Yapılacak çok şey var tradutor Russo
76 parallel translation
Bong Gu'yu mahkemeye vermeden önce yapılacak çok şey var.
Нас ждет куча дел.
Sabah olmadan yapılacak çok şey var, Sherman?
До утра еще много дел, Шермэн.
Yapılacak çok şey var.
Вам много надо сделать.
Yapılacak çok şey var.
Ещё предстоит многое сделать.
Yapılacak çok şey var. Bizler seni bekliyorduk.
У нас тут куча работы, мы ждали тебя.
Turnuvada önce yapılacak çok şey var.
Впереди ещё много работы. Соревнования очень скоро.
Teşekkür ederim, Majesteleri. Yapılacak çok şey var.
Спасибо, Ваше Высочество, у меня много работы.
Yapılacak çok şey var.
Надо сделать очень многое.
# Görülecek daha çok şey var # Görebileceklerimizden # Yapılacak çok şey var
столько нужно увидеть, всей жизни не хватит, столько всего надо сделать, вовек не успеть.
Üzüntüyle anlıyorum. Yapılacak çok şey var, çok kısa zamanda.
Ѕоюсь, мне тоже пора бежать.
Yani yapılacak çok şey var. Vakit kaybına tahammülü yok.
У папы же куча работы, он не может позволить себе терять время.
Yapılacak çok şey var.
Нужно многое сделать.
Yapılacak çok şey var!
Но сколько забот...
Geçiş dönemi. Yapılacak çok şey var.
Просто все новое, куча дел...
Yapılacak çok şey var.
У нас много дел.
Vaktimizi böyle harcamamız çok yazık. Yapılacak çok şey var.
Очень жалко тратить время попусту, когда дел так много.
Orada yapılacak çok şey var, o yüzden dönmeliyim.
Но мне придётся немало поработать.
Evet, çok ilginç bir şey değildi, hem de şu an Paris'te yapılacak çok şey var.
Да, это было не очень интересно, к тому же у меня сейчас полно работы в Париже.
Bu düğün için yapılacak çok şey var.
Просто еще так много нужно сделать до этой свадьбы.
Yapılacak çok şey var.
Так много дел.
Sadece, hala yapılacak çok şey var.
Еще много нужно сделать.
Hadi Daha yapılacak çok şey var
Торопитесь! У нас ещё столько дел!
Salıdan önce yapılacak çok şey var.
До вторника работы море.
İyi bir şey yapmak adına, bugün yapılacak çok şey var.
Так что, сегодня я буду радоваться хорошему, которого так много.
Pekala, dinleyin! Bugün bir doğum günü partimiz var, yani... yapılacak çok şey var.
слушаем сюда. многое...
Yapılacak çok şey var iş yükü anlamında.
А посему предстоит куча бумажной работы.
Tatlım, biliyorum, yapılacak çok şey var, düşünüyordum da, hamburger ve turtadan önce buluşmalıyız, kışlık mantonu alırız...
Милая, смотри, я знаю, что дел много, поэтому я думаю, что необходимо собраться до похода "Бургеры и пироги" купить тебе зимнее пальто... просто послушай.
Bong Gu'yu mahkemeye vermeden önce yapılacak çok şey var.
Нужно многое приготовить для суда.
Önümüzdeki bir kaç gün için, yapılacak çok şey var.
У нас еще много дел.
Yapılacak çok şey var.
Столько всего надо переделать.
- Yapılacak çok şey var.
- Было много чего надо сделать.
Söyleyecek bir şey olmayabilir.. ... ama kesinlikle yapılacak çok şey var.
Возможно, тебе больше нечего сказать, но ты можешь кое-что сделать.
- Yapılacak çok şey var.
- О, нужно много чего сделать.
Gerçekten her şey yolunda. Sadece iki hafta içinde yapılacak çok şey var.
Честно, я хорошо, просто... много дел на следующие две недели.
Yapılacak pek çok şey var ve sen iyi değilsin.
Столько дел, а ты себя неважно чувствуешь.
Yapılacak o kadar çok şey, faydalı olabileceğim o kadar çok ülke var ki.
Я ощущаю, как много вещей, которые предстоит сделать в этом мире. Существует так много отсталых стран, где я мог бы быть полезен.
Bugün yapılacak çok şey var.
Сегодня выдался очень тяжёлый день.
Yapılacak çok şey var.
Много дел.
... ve dünyada yapılacak o kadar çok çirkin şey mi var?
Чувствуешь себя виноватым за то, что так хорошо выглядишь и что так много уродов в этом гребанном мире?
Bu gezegene vardıkları günden beri, güneşe adım adım yaklaşıyorlar. Şimdiye dek görülebilenden çok daha fazla görülecek şey var. Yapılacak çok daha fazla...
В самый первый их день на планете они, щурясь, выходят на свет, и видят, что здесь есть так много чудес, что их шаг...
Yapılacak çok fazla şey var.
Так много дел.
Yapılacak çok şey var, Larita.
Ещё капусты, мадам?
Çok kolay bir sahne. Bugün yapılacak daha çok şey var.
Очень простая сцена.
Köyde yapılacak pek çok şey var.
И потом, там еще столько работы.
"Yapılacak çok fazla şey var"
Больше не могу.
- Evet. Yapılacak daha çok şey var bence hoşuna gidecek.
Там ещё много всего, думаю тебе понравится.
Dikkat et, dikkatin çok dağılmasın, Helios. Yapılacak daha çok şey var.
Будь осторожен, не слишком отвлекайся, Гелиос, еще многое предстоит сделать.
Hala yapılacak pek çok şey var.
У меня ещё остались незаконченные дела.
Şu an yapılacak çok şey var.
Ладно, слишком многое поставлено на карту.
Burada yapılacak çok fazla şey var.
Здесь ещё много дел.
Riske atılacak çok şey var ama yeterince oyalandım çünkü zift yüzünden hâlâ merdivenlere yapışmış duruyorum. Çatışmadan kurtulmak için eve koşsam iyi olur ama evde umursamazlar. Seçilecek bir şeyin olmadığı yere gideyim en iyisi çünkü kaybedecek bir şey de yok.
Многое поставлено на карту, но я застряла слишком надолго, потому что я все еще увязла тут на ступенях, лучше побежать домой и избежать столкновения, хотя дома им и все равно, лучше быть там, где ничего не нужно выбирать, а значит ничего не проиграешь.