Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ A ] / And it's weird

And it's weird перевод на турецкий

944 параллельный перевод
It's still the middle of the summer, and a weird rumor like this is floating around... this could mean that we may lose all our customers to Giant Mall.
Bu dedikodular yaz sezonunun en yoğun olduğu sırada yayıldığından müşterilerimizi Giant Otel'e kaptırabiliriz.
It's weird and fantastic and unbelievable but so beautiful.
Bu garip, harika, inanılmaz... ve o kadar güzel ki.
Look, there's something weird going on here, and I can't quite follow it.
Bakın, burada tuhaf birşeyler oluyor ve ben -
It's weird ; I felt someone grabbing my feet and pulling me down while the floor was collapsing.
Çok tuhaf ; zemin çökerken sanki biri ayağımı tuttu da beni aşağıya çekti sandım.
While I stood rapt in the wonder of it, came missives from the king, who all-hailed me, Thane of Cawdor by which title, before, these weird sisters saluted me and referred me to the coming on of time with :
Orada şaşkınlıktan donup kalmışken kraldan haberciler bana Cawdor Beyi olarak hitap etti daha önce aynı unvanla, cadılar beni selamlamış ve gelecek için bana şöyle demişlerdi :
I mean I stand there and watch you talking to them... and listening... I know it's happening, but it's weird.
Yani sürekli onlarla ilgileniyorum, seninle konuştuklarını, seni dinlediklerini görüyorum ama yine de tuhaf.
It's true, and it's weird.
Bu doğru ve bu çok tuhaf.
It's a huge big telescope, and some sort of weird tape recorder that looks like it's hooked into the telephone.
Büyük bir teleskop ve kayıt cihazı benzeri tuhaf bir şey telefona bağlanmış gibi sanki.
Mr. Brubaker, I've been studying you since you first come in, and it's come clear to me that you are one weird fucking individual.
Bay Brubaker, Buraya ilk geldiğinizden beri... sizi inceliyorum... ve bana açıkça görünüyor ki... siz çok tuhaf lanet bir herifsiniz.
It's weird, when I woke up this morning she was already up and about.
Tuhaf, bu sabah uyandırmaya gittiğimde çoktan uyanmıştı ve bana..
And then he got all weird, started ranting around here and everything. Telling me it's all my fault.
Çığlık attı ve deli olduğunu herşeyin benim hatam olduğunu söyledi.
It's very weird and it's very strange, just like you.
Bu durum tıpkı senin gibi çok tuhaf ve esrarengiz.
With them it's all these weird codes and rules and pledges about cycles.
Onların motorcularla ilgili hep acayip yasaları, kuralları ve antları vardır.
- It's weird and pissed off, whatever it is.
- Her neyse acayip ve sinir bozucu.
Sounds and lights like I've never heard before. It was really weird.
Tanımadığım ışık ve sesler, gerçekten ürkütücüydü.
After all this time... and everything we went through before, you know, it's kind of weird.
Bunca zaman sonra... ve önceden yaşadıklarımız, anlarsın, biraz garip geliyor.
And the weird thing is, I wake up and still think it's great.
Ve garip olan şu ki ; kalktığımda bence hâlâ mükemmel bir fikirdi.
Only burners like you get high. And I didn't have any shoes, so I had to borrow my dad's. It's weird'cause my mom doesn't like me to wear other people's shoes.
Ayakkabım yoktu, bu yüzden babamdan ödünç aldım.
Dead end, sort of - - sort of looking up a hill, and these really weird-looking Frenchmen - - not the typical ones with the berets - - are unloading a truck - - It's wartime of course - -
Bir yamaca