English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Russo / [ K ] / Konuşma

Konuşma tradutor Russo

11,106 parallel translation
Yuh be Martha, konuşma tonun çığlık gibi resmen!
Боже, Марта, громкость с которой ты говоришь... ты словно кричишь!
İyi bir arkadaş olduğum için özür dilerim, senin için korkmuştum. Sanırım bir konuşma Koosh'una ihtiyacımız var.
— Знаете, может быть, нам нужен кушбол.
Eğer o elindeyse konuşma hakkı sende oluyor.
И тот, кто его держит, может говорить.
Babanla bir konuşma yaptım.
Я побеседовала с твоим отцом.
Masada çok uygun bir konuşma olmadığını biliyorum...
Не слишком подходящий разговор за столом...
Konuşma artık isim koyma yarışına döndü.
Теперь речь зашла о том, у кого есть право дать ей имя.
Eğer senaryomdan konuşma keserlerse endişelenmem gerektiğini söylemiştin ya...
Помнишь, ты говорил, что мне стоит забеспокоиться, если они вырежут мои слова?
İlk defa senaryomdan bir konuşma kestiler.
Что ж, только что они удалили мою первую реплику.
Amerikan konuşma diline yabancıyım.
Я не разбираюсь в современном американском сленге.
Israrlarıyla yanına oturuyorsun ve konuşma başlıyor.
- Да, Дирдра. Уступив ее настойчивости, ты садишься на кушетку. Завязывается беседа.
Basitçe yanına oturmanı isteyecek. Demek istediğim bu. Sonra da konuşma başlayacak.
Она всего лишь предложит тебе присесть, и завяжется беседа.
- Görüntülü konuşma yapabilirsin.
Видео. Сможешь летать домой.
- Konuşma bitmiştir. - Bu ısınma turlarıydı.
Ладно, мы закончили.
Tamam. Konuşma bitmiştir o zaman.
Да я ведь проснулась сегодня от мокрого сна.
O yüzden boşa konuşma.
Так что заткнись.
Affedersin, bu konuşma çok komik geldi de.
Прошу прощения, я нахожу всю эту беседу невероятно забавной.
Şu an görevdekilerle de bu konuyu tartışacağım fakat önce Kurtarıcılar'la konuşma fikrine yanaşan var mı?
Я также буду говорить с людьми, который сейчас на страже, но кто еще хочет встретиться со Спасителями, сперва поговорить с ними?
- Bu konuşma bir yere varacak mı?
К чему ты клонишь?
Columbia Hukuk mezuniyetinde konuşma yapacağım.
Выступаю на вручении дипломов на юрфаке Колумбийского университета.
Kal o zaman ama bir daha buraya gelme, oğlumla veya benimle konuşma sakın.
Только на одну ночь, но больше не приходи сюда и не говори со мной или моим сыном.
- Tamam, sen hiç konuşma.
Ладно, просто ничего не говори.
En büyük müşterilerimizden biriyle konuşma fırsatı olacak.
это дает ему прямой доступ к крупнейшему из наших клиентов.
Sabah tuhaf bir konuşma yapmıştık.
У нас был утром странный разговор.
Buna gerçekten gerek yok. Konuşma yapmaya bayılırım.
Я люблю говорить.
Hayır, bu dünyayı senin anlayamadığın şekilde anlayabilen biri olarak seninle konuşma sorumluluğum olduğu için geldim.
Я пришёл, потому что считаю, что понимаю этот мир так, как не понимаешь его ты.
- Konuşma, dedim.
Я же сказал, умолкни.
Aptalmışım gibi konuşma benimle Roan.
Не говори со мной, как с дурой, Роан. Никто не знает об этом.
- Konuşma, sadece dinle.
- Не говорите, просто слушайте.
Konuşma, sadece dinle.
Не говорите, просто слушайте.
Oha, o kadar da küfürlü konuşma.
Господи, это немного перебор.
Evet, uzunca bir konuşma hazırlamıştım.
Да, я даже речь подготовил.
- Hazırlanmam gereken bir konuşma var.
- Мне нужно готовиться к речи.
Konuşmadan sonra Petrov'la bir konuşma ayarla.
Устройте разговор с Петровым, сразу после речи.
Konuşma yapmaktan sıkılmış olmalılar.
Теперь они не довольствуются только тем, что попали в новости.
Eğer hadım edilmek istemiyorsan bilmece gibi konuşma.
Если не хочешь стать евнухом, прекрати говорить загадками.
Tüm o konuşma bizi ikna etmek için değil seni ikna etmek içindi ama işe yaramadı, değil mi?
И эта речь не должна была убедить нас. Она должна была убедить тебя. Не сработало, не так ли?
İyi, benimle konuşma ama zırhı tamir et.
Ладно, не разговаривайте со мной, но почините костюм.
Ağzın doluyken konuşma, Cool.
Не болтай с набитым ртом, Коул.
Tam olarak konuşma diyemeyiz.
Я бы не назвала это разговором.
Gayet güzel bir konuşma yaptığımı sanıyordum.
А я думал, что это у меня хорошие речи.
Bay Harrison ile senle konuşmadıkça konuşma.
Не заговаривай с мистером Харрисоном, если он к тебе не обратился.
Geometri ve konuşma.
И геометрию, и говорить.
Az önce arkadaşın Van Laar ile çok ilginç bir konuşma yaptım.
У меня только что был очень интересный разговор с вашим другом, Ван Лааром.
Tutukladığımız adam konuşma metinlerini buradan aldığını söyledi.
Посмотри! Задержанный сказал, что здесь он получал сценарии радиопрограммы.
Yakaladığımız adam Luis Ortega konuşma metinlerini buradan gelen bir drenaj borusundan alıyormuş.
Луис Ортега, диктор, которого мы поймали, брал сценарии радиопередачи из дренажной трубы, которая идет от здешних квартир.
Onunla olan ilişkimi konuşma özgürlüğüm yok.
Я не вправе обсуждать мои отношения с ней.
Ciddi konuşma?
Серьёзно.
Belki de olumlu bir konuşma yapmayı deneyin..
Попробуй позитивное мышление.
- Konuşma.
Молчи.
Konuşma.
Хей, заткнись.
- Konuşma?
- Речь?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]