Kişisel olarak tradutor Russo
895 parallel translation
Bu bağışın müzemiz ve kişisel olarak benim için ne kadar önemli olduğunu size anlatamam Bay Peabody.
Даже не могу передать Вам, мистер Пибоди... как важно это пожертвование... для музея и для меня лично.
Kişisel olarak benim hakkımda ne düşünüyorsunuz?
Что вы думаете лично обо мне?
Kişisel olarak onu her zaman sempatik bulmuşumdur.
- Лично мне она всегда нравилась.
Psikolojik olarak kafam karışmış bir haldeyim ama kişisel olarak hiç de kötü hissetmiyorum.
Психологически я совсем запуталась. Но лично я совсем не огорчена.
Bu mektubu size kişisel olarak teslim etmemi istedi.
- Вам в собственные руки. - Спасибо.
Kişisel olarak, hayır bilmiyorum.
Лично я не знаю.
- Evet ama bir sorun var. - Ne? Kişisel olarak söyleyecek hiçbir şeyim yok çünkü bir şey bilmiyorum,
Люди, готовящие покушения и саботаж против немецких вооружённых сил, нарушают права оккупационной державы, гаран - тированные международными соглашениями.
kişisel olarak Rocky Marciano'dan farklı bir şey yapmalıydım.
Лично я бы держался от нее так же далеко, как и от Рокки Марсиано.
Kişisel olarak algılama.
Слушай, я ничего не имею против тебя лично.
Hiç kişisel olarak birinin, politik sebepler nedeniyle kısırlaştırmaya maruz kaldığına şahit oldunuz mu?
То есть вы можете назвать процесс, в котором суд приговорил обвиняемого к стерилизации по политическим мотивам?
Çok teşekkür ederim. Ancak kişisel olarak bir ihtiyacım yok.
Благодарю, но лично я ни в чем не нуждаюсь.
Sormak istediğim seni kişisel olarak çöle çeken nedir?
Я вот что хотел спросить. Что же такое лично Вас, Лоуренс, привлекает в пустыне?
Kişisel olarak tasarladığım en büyük uçak Jagger 250.
Самый большой из тех, что я разрабатывал - это "Егерь 250".
Kişisel olarak, bunu prensip meselesi yüzünden yaptığına inanıyorum.
Лично я вам верю. Я сам считаю, что это дело принципа.
Kişisel olarak politika adına her şeyden vazgeçtim.
Лично я всё бросил ради политики.
Kişisel olarak mı?
- Меня лично?
Kişisel olarak tarihin bir anlamı olduğu hakkında yoğun şüphelerim var.
По сути, я сомневаюсь, что история имеет смысл.
Buradan sürülmenle kişisel olarak ilgileniyorum... ve sen krallığımdan gönderilene kadar da evime dönmeyeceğim.
Я сам сообщаю тебе об этом. И я не вернусь во дворец, пока не увижу, что ты и твои дети покидают мое царство.
Ama gitmeden önce,... Sarah ve Judith'in sana kişisel olarak teşekkür etmek isteyeceklerini biliyorum.
Как хочешь. Но прежде чем ты уедешь, я думаю, Сара и Джудитта захотят отблагодарить тебя лично.
Polisler kendisini sürükleyip götürürken ya da gerçek bir bela olduğunda kişisel olarak müdahale ettiğinde yüzündeki o inatçı ifadeyi saymazsak odun kadar duyarsız biri.
У него бесстрастный, непроницаемый вид во всем, кроме упрямого взгляда, с которым он позволяет копам тащить его прочь или лично приходит туда, где возникли настоящие трудности.
Aynı oranda, ben kişisel olarak sosyo ekonomik birlikteliğin olmasından yanayım.
В любом случае... Лично я за такие социально-экономические отношения.
"... bilgi edinmek için kişisel olarak...
- Боже. - Источники, причастные к расследованию дела по "Уотергейту" подтвердили это.
Adalet Bakanlığı'ndaki görevinden ayrılmadan yaklaşık bir sene önce. " " 1 Mart'ta, Mitchell kişisel olarak fondan para çekilmesini onayladı. "
С 1го марта, Митчелл лично одобрил изъятие средств из фонда. "
Lütfen kişisel olarak algılamayın.
Не принимай это лично.
Bu sorumluluğu kişisel olarak üstlenmen beni çok şaşırttı.
У вас хватило смелости взять ответственность на себя?
Kişisel olarak kainatla bir bağımız olduğunu iddia etmesi oldukça cezbedici bir durumdu.
Как будто удовлетворяла наше стремление почувствовать личную связь со Вселенной.
Kişisel olarak da, cehaletten bilgiye yol aldık.
И в нашей личной жизни мы движемся от невежества к знанию.
Kişisel olarak acı çekiyorum.
Я вам скажу, что это меня лично оскорбило.
