Önce sen tradutor Russo
4,296 parallel translation
- Bay Seinfeld'den önce sen mi çıkacaksın?
- Вы выступаете перед мистером Сайнфелдом?
Önce sen Hayır sen.
Ты первая.
- Robin önce sen söyle.
Ладно, Робин, ты первый.
Polisi çağırmadan önce sen ve arkadaşların gider misiniz lütfen?
Ты и твои друзья убирайтесь, пока я не вызвал полицию.
Önce sen.
Сначала ты.
Onu seni aldattığı için suçlamıyorum özellikle de önce sen onu aldatmışken.
Я вот её не виню, что налево пошла... особенно если узнала, что ты первый гулять начал.
Dolayısıyla neler olduğunu anlatabilmem için önce sen bana neler yaşandığını anlatmalısın.
Так что, прежде, чем я расскажу тебе, в чем дело ты должен рассказать мне, что было.
Sana söylemeden önce ona söylemeliyim. Sen de öyle düşünmüyor musun?
Думаю сначала ему сообщить, а потом вам.
Önce ben geldim, sen çık.
Я первая пришла, это ты уходи.
- Hayır, hayır, hayır. Sen önce anlatmalısın.
О, нет, нет, нет, ты первый.
Sen gitmeden önce... Hayatının ne olacağına karar vermeden önce... Sana bir şey söylemeliyim Tawney.
Пока ты не ушла... пока не решила, какой станет твоя жизнь, я должен рассказать тебе кое-что, Тони.
Senin yükselmenden önce onun koruması sen değil miydin?
Она уже не такая, что была в день вознесения?
Sen uyumadan önce sana anlatacağım bir hikaye var.
Прежде чем ты ляжешь спать, у меня для тебя есть сказка.
Demek istediğim şu ki, neden pes edip basına onların tarafına geçmeden önce bir açıklama yapmıyoruz, sen cephane toplamadan önce, manzarada büyük bir değişiklik yapma şansını kullanmadan önce.
Просто зачем сдаваться и делать заявление, до того, как пресса на твоей стороне, до того, как есть оружие, до того, как у тебя будет шанс действительно что-то изменить в свете....
O ucubeyi gözaltına aldıklarında sen beni almadan önce ekibim bu göreve hazırdı.
Моя команда была готова заданию, когда они арестовали того фрика, до того, как вы захватили меня.
Sakinleştirici silahı sen alırsan, herhangi bir görülmeye karşı seni bilgilendireceğim ve sen, birisi gerçek bir silahla varmadan önce oraya gidersen...
Берешь ствол с транквилизатором, Я тебе сообщаю любые координаты оленя, и ты мчишь до прибытия парней с настоящими ружьями?
Sen ayıyla sevişmeden önce...
- Эй. Слушай, пока ты не слился в экстазе с этим мишкой...
Sen ona yaklaşmadan önce farklı biriydi.
До твоего появления он был другим
Etrafına bir zaman kapsülü cisimleştirerek gemin patlamadan bir saniye önce hayatını kurtardım. Ama sen ağlamaya devam edebilirsin.
Я материализовал капсулу времени точно вокруг вас и спас свою жизнь одну секунду прежде чем ваш корабль взорвался, но, пожалуйста, держите плачет.
Eminim ki sen de daha önce tanık olmuşsundur.
Уверен, ты с этим сталкивался.
Önce o, sonra sen.
Сначала ее, затем тебя.
- Az önce ne yaptın sen?
Ты что сейчас сделал?
Sen ve ben birazdan bunu tartışacağız. Önce Ajan Rice ile özel olarak konuşmam gerek.
Мы с тобой обсудим это чуть позже... но сначала я поговорю наедине с агентом Райзом.
Ama önce, sen bana ne vereceksin?
Но сначала, что я получу взамен?
Sen bunu daha önce yaptın.
Вы делали так прежде.
Başlamadan önce, sormak istediğiniz bir şey var mı? Çok fazla kişi. sen.
Кто-нибудь... хочет задать мне вопрос до того, как мы начнем?
Sen de ondan önce kayıptın.
И ты ушла задолго до этого.
Sen doğmadan bir yıl önce düşük yapmıştım.
У меня был выкидыш за год до твоего рождения.
Jack ve ben bu galeriden bir şey çalacaktık,... ama ondan önce davranıp,... sen çalmalısın.
