Götüreceğim tradutor Russo
2,578 parallel translation
Seni akşamki şiir okumasına götüreceğim.
Я отвезу тебя на эти поэтические чтения сегодня.
- Olmaz. İkinizi de yemeğe götüreceğim.
Нет, нет, я собираюсь взять вас обоих на ланч.
Ayrıca, onu şu kevaşelerin mala vurdukları bara götüreceğim.
К тому же я поведу его в тот бар, куда только бедные девушки идут перепихнуться.
Sizi Kara Kule'ye götüreceğim.
Я доведу нас до Тёмной башни.
Bu gece O'nu Rammer Jammer'a götüreceğim... ve Wally'den O'na salata barındaki yeni aksırık önleyicileri... anlatmasını isteyeceğim... yarın da... kasaba meydanında ağaçlar... ışıklandırılacak yani... bir an bile yalnız kalmayacağız.
Tonight I'll take her to the Rammer Jammer and get Wally to tell her all about the new sneeze guards on the salad bar, and then tomorrow night is the tree lighting in town square, so not a second for us to be alone.
Yanımda götüreceğim gömleklerden biriyle ilgili şüphelerim var.
У меня сомнения на счет одной из рубашек, которые я упаковал.
Yani, götüreceğim demişti sonuçta.
В смысле, он это говорил, ведь так?
Onu senin ofisine götüreceğim.
Я перенесу его в твой кабинет.
- Onu eve götüreceğim.
я отвезу его домой.
Yarın seni Polis merkezine götüreceğim.
Завтра я тебя отведу в жандармерию.
Onu eve götüreceğim.
Я уведу его.
- Ben yalnızca anılarımı götüreceğim. - Çok güzel.
Я просто оставлю себе воспоминания.
Onları muhteşem bir savaşa götüreceğim.
Я поведу их на славную битву.
Seni götüreceğim.
Я возьму тебя с собой.
Bunu alıp üsse götüreceğim.
Я полечу в базовый лагерь.
Seni yanına götüreceğim, o adama tutun.
Видишь этого парня? Пролечу мимо, хватай его за руку.
Aynen. Onu Scarborough'a götüreceğim.
А, да, я собираюсь отвезти его в Скарборо.
Filmi yıkatıp Peder Gordon'a götüreceğim.
я про € влю это и отправлю отцу √ ордону.
Seni Fort Worth'teki Şifacı'ma götüreceğim.
Я везу тебя к целителю в Форд Уорд.
- Bir gün bizi oraya götüreceğim.
Когда-нибудь мы полетим туда.
Bir gün bizi oraya götüreceğim.
Когда-нибудь мы полетим туда.
Onları karakola götüreceğim.
Мы отвезем их в участок.
Ben götüreceğim seni.
"Я пойду с тобой."
- Seni eve götüreceğim.
Мы отвезём тебя домой.
- Sarah'yı eve götüreceğim.
Я отвезу Сару домой.
Onları hastaneye götüreceğim.
Я заберу их в больницу.
Seni oraya ben götüreceğim.
Я отвезу тебя
Sharon'a arabasından bir şey götüreceğim.
Я забираю кое-что для Шерон из ее машины.
Yanımda Afrika'ya götüreceğim.
Я возьму их с собой в Африку.
Seni buradan götüreceğim.
- Я тебя отсюда вытащу.
Seni eve götüreceğim. Temizlen bakalım.
Я отвезу тебя домой и помою.
Bunu eve götüreceğim.
Я заберу это домой.
Seni buradan götüreceğim, tamam mı?
Хорошо, давай, уедем отсюда!
Evet, buradan çıkmana izin vereceğim, sonra seni başka bir yere götüreceğim.
Я выпущу и отправлю в другое место.
Seni helikopterli kayağa götüreceğim, onunla ilgili de bi'hikaye yazarsınız.
- Нет. Попробуйте хели-ски, вы можете написать статью об этом.
Seni hemen kulise götüreceğim ve işimize bakacağız.
Я проведу тебя за сцену и потом ты выйдешь к зрителям.
Sen bilmişlik taslamaya devam et, ama kiliseye gelmeye söz vermezsen, partinin olduğu yerden geçip, seni eve götüreceğim.
Умничай сколько хочешь, но если ты не пообещаешь сходить в церковь, я просто проеду мимо вечеринки и увезу тебя домой.
Seni yatağına götüreceğim, hadi.
Я отведу тебя в постель. Пошли.
Sizi Ölümsüzler Sarayı'na götüreceğim. Onları koyduğum yere.
Я отведу тебя в Дом Бессмертных, где и находятся драконы.
Seni oraya bizzat götüreceğim.
Я сам тебя к нему отведу.
- Elizabeth dinle onu Kingston'a götüreceğim.
Постой, Элизабет. Я хотел взять его в Кингстон.
Seni ben götüreceğim.
Я отвезу тебя.
Haftaya seni İnfaz Listesini seyretmeye götüreceğim.
На следующей неделе я возьму тебя посмотреть "Хит-лист".
Seni Kutsal Topraklara götüreceğim.
Я покажу Вам Святую землю.
Çocukları okula götüreceğim.
Я отвезу мальчиков в школу.
Gece daha yeni başlıyor, seni köpek dövüşü izlemeye götüreceğim.
Вечер только начался. Я возьму тебя на собачьи бои.
Yaralarının izin verdiği hızla onu eve götüreceğim.
Я сопровожу его домой, как только затянутся раны.
Yüce İsa'ya ve Meryem Ana'ya yemin ederim ki bir gün ondan intikamımı alacağım ve ona adalet ve ölüm götüreceğim! Bana yardım et Tanrım.
Клянусь господом нашим Иисусом Христом и Пресвятой Девой, однажды я отомщу ему, привлеку его к ответственности и лишу жизни, да поможет мне Бог.
Ya da yanımda götüreceğim kimse olmadığı için bende bir terslik varmış gibi.
Или со мной что-то не так, потому что мне некого пригласить.
Pekâlâ millet, simdi sizi biyoreaktör odasina götürecegim.
Так, ребята. Сейчас я отведу вас в биореактор.
- Birazcık. Bayan Munro, sizi evinize götüreceğim.
Мисс Мунро, я отвезу вас домой.
götür 56
götür beni 46
götürün 170
götür beni buradan 40
götürün onu buradan 54
götür şunu 30
götür onu 81
götür onu buradan 45
götür onları 29
götürün onları 34
götür beni 46
götürün 170
götür beni buradan 40
götürün onu buradan 54
götür şunu 30
götür onu 81
götür onu buradan 45
götür onları 29
götürün onları 34