Yapıldı tradutor Russo
5,738 parallel translation
Söylediklerimden anlamsız bir çıkarım yapıldığını düşünüyorum.
Я считаю, что это неверная интерпретация того, что я собиралась...
Bu sabah Beyaz Saray'da bir toplantı yapıldı.
В Белом доме сегодня было совещание.
Bütün resmi iletişim Dışişleri Bakanlığı'nca yapıldı.
Все формальные встречи связи осуществляются через Госдепартамент.
Ama şu kadarını söyleyeyim, bana yanlış yapıldı.
Достаточно сказать, что мне был причинен вред.
Lütfen ona Kenney Vakum Süpürme Sistemi'nin kurulumunun yapıldığını söyleyin.
- Скажите, что встроенная пылесосная система по его заказу была установлена.
Prosedürün nerede yapıldığı yazıyor mu?
- Тут не сказано, где он их оперировал?
Hayır, Aptallar Evi denilen yerde yapıldığını farzediyorum.
Но я полагаю, в так называемом доме умалишенных.
Burası duvarın ilk yıkılan bölümünün olduğu yere yapıldı.
Дом построили на месте первого сектора стены, которую обрушили.
O yüzden, kitabın duygusuz görünmesi ve tıp camiasına yönelik olması bilinçli olarak yapıldı.
- Так что, если наша книга звучит научно и ориентирована на медицинское сообщество, то так было задумано.
Sosun nasıl yapıldığını kimse bilmek zorunda değil.
- Людям не нужно знать, как делают сосиски.
Kulaklarım sende ; daha yeni yapıldılar hem de.
Мои уши в вашем распоряжении, хотя и слегка... передвинутые.
Hayır, anlaşma yapıldı.
Нет. Дело сделано.
İkimizde nasıl yapıldığını bilmeden bu rutin hareketleri nasıl yapacağız?
Как мы можем выучить танец, если даже движения не помним?
Sadece bağladığını düşünüyorsun derim çünkü iki haftadır onun nasıl yapıldığını bulmaya çalışıyorum.
я бы сказал, что тебе лишь кажется. Поскольку я пытался добиться этого вот уже более двух недель,
- Seçim yapıldı. - Hayır.
Выбор уже сделан.
Bu hapishane, bu hücreler hepsi adamlar için yapıldı.
Эта тюрьма, эти... Камеры, они были построены для мужчин.
Ölen kişi sayısı havadan yayılan aşı olmasaydı çok daha fazla olurdu. Üretiminin Palmer Teknolojileri tarafından yapıldığı söyleniyor.
Количество смертей было бы значительно выше, если бы не распостранённая по воздуху вакцина, за создание которой, судя по слухам, стоит благодарить Палмер Технолоджис.
Grace herkesin önünde kaka yapıldığını söyledi.
Грейс говорит тебе приходилось ходить в туалет при всех.
Yöneticisi Gloria Akalitus tarafından kariyer sahibi hemşirenin işten ayrılması için baskı yapıldı ültimatom verildi.
Медсестра с многолетним опытом была вынуждена уйти под ложным ультиматумом её руководителя, Глорией Акалайтус.
Bunula birlikte nelerin yapıldığını duymak istemiyorum.
Я не хочу слышать, что у него заиграет для этого.
Buradakilerden biri Nero tarafından niçin ödeme yapıldığını ABADDON'un bütün bunlarla nasıl bağlantılı olduğunu biliyor olmalı.
Кто-нибудь здесь должен знать, почему Неро оплатил все претензии и как АБАДОН связан с этим.
Ev ne zaman yapıldı?
Когда был построен дом?
Hadi... Hadi nasıl yapıldığını gösterelim.
Давайте покажем, как это делается.
Gerekli bütün her şey yapıldığında ve konuşulduğunda kulüp yine benim olacak.
Все в норме. Я останусь со своим клубом до последнего.
- Ülkeye menfaati olsun diye yapıldı.
Я сделал это во благо страны.
Ancak bugün yarana baktırmak için hastaneye gitmemiz lazım. Ve sonrası için de Chuckie'ye sağlam kolunla nasıl beyzbol atışı yapıldığını göstereceğine söz verdim.
