Gidip tradutor Russo
35,699 parallel translation
Gidip bir bakacağım.
Я прослежу.
Ki bu durumda gidip o kızları sorgulamalıyım.
В таком случае, тех девушек надо допросить.
Şimdi gidip yaptığınız pisliği temizlemem gerek.
Мне придётся разгребать после вас.
İçimden bir his orada bir haltlar dönüyor diyor. Testislerimse oraya gidip bir bakalım diyor.
Нутром чую дерьмо, а яйца подсказывают мне, что надо всё проверить.
Gidip o kaltağa gününü gösterelim.
Давайте надерём стерве зад.
Gidip Patrick'i bulacağım.
Пойду найду Патрика.
Gidip Patrick'i bulacağım kızlar.
Пойду найду Патрика.
Önce gidip bardağımı dolduracağım.
Но сначала я наполню свой стакан.
Gidip üstünü değiş, lütfen.
Поднимись и переоденься, пожалуйста.
- Gidip şovu izleyebilir miyiz?
- Может посмотрим пиццу?
Gidip istersin.
Попроси его.
Silahın yoktu. Elini kolunu sallayarak gidip para mı istedin mi?
Ты пришёл к ним без оружия и попросил денег?
- Ayrıldık ama geliyor. - Gidip onu bulacağım.
- Мы разделились, но он знает дорогу.
George, Londinium'a gidip, çocukları toplamanı istiyorum.
Джордж, отправляйся в Лондиниум.
Şimdi, gidip Şirinler Köyü'nü bul.
Иди и найди Деревню смурфов.
Hadi gidip biraz eğlenelim.
Давайте повеселимся все вместе.
Gidip bana birkaç Şirin getir.
Поймай для меня смурфиков.
Kesinlikle gidip yaptığımız şeyi düşüneceğiz.
Конечно же, мы обдумаем свое поведение.
Evet olurdu ama nezaket rozetim yok. Bu yüzden gidip biraz odun getir.
Можно и так, но я не получил значок за хорошие манеры, так что принеси мне дров.
Hadi gidip biraz karanlık tarafta dolaşalım.
Давайте тогда прогуляемся на темную сторону.
Neden gidip bir eve musallat olmak gibi yararlı işler yapmıyorsun?
Займитесь чем-нибудь более полезным. В дом какой-нибудь вселитесь.
Gidip yaşlılara yardım edelim.
Пойдем, поможем престарелым.
Eve gidip ilaçlarımı ayarlayacağım.
Пойду домой, приготовлю себе таблетки.
Gidip anneanneni bulayım.
Я пойду найду твою бабушку.
Beyler, gidip paramızı geri alalım.
Господа, добудем обратно наши деньги.
Hey, gidip bir tuvalet bulayım.
Эй! Мне нужно найти туалет.
Geri gidip, eşyalarımı almalıydım.
Я должен был вернутьcя и вывезти cвои вещи. Квapтирa пpинaдлежит ей.
Ben gidip bizden habersiz olan ev sahibimize saygılarımı sunacağım.
Я пойду выразить почтение нашему невольному хозяину.
Şimdi gidip onlara bir ders verin.
А теперь преподайте им урок.
Eğer düşerürsen, aşağı gidip ve onu alırsın.
Если уронишь её, тебе придётся за ней нырять.
Onu gidip alman gerek.
Тебе придётся плыть за ней.
Ben gidip biraz daha derin nefes alacağım. Bunu çıkaracağım ve geçeceğim sonra sende bana tekrar vereceksin tamam mı?
Я сделаю глубокий вдох, сниму её, выплыву, и ты передашь мне всё обратно, хорошо?
Tabanından mı sıkışmış gidip bir bakacağım.
Посмотрю, может, он зацепился за дно.
Gidip tekrar iletişim kurmayı denemem lazım
Я должна подняться и попытаться снова связаться с ними.
Tamam, ben oraya gidip onu bulacağım.
Ладно, я поплыву туда и найду его.
Tükenmeden gidip alın.
Идите, пока она не кончилась.
Kuzeye gidip Kanada'ya geçmeliyiz.
На север, в Канаду.
Yelapa'ya gidip kendimize bir tekne alacağız.
Поедем в Елапу. Купим яхту.
- Şimdi gidip o kıçını alıp-boğmaca.
- Иди и надери ему задницу.
Ne yapıyorsun adamım Sen sadece gidip gidecek misin?
Какого черта, мужик? Ты просто уйдешь?
Gidip çocuğunuzu görün.
Поезжайте к ребенку.
Siz gidip otobüse binin.
Вы поезжайте на... автобусе.
Gidip babacığı görelim mi?
Знаю. Пойдем к папочке?
Kuzeye gidip bulabildiklerimizle toplanmalıyız.
Нужно идти на север, а по пути подбирать остальных.
Bazen, sen gidip aramazsan düşman da yoktur.
Иногда врага не существует, пока ты его не находишь.
Sahile gidip Packard'la buluşacağız.
Пристанем к берегу, встретимся с Пакардом.
Gidip şu şeyi öldürelim.
Убьем эту тварь!
Gidip hayatınızı yaşayın.
Живи своей жизнью.
Gidip bir bankada çalışayım yahu!
Нужно было идти работать в банк.
Gidip oğlanı bul... konuştur.
Пусть заговорит.
- Gidip Patricki bulacağım, olur mu?
Ты будешь в порядке?