Мы с Джеком хотели кое-что украсть из галереи, но ты сам сделаешь это, украдешь прямо у него из-под носа.
Gizli mekânlarımdan birinde bir dinleme cihazı buldum sen bize katılmadan önce.
Ты единственный, в ком я уверен, что он не крот.
Sen ve Harvey onunla buluşmadan önce Jeff Malone'u alt edip senin gözüne girmeyi planlıyordu.
Он хотел взять на себя разборки с Мэлоуном еще до того, как вы с Харви встретились с ним.
O bayraksa bu da bayraktır Yani sen bir askersin. Binlerce yıl önce yaşanan unutulmuş bir savaşta yaralanmışsın.
И если это похоже на флаг, если это и есть флаг, тогда ты солдат раненый в забытой войне тысячи лет назад.
Sen vampir olmadan önce cadıydın değil mi?
Ты был ведьмаком до того, как - стал вампиром, да? - Да.
- Daha az önce burada değil miydin sen?
Вы ведь только зашли?
Sen buraya gelmeden önce... biriyle görüşüyordum, ve onunla henüz ayrılmadım...
Перед тем, как ты приехала сюда... я кое с кем встречался, и я ещё не порвал те отношения, потому что...
- Sen o sınırı uzun zaman önce aştın.
Ты уже давно её переступил.
Az önce ne yaptın sen?
Что ты сделала?
Sen Kubbe'den iki gün önce çıktın, Sam de dün geldi.
Ты выбрался из-под купола два дня назад. А Сэм попал сюда вчера.
Ama sen Kubbe'nin bize neden ihanet ettiğini merak ederken ben bizi öldürmeden önce onu nasıl durdurabileceğimizi merak ediyorum.
Но пока ты занята допросами, почему купол предал нас, а я занята тем, чтобы остановить этот купол, пока он нас всех не убил.
Sam, sen 25 yıl önce onunla birlikteydin.
Сэм, ты встречался с ней 25 лет назад.
Sen Amir'i öldürmeden hemen önce otomatik pilotu yok etmiş.
Владыка уничтожил автопилот.
Sen ne yaptın, bunları konuşmadan önce bir yere mi yazdın?
Что, запишешь этот разговор на всякий случай?
"Senin kalbin hala atıyordu, " onunki 13 yıl önce durmuş " falan ciddi misin sen?
"Твое сердце всё еще бьется, а её остановилось 13 лет назад", серьезно?
Tamam, sen başlamadan önce, birkaç haberim var.
Хорошо, перед тем как ты продолжишь, у меня есть пара новостей.
Daha önce yıldızların altında benimle birlikte uyudun. Sen ve on adam!
Вы и раньше спали рядом со мной под открытым небом, вы, и другие десять мужчин.
Sen de bizi az önce zayıf duruma düşürdün.
Что ж, ты поставил нас в чертовски слабую позицию.
Altı yıl kadar önce, sen şerif yardımcısı olmaya karar vermeden bastırdığım... iş kartları.
Мне напечатали их шесть лет назад, до того, как ты решил стать помощником шерифа. Визитки.
Sen onu durdurmadan iki dakika önce seyir defterine müdahale etmiş.
Он был внутри сети две минуты, пока вы не остановили его.
İki saat boyunca yemek yiyorsunuz. Ki bu sırada sen ikinizin birlikte ayarladığı gizli hisse satışını iptal ediyorsun, ve bir saat önce o hisseler gizemli bir şekilde geçen sene kurulan paravan bir şirket tarafından satın alınıyor.
В течение двух часов ужинали вместе, отменили частные торги, которые сами и организовали, а час назад эти акции чудесным образом купила какая-то номинальная компания, созданная в прошлом году.
Sen daha önce dayak yedin, parçalandın, bıçaklandın, ele geçirildin, öldürüldün ve şimdi gelmiş dirseğimi burktum mu diyorsun?
Тебя били, пинали, рвали, резали, царапали, убивали, захватывали... И ты взял и вывихнул плечо?
O... Sen gelmeden hemen önce buralarda hep ses çıkarıyordu.
Оно куда-то все делось прямо когда ты пришел.
önce sen git 20
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
sense 26
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
senden çok hoşlanıyorum 54
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
seni seviyorum baba 42
seninle 184
sence 570
sen benimsin 132
seninle olmak istiyorum 35
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
seni seviyorum baba 42
seninle 184
sence 570
sen benimsin 132
seninle olmak istiyorum 35