Yaralı tradutor Russo
3,636 parallel translation
- Yaralı mısın?
— Он ударил тебя?
Biz birine yedi sayıca az olan, ve o yaralı.
Нас превосходят 7 к 1, и он ранен.
En dönelim yaralı helikoptere.
Давайте раненых в вертолет.
İki ölü, 26 yaralı.
Двое погибших, 26 раненых.
Cumartesi sabahı, bir askeri bağış etkinliği CÖC tarafından saldırıya uğradı... Bir ölü ve birden çok yaralı olan saldırıyı Cihatçı Özgürlük Cephesi üstlendi.
Суботняя утренняя атака на благотворительном сборе ВМФ была проведена ФОД..... 1 мертв и несколько получили ранения из-за действий ФОД.
Kaç tane yaralı var Eric?
Сколько пострадавших, Эрик?
Ajan yaralı!
Агент погиб.
Yaralısın.
Тебе больно.
Şu anda yaralı ve travma geçiriyor ve Claire'in yasını tutuyor ama sen ve ben, Joe Carroll'un öldüğünü biliyoruz.
Сейчас он разбит, продолжает горевать о Клэр, но мы с тобой оба знаем, что Джо Кэролл мертв.
Yok be. Onu yaralı bir egodan biraz daha fazlasıyla gönderdim.
Нет, я отослал его назад с немного больше, чем просто задетым эго
Yaralısın. Bu benim kanımda var.
Это не моя кровь.
- Yaralı var mı?
- Кто-нибудь пострадал?
Patlamalar 12 saniye arayla gerçekleşti ve şu anda doğrulanmış 14 yaralı var. Ama bu sayı tabii ki aynı kalmayacak.
Между взрывами был 12-ти секундный промежуток, также подтверждено 14 пострадавших, но, очевидно, количество увеличиться.
Sloan, Boston'ın Brigham and Women's Hastanesindeyim. Yetkililer şu an 31 hastayı tedavi ettiklerini söylüyorlar. Kesiklerden küçük yaralanmalara uzuv kopmalarına kadar birçok yaralı hastaya bakıyorlar.
Слоан, я стою перед входом в госпиталь "Boston's Brigham and Women's", где, как нам сообщили, в настоящее время оказывается помощь 31 пострадавшему, травмы которых, варьируются от порезов и рваных ран до ампутаций.
Hastaneler bu sayıda ağır yaralıyı tedavi edebilecek donanımdalar mı?
Госпитали оборудавоны всем необходимым, чтобы справиться с таким числом серьёзных травм?
Yaralı bir Narkotik ajanıydı.
Он агент, наркоконтроля его ранили.
Eğer zayıf ve yaralıysa, evet.
Если бы она была слаба и ранена, то да.
Toparlanıp yaralılar için tıbbi malzemeler getireceğiz.
Мы перегруппируемся, достанем медикаменты для раненых.
Şu adam, yaralı bir itfaiyeci sadece.
Вон тот парень просто пострадавший пожарный.
Yaralı bir kuzu gibi koşarak bana geldi.
Она прибежала ко мне, как раненый ягнёнок.
Etrafımdaki insanlar yaralıydı. Bunu bilerek mi yaptığımı düşünüyorsunuz?
Думаете, я бы на такое согласилась?
Orada zorla tutulan bir kadın var ve muhtemelen yaralı tamam mı?
Нет. Спорим на что угодно, что я прав.
16. yol güzergâhınca araba süren bir adam yaralı bir kız buluyor ve evine getiriyor.
Мужчина едет по 16-й трассе, находит раненую девушку и привозит ее домой?
- Yaralı mısın?
Вы ранены?
- Kızım yaralı.
Моя дочь!
- Yaralı?
Кто-нибудь пострадал?
Ne oluyor, yaralı mısınız?
Что произошло? Вас ранили?
Ama hastaneye yaralı olarak getirilmemiş.
Но он не был принят, нет никаких записей о ранении или травме.
Demek istediğim, kadınlar bundan memnun olacak, bu yüzden yapmamız gereken şey önceliğimizi kadınlarla değiştirmek, bu sayede önümüzdeki faaliyetlerde yaralı kadın askerlerimizde bizimle birlikte olur...
Я имею в виду, что, кажется, женщинам нравится это, так что у нас есть, над чем поработать, чтобы добиться успеха у женщин. Именно поэтому предстоящее событие с ранеными женщинами-солдатами, с женщинами-воительницами Америки так для нас важно.
Beni yenebileceğini sanıyorsun. Çünkü ben yaralı ve yaşlı bir adamım.
Ты думаешь ты можешь меня тронуть, потому что я стар и ранен?
Nazik olmak özümü yaralıyor.
Только быть милой ранит меня до глубины души.
Yaralısın.
Ты ранена.
22 yaralı.
22 раненых.
Sayımız az ve yaralıyız.
Нас меньше, и ты ранен.
Evet, biraz yaralıyım.
Да. Просто несколько синяков.
- Onlarca yaralı var.
Несколько десятков раненых.
Yaralı var.
Офицер ранен.
- Yaralı ve hastaların tedavi edildiği yer.
где осматривают раненых и больных.
- Yaralı olan tek şey üzerimdeki elbise.
единственное, что повреждено - это мой винтажный Диор
Dana'yı yerde yatarken bulduğunuzda neresinden yaralı olduğu anlaşılıyor muydu?
Не видела. Когда вы обнаружили Дану на полу, заметили, куда её ранили?
Yaralı olan bazı denizcileri almak için görevdeydik. Sonra, bum.
Нам поступил вызов забрать некоторых раненых морских пехотинцев.
34-71, 155 Clark Caddesi'nde ağır yaralı biri var.
34-71 у нас возможно преднамеренное убийство Кларк Стрит 155.
Doktorlar yaralılara yetişemiyordu.
Медики не справлялись с таким количеством жертв.
Yaralı Yüz filminden fırlamış bir karakter sanıyor kendini.
Считает себя героем "Лица со шрамом".
Yaralı, cesur saçmasapan, tuhaf.
Раненые, смелые... Смешные, странные.
- Birçok kritik yaralı.
"
- Yaralı, unuttun mu?
Она поранилась, забыл?
- Yaralıyım ben.
Я ранен.
2 polis memuru öldü ve üçüncü de yaralı.
- Да, знаю.
- Yaralısınız.
Вы... вы ранены.
Yukarıda yaralı bir kadın var.
[невнятные разговоры из рации] Женщина, ранена, наверху.
yaralıyım 22
yaralısın 46
yaralı mısın 69
yaralı mı 20
yaralı mısınız 23
yaralandım 50
yaralandı 34
yaralanmış 44
yaralanmışsın 68
yaralandın mı 166
yaralısın 46
yaralı mısın 69
yaralı mı 20
yaralı mısınız 23
yaralandım 50
yaralandı 34
yaralanmış 44
yaralanmışsın 68
yaralandın mı 166