Tanımıyor musun tradutor Russo
456 parallel translation
"Jack, beni tanımıyor musun?"
"Джек - Джек - ты не узнаёшь меня?"
" Jack, beni tanımıyor musun?
"Джек - ты не узнаешь меня?"
Onu tanımıyor musun?
Не узнаешь его?
Madeleine, beni tanımıyor musun sevgilim?
Мэделин, ты не узнаешь меня, дорогая?
- Beni tanımıyor musun?
- Вы меня помните? - Нет.
Beni tanımıyor musun? Ne oldu?
- Я вас не знаю.
Bu isimde başka birini tanımıyor musun?
Вы встречали кого-либо с этим именем?
Francois'yı tanımıyor musun?
Это Франсуа Байон.
Neden, artık tanımıyor musun?
- Да? И не узнаёшь?
- Onu tanımıyor musun?
Я иду домой.
- Tanımıyor musun?
- Вы не знаете?
- Beni tanımıyor musun?
Вы меня не узнаете?
Onu tanımıyor musun?
Ты его знаешь?
Helen Lanson'u tanımıyor musun?
- Вы не знаете Элен Лансон?
Beni tanımıyor musun?
Узнаете?
Beni tanımıyor musun?
Не узнаёте меня?
Beni tanımıyor musun?
Ты не знаешь меня?
Iris'i tanımıyor musun?
Ты не знаешь Айрис?
Kim? Tanımıyor musun?
Очень обещающий парень.
- Ya Meccacci? - Onu da tanımıyor musun?
И Меккаджи ты тоже не знаешь?
Peki ya yanındaki adamı da tanımıyor musun?
И парня, который был с тобой, ты тоже не знаешь?
Sabah 9 akşam 5 çalışan hiç kimse tanımıyor musun?
Tы не знаешь, случайно, кого-то, кто работает с 9 до 5?
Kardeşimi tanımıyor musun?
Откуда тебе знать, кто мой брат, да?
Acil otopsi salonu görünce tanımıyor musun?
Вы же не будете отрицать необходимость срочной аутопсии субъекта?
Tanımıyor musun sen?
Ты не помнишь?
İşte orman çocuğu ve... Gump'ı tanımıyor musun?
Ты - дитя леса, и не знаешь Гампа?
Beni tanımıyor musun, çocuk?
Разве ты не знаешь меня, мальчик?
Beni tanımıyor musun?
Вы узнаёте меня?
Shibuyalı Ueno Hoca'yı tanımıyor musun?
Ты знаешь профессора Хидежиро?
Onu tanımıyor musun?
Tы чтo, Джoнa Уэйнa нe знaeшь?
Kuryelerden başkasını tanımıyor musun?
С курьерами, и только?
- Marie Marvelle'i tanımıyor musun?
- Вы не знаете Мари Марвель?
Bu küçük hanımı tanıyor musun?
Вам знакома эта юная особа?
Bu adamı tanıyor musun başçavuş? Evet komutanım.
- Вы его знаете, сержант?
Biraz dolaştıralım sonra evine bırakırız. - Onu tanıyor musun?
Проветримся слегка и отвезем ее домой.
Yarın sabah Nice'e gidiyorum. Sandra Lee'yi tanıyor musun? Yarım saat içinde hepiniz gideceksiniz.
Завтра в 6 я еду в Ниццу... поэтому через полчаса чтобы духу вашего здесь не было.
Daha bir gece önce benim bu işi..... yapmayacak kadar iyi olduğumu düşünen biriyle tanıştım. O ne iş yapıyor, biliyor musun? - Cenaze levazımatçısı.
Когда-то я встретила мужчину..... который думал, что я слишком хороша для него, и знаешь, чем он занимался?
Asistanımı tanıyor musun?
Вы знаете моего ассистента?
Peki ya sen, Canby adında birini tanıyor musun? Hayır mı?
А вы... слышали ли вы когда-нибудь, о человеке по имени Кэнби?
Finladiya'daki ajanımı tanıyor musun?
Ты знаком с моим финским агентом?
Bir şeyler canlandı mı? Tanıyor musun onu? - Hayır.
Говорит о себе, что он художник-поэт.
M-5, beni tanıyor musun?
- М-5... Ты меня знаешь?
Simon'dan aldım, Bruno'nun eski bir arkadaşı. Tanıyor musun?
Узнала у Симона, приятеля Бруно, помнишь?
- Tanıyor musun, tanımıyor musun?
- Знаете его или нет?
- Avukatım Tom Hagen'ı tanıyor musun?
Вы знаете моего адвоката Тома Хагена? Джонни Ола. Конечно.
Onu tanımıyor musun?
Говорят, она из Лаоса.
Tanıştığımız hükümet görevlisini hatırlıyor musun?
Помните того федерала, которого мы встретили?
George, dostum. O kızı hatırlıyor musun? Hani tanıştırmıştım, Lorraine'i?
Джордж, приятель помнишь ту девушку, с которой я тебя познакомил, Лорейн?
Tanıştığımız gün bana ne söylediğini hatırlıyor musun?
Пoмните, чтo вы сказали в нoчь, кoгда мы встретились?
- Beni tanımıyor musun?
Ты Янки?
Hatırlıyor musun tanıştığımız günü?
Фильм Эмми Хекерлинга