Bu New York'tan ayrıldığımızın işareti sanatçılar ellerindeki paketleriyle gidecekler ve bu yerlerde oynayacaklar onlar kişisel olarak asla oynamak istemezler.
А это значит, что мы покидаем Нью-Йорк с парнями, которые смогут показать свой стиль в местах где, сами бы они никогда не побывали.
Buraya kişisel olarak teşekkür etmek için geldim.
И я пришел сюда, чтобы поблагодарить вас всех лично.
Bununla ben kişisel olarak ilgilenirim.
Об этом я лично позабочусь.
Baş Hainle kişisel olarak temasa geçtim, Goldstein... Tanınmış İç Parti memurlarına suikast emri verdi.
Я лично общался с архипредателем Голдстейном... и отдавал приказы расстреливать чиновников Партии.
Merak ettiğim şu ki, Monarşi'nin her birinize kişisel olarak burada, bu garnizonda ihtiyacı var mıdır?
Мой вопрос звучит так : "Нужны вы ( лично каждый ) монархии?" Каждый из вас лично! Здесь и на этом посту.
Ama biz de Bay Gailey'den kişisel fikirlerini... kanıt olarak göstermeyi bırakmasını istiyoruz.
Ho в тaкoм слyчae мы тpeбyeм, чтoбы миcтep Гeйли пepecтaл пpeдocтaвлять личнoe мнeниe в кaчecтвe дoкaзaтeльcтв.
Kris, tek diyeceğim, eyalet yüksek mahkemesi... senin Noel baba olduğunu ilan etti... ve ben de kişisel ve bir uzman olarak... onlarla aynı fikirdeyim.
Кpиc, вepxoвный cуд пpизнaл вac Caнтoй Клaycoм и я, личнo и кaк пpoфeccиoнaл, coглaceн c этим peшeниeм.
Neden bu bir oyu kişisel bir zafer olarak ele alıyorsunuz? Pekâlâ.
Почему вы так радуетесь этому одному голосу?
Kişisel değil, profesyonel olarak ilgimi çekiyor.
Не лично, капитан, а профессионально.
Max, bir oyuncu olarak Andreas Winkelman hakkındaki kişisel görüşün nedir?
Макс, что ты как актёр... думаешь об Андреасе Винкельмане?
Eğer sürekli olarak yerleşik görüşleri reddetme amacındaysanız, onların yerine kişisel bir ahlak getirmelisiniz Raphael.
Но если вы хотите отказаться от общепринятых ценностей, их надо заменить эгоистичной нравственностью, Рафаэль!
Kişisel bir mesele olarak bakıyorsun.
Ты слишком близко принял это к сердцу.
İş meselesini kişisel mesele olarak görüyor.
Том, это бизнес, а этот парень принимает все как личное.
Bunu kişisel bir mesele olarak göremeyiz.
Этo делo oбщественнoе.
Bunu kişisel olarak görmeyin, Bay...
Почему Вы здесь?
Ve, şey, kişisel bir bilgi olarak, kızım Annabel gösterinin baş yıldızı.
≈ сли хотите знать мое мнение, мо € дочь јннабель - сама € € рка € звезда этого шоу.
Onları gördüğümde Annie adamı zorla "üzüntü ve Pişmanlık" filmine sokmaya uğraşıyordu... Bunu kişisel bir zafer olarak algıladım.
Когда я встретил ее, она тащила его смотреть The Sorrow and the Pity... который я считал личным достижением.
Kusura bakmayın Profesör, kişisel almayın ama... sanıyorum ki bu pislik sizi gözde adamı olarak seçeli çok oluyor.
Вы извините, Профессор, я не хочу сказать ничего дурного, но этот гнус выбрал вас любимчиком.
Bay Parker senin zeki bir delikanlı olduğunu söylüyor ve onun fikrine saygı duyuyorum yani ben de seninle özel olarak ilgileniyorum, kişisel, ikimizin arasında.
Паркер говорит, ты смышлёный парень, и я уважаю его мнение поэтому у меня к тебе частный интерес - личный, между нами.
Bunalım'ın keşmekeşindeki Amerikan halkı... onu kişisel gelişim ve... kendini gerçekleştirme olasılığının... bir sembolü olarak görüyordu.
Американцы... в муках Депрессии... нашли в нем символ возможности... самоусовершенствования, самореализации.
Bunu Majestelerinin üniformasına yapılmış... kişisel bir hakaret olarak görüyorum! Bu nedenle sizi düelloya davet ediyorum.
Примите к сведению, что осквернение мундира армии его величества императора я считаю своим личным оскорблением, г-н лейтенант, и вызываю вас на дуэль.
Sanat, ruhun karanlıkta kalmış yerlerini ifade eden ve onu bilinç boyutuna taşıyan kişisel bir yöntem olarak kullanılmıştır
Искусство использовалось как персональный метод изучения теневого содержания души и его поднятие в сознательный ум.
Kişisel olarak almayın.
Не принимай близко к сердцу.