Yarım saat önce tradutor Russo
461 parallel translation
Baron von Geigern yarım saat önce çıktı.
Когда? Около получаса назад.
Daha yarım saat önce şampanyasını içtiğimi düşündükçe.
А я за полтора часа до этого пил у него шампанское.
Yarım saat önce yakalamış olursun, o kadar.
Ворвешься на полчаса раньше или позже.
Yaklaşık yarım saat önce.
Мертв около получаса.
Uçaktan yarım saat önce benim yerime gel.
Будь у меня за полчаса до отлета самолета.
Yarım saat önce tuttu, burada bekliyordum.
Вот уже полчаса как мы ждём.
Eğer trafik olmasaydı, yarım saat önce burada olabilirdim.
Если бы не пробки на дорогах, я была бы здесь полчаса назад.
- Yarım saat önce.
Полчаса назад нашли.
Yarım saat önce Third ve Wilmer'de terkedilmiş bir araçtaymış.
Выбросили из машины на перекрестке Третьей и Уилмор-стрит полчаса назад.
Riverton Ajansı az önce arayıp, o yağcı akrobatla yarım saat önce Honfleur'de şirin bir otelde buluştuğunu söyledi.
Из агентства Ривертон только что позвонили мне, что она и ее жирный акробат Полчаса назад прибыли в маленькую гостиницу в Гонфлер.
Henüz yarım saat önce ayrıldılar. "
Они расстались всего полчаса назад.
Yarım saat önce temizlenmiş olmalıydı.
Он уже полтора часа должен быть чист.
Scott ve Sulu'nun yarım saat önce bizimle temasa geçmesi gerekirdi.
Скотт и Сулу должны были выйти на связь полчаса назад.
Evet. Siz gelmeden yarım saat önce.
Да, примерно полчаса назад.
- Yarım saat önce.
- Полчаса назад.
Sana yarım saat önce şu maymun elbiseli çocuklardan birini yakala da arabamızı getirsin demiştim!
Я сказала тебе полчаса назад, чтоб ты попросил одного из этих парней в обезьянних костюмах, подогнать машину!
Yarım saat önce de böyle demişti.
Он это полчаса назад говорил.
Yarım saat önce seni görmeye gelmişti.
Он приходил повидать тебя полтора часа назад.
Yarım saat önce mi ayrıldı?
Он был у Вас полчаса назад? Нет, всё в порядке.
Bir daha onu görmeyiz diyorduk ama şansımıza ya da şanssızlığımıza... yarım saat önce aradı. Kasabadan kendisini alması için Mehrdad'ı aradı.
Мы думали, что, возможно, никогда его не встретим, но, к счастью - или, к несчастью - он позвонил полчаса назад и попросил Мейрдада подбросить его до города, следовательно, он не ушёл.
Seni yarım saat önce bekliyordum Claire.
Ты должна была вернуться полчаса назад, Клара.
Gruptan yarım saat önce.
У меня есть ещё полчаса до занятия группы.
Yarım saat önce başka bir gemiye nakledilmiş.
Полчаса назад его забрал другой корабль.
Her şey düğünden yarım saat önce başladı.
О Боже, всё случилось буквально за полчаса до венчания.
Yarım saat önce McCauey'le kahve içtim!
Я пил кофе с Макколи полчаса назад!
- Yarım saat önce, madam.
- Полчаса назад, мэм.
- Yolu yarım saat önce kaybettik. Ne?
- O, мы потеряли дoрогу полчаса назад.
Yarım saat önce benimle buluşman gerekiyordu.
- Мы должны были встретиться полчаса назад.
"Yarım saat önce de aynı şeyi demiştin".
Вы так сказали полчаса назад Что я могу для вас сделать?
- Yarım saat önce paydos etmiştin.
- Твоя смена закончилась полчаса назад.
Yarım saat önce de aynı şeyi söylemiştim.
Я говорила вам об этом полчаса назад.
Bizi bekliyorlar. Yarım saat önce orda olmamız gerekiyordu.
Мы должны были быть там полчаса назад.
Yarım saat önce kocası geldi... ve ona bir kase çorbayı fırlattı. Çünkü kocasının onu ne kadar sevdiğini kavrayamıyordu.
Полчаса назад ее муж вылил суп ей на голову, потому что она не понимает, как он ее любит.
- Yarım saat önce de böyle dediniz.
- Вы говорили ещё час назад.
- Yarım saat önce uyanmıştın.
– Я разбудила тебя полчаса назад.
WIDF'in bu görüntüsü, yaklaşık yarım saat önce çekildi.
Эксклюзивная съёмка была сделана полчаса назад.
Teslimatın nasıl yapılacağıyla ilgili talimatları teslimat yapılmadan yarım saat önce alacaksınız.
Дальнейшие указания о выкупе получите за полчаса до назначеного времени.
- Yağmur durdu. - Evet, yarım saat önce.
- А дождь перестал.
Yarım saat kadar önce Hyde Park Corner'da.
- У Гайд-парка с полчаса назад.
Yarım saat önce, tam olarak 6 : 30'da
Получасом раньше, в шесть тридцать...
Evet, ona bir şey yazdırmana izin verebilirim. Ancak yarım saat kadar önce Brisbane'e bizzat ulaşmaya çalıştım.
Да, я могу дать вам продиктовать ей, что вам нужно, но я сам пробовал связаться с Брисбеном полчаса назад.
Yarım saat kadar önce yattı.
Она легла без четверти два.
Yarım saat önce işyerinde olmam gerekiyordu.
Полчаса назад должен быть в офисе, но...
- Yaklaşık yarım saat önce.
- Полчаса назад.
- Yarım saat kadar önce.
- Полчаса назад.
Yarım saat kadar önce gece aşçımızla batıya doğru gitti.
Он уже полчаса назад уехал на запад с нашим ночным поваром.
Walsh yarım saat kadar önce Toledo yakınlarından Moscone'u aradı.
Уолш полчаса назад звонил Маскоуну. Он неподалеку от Толедо.
Yaklaşık yarım saat kadar önce.
Примерно... полчаса назад.
- Yarım saat önce.
- 5, 6.
Sen biraz önce,'yarım saat sonra görüşürüz, anne'mi dedin?
Ты сказал : "Увидимся через полчаса, Мама?"
En az yarım saat önce geri döndüm.
Прошло минимум полчаса.
yarım saat 69
yarım saat sonra 44
yarım saat içinde 16
yarım saat mi 17
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
yarım saat sonra 44
yarım saat içinde 16
yarım saat mi 17
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce ben geldim 22
önce para 23
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
yarım 17
yarım milyon 19
önce ben geldim 22
önce para 23
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
yarım 17
yarım milyon 19