma fırını olan bir ölüm odası var.
В подвале есть комната для убийств и кремационная печь.
Eğer Mason'un bodrumda fırını varsa, Neden Caleb'in cesedini orada yakmadı?
Если у Мейсона в подвале была печь, почему он не избавился от тела Калеба там?
Sen, fırtına olacaksın.
А ты сама должна быть этим конем.
Sizin emlakçınız olma fırsatı beni çok mutlu eder.
С радостью стану вашим риелтором.
Son sınıf projesini ve hangi üniversiteye gidecekse oraya başvuru yapmaya odaklanamayacak kadar başında çok şey var zaten.
Она должна сосредоточиться на выпускном проекте и на колледже, в который она хочет поступить.
Son sınıf projem için çalışmak zorunda olduğum için kusura bakma.
Извините, мне нужно работать над выпускным проектом.
Son sınıf projemi bitirdim sayılır ve sen de bana dava dosyalarını inceleyebileceğimi söylemiştin.
Я почти закончила свой выпускной проект, и ты сказала, что я могу заняться делом.
Zayıf noktalarını bulduk.
Мы нашли слабое место
Ve belki vergi avukatı olmaya karar vermeden önce biraz düşünmeye fırsatın olur.
И тогда может на какое-то время отложится твое окончательное решение стать адвокатом по налогам.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]