А сегодня мы идём в больницу, чтобы осмотреть твою рану, а после этого я пообещала Чаки, что ты научишь его подавать мяч своей здоровой рукой.
Anlaşmaların yapıldığı bir yerse bir bakmamız gerek.
Если это оно и там мутят сделки - надо заглянуть.
Duyduğuma göre otobüs seni partinin yapıldığı yere götürecekmiş.
Автобус отвезёт тебя туда, где будет вечеринка.
Çorba kekik ve maydanozla yapıldı ;
Это настойка петрушки с тимьяном.
Sözü Komiser Pounds'a vermeden önce Los Angeles halkını, bu suçluyu yakalamak adına ne gerekiyorsa yapıldığına temin etmek isterim.
Прежде, чем представить капитана Паундса, я хочу уверить жителей Лос-Анджелеса, что предприняты все меры, чтобы поймать преступника.
Ayrıca fahişelik yapıldığından da bahsetti.
И она сказала, что.... что там занимались проституцией,
- Nasıl yapıldığını bilmem gerek.
Нужно знать, как.
Between 1945 and 1982,... dünya üzerinde 1703'ü aşkın nükleer test yapıldı.
Было проведено 1703 испытания атомных бомб.
Eğer bir insan olarak yapıldıysa.
Но если это относилось к человеку...
Sadece işin yanlış yapıldığını görmek beni deli ediyor.
Просто не могу смотреть, как все заведомо неправильно.
Bagram, işkence ve sorgulamaların yapıldığı bir takas odası ama.
Сэр, в Баграме же пытают и экстрадируют преступников.
Yılını hesaba katman lazım. Fıçının yapıldığı meşenin türü...
Ты должна учитывать возраст, какой вид дуба они используют...
Dünya Savaşı'nda yapıldı dediğinizi alalım biz.
Мы возьмём тот с войны.
Ameliyat için hazırlıklar yapıldı.
К операции всё готово.
- Hatalar yapıldı.
- Были совершены ошибки.
- Neyden yapıldın sen?
Из чего ты сделан?
19 yıldır bu işi yapıyorum Louie.
Я работаю там 19 лет, Луи.
Kırk yıldır hiç görev yapılmadı ve tam şu anda mı gitmek zorundalar?
Ни одной миссии за сорок лет, и тут на тебе - летят на Луну!
Burada toplanarak genel anestezi olmadan neler yapılabileceğini gördüğünüzde şüphesiz hepimiz geçmişe bakıp bugün ne kadar çok hayatın kurtarıldığının farkına varacağız.
- Когда все здесь присутствующие, увидят, что можно работать без общей анестезии, я уверен, мы все оглянемся назад и поймём, сколько жизней мы впредь спасём.
Hangıl alfabesi, askeri harekat ve su saati Büyük Kral Sejong'un etkisiyle yapıldı diye bilinir fakat o prensken, Veliaht Prens Munjong hâlâ hayattayken bunlar zaten naipliğinde görüşülmüştü.
Хунмин чоным - фонематическое письмо корейского языка. Первое название хангыля. Хунмин чоным, военная кампания, дождемер.
Bomba yapımında kullanıldıysa izini sürebiliriz.
Чтобы отследить, если бы порох использовали в бомбах.
Nina Ron'nun ilk eşinin söylediği evine yapılan üç cevapsız aramada kullanıldığını onayladı.
Но Нина подтвердила, что именно с него звонили Рону домой и бросали трубку.
Mısır'a yapılan, gizemli bir keşif gezisine katıldı.
И составившая компанию таинственному исследователю, который направляется с экспедицией в Египет.
Ben de ona karşılık vermek istiyorum. Creedmoor'un en büyük yıldızlarının çoğu elektronik dans müziği yapıyor. Empire pek bu tarzı kullanmıyor.
- Большинство кридморовских звезд пишут электронщину для дискотек, компания "Импайр" никогда не работала в этой нише.
Saçım da yapıldı.
Blue-Ber's уже в пути, волосы уложены.
Ya öyle ya da böyle son birkaç yıldır bu işi yapıyor.
Или так, или он работал здесь последние несколько лет.