And it's my fault перевод на турецкий
740 параллельный перевод
The fact alone that I'm still alive and well is a testament that it's not my fault... that's what I'm afraid others will think.
Yaşama şeklimden kendimi suçladığımın sanılmasının düşüncesi bile kötü.
Oh, and of course it's my fault.
- Ve bu benim hatam.
You're going to find yourself getting away with less and less, kid, and it's going to be my fault.
Bir şekilde kendini bu işlerden kurtulmuş bulacaksın evlat. Ve bu benim hatam olmayacak.
He may lose everything, and it's my fault.
Her şeyi kaybedebilir ve hata benim.
- And it's my fault?
- Peki bu benim suçum mu?
It's not my fault I found you and fell in love with you.
Seni bulup, aşık olmam benim suçum değil.
You're not now and it's my fault.
Benim yüzünden şimdi değil.
They say it's my own fault. But one day they'll see I was right... and that the day I lost it all will become a good thing for everyone.
Herkes beni suçluyor ama bir gün haklı olduğumu anlayacaklar.
My partner's dead and it's my fault.
Ortağım öldü ve bu benim hatam.
My dear man, it's entirely my fault and I apologize.
Sevgili dostum, benim hatamdı, özür dilerim.
And it's all my fault.
Ve hepsi benim suçum.
Before, I found this town gloomy and sad, but it was my fault because suddenly, it's all brightened up!
Önceleri, bu şehri karanlık ve kasvetli bulurdum ama bu benim hatammış çünkü birden, her şey aydınlanıverdi.
It's you who are exhausted, not your men, and it's my fault.
Bitap düşen sensin, adamların değil. Bu benim hatam.
It's not my fault if I hear Voices... and see the Virgin, and if angels and devils like my company.
Eğer bir şeyler duyup görüyorsam bu benim suçum değil. Eğer Bakire Meryem, melekler ve şeytanlar beni seviyorlarsa ben ne yapayım?
It was my fault he's kicked out and we have to travel clear across the country for three days.
Oğlumuzun okuldan atılması ve 3 gündür yolda olmamız benim hatam.
I had a terrible fright and got slapped in the face, and it's all my fault.
Çok korkmuştum ve tokat attım, ve hepsi benim hatam.
It's all my fault. - He wanted to settle, and I wouldn't let him.
- O uzlaşmak istedi, ben izin vermedim.
And it's all my fault... why don't you say this too? It's what you're thinking.
Ve hepsi benim suçum neden bunu da söylemiyorsun?
Stay home and knit? It's not my fault.
Bu benim hatam değil.
And don't sit there looking as if it's all my fault.
Orada öyle oturup, benim suçummuş gibi bakma!
And it's also my fault.
Biliyorum.Bu benim suçum.
I'm sure it was my brother's fault, and I'm sure you had your reasons. But I don't care what they were.
Eminim ki bu kardeşimin suçuydu, ve eminim ki senin de sebeplerin vardı ama umurumda bile değil.
My neck is rather short, and it's not your fault.
Boynum için daha geniş olması lazım, ama bu sizin hatanız değil.
I know you'll never believe me now and it's my own fault.
Bundan sonra bana asla inanmayacağını biliyorum ve bu benim hatam.
Yes I'm afraid that we have, and it's my fault.
Korkarım ki olduk, hepsi benim hatam.
And it's my fault.
Hepsi benim hatam.
And it's all my fault.
Tüm bunlar benim suçum.
It's not my fault I want that and live only for that.
Bunu istemem ve bunun için yaşamam benim suçum değil.
And it's my fault!
- Bu da mı benim hatam?
How can you stand there dripping all over their lobby with no heel, no luggage, and say it's my fault we have no room?
Lobilerini ıslatarak burada durmaya nasıl tahammül ediyorsun? Topuk yok, bavul yok sen de tutmuş oda olmaması benim suçum mu diyorsun?
And it's my own damn fault.
Ve bu benim suçum.
And it's all my fault?
Yani bunlar benim yüzümden mi?
And it's all my fault.
Ve hepsi benim hatam.
I was thinking it was your fault because you'd been left in charge, or Manuel's for not waking you, and all the time, it was my fault.
Seni görevlendirdiğim için senin... Manuel seni uyandırmadığı için onun... suçlu olduğunu düşünüyordum ama... aslında baştan beri, benim hatammış.
She came apart right in front of my eyes and it's all your fault.
Gözlerimin önünde yığılıverdi. Bütün bunlar senin hatan.
And it's all my fault.
Ve hepsi benim yüzümden!
And it's my fault.
Senin suçun!
- Can't you? - Oh, I suppose it's my fault. I broke our engagement and went off with you.
Nişanı bozdum ve seninle olmaya karar verdim.
And then he got all weird, started ranting around here and everything. Telling me it's all my fault.
Çığlık attı ve deli olduğunu herşeyin benim hatam olduğunu söyledi.
And now it's my fault too.
Yanlışlıkla oldu.
It's my fault and I'm sorry.
Benim suçum, özür dilerim.
We're making a mockery of marriage and it's all my fault.
Burada yaptığımız şey evlilikle alay etmek ve bu tamamen benim suçum.
And it's my fault, right?
Sanırım bu benim hatam, öyle mi?
- And it's my fault.
- Bu tamamen benim hatam.
And I suppose it's my fault the pig's here, too?
Galiba domuzun burada olması da benim kabahatim! - Hen Wen!
and i think it's my fault.
Ve sanırım bu benim suçum.
I'M TRYING TO CHANGE BUT BETWEEN YOU AND ME, IT'S NOT ALL MY FAULT.
Değişmeye çabalıyorum, ama Dr. Huxtable, ikimizin arasında kalsın, hepsi benim suçum değil.
It's just that it's my car and it's your fault.
Yalnızca, benim arabamdı ve senin suçundu.
Yes, it's all my fault and I'll burn in hell for it.
Hepsi benim suçum ve bu yüzden cehennemde yanacağım.
Now he knows he's a Soubeyran... and it's not my fault that he's a hunchback.
Şimdi bir Soubeyran olduğunu biliyor... kambur olması benim hatam değil.
But, to this day, whenever I ask Al to do something for me, that he doesn't want to do, he lifts up that leg and says he can't and that it's my fault.
Fakat bu güne kadar, yapmak istemediği bir şeyi ne zaman yapmasını istesem, bacağını kaldırıp yapamayacağını ve benim suçum olduğunu söylüyor.
and it's getting worse 25
and it's weird 29
and it's okay 46
and it's beautiful 32
and it's gone 41
and it's done 39
and it's your fault 41
and it's only 22
and it's all because of you 31
and it's 505
and it's weird 29
and it's okay 46
and it's beautiful 32
and it's gone 41
and it's done 39
and it's your fault 41
and it's only 22
and it's all because of you 31
and it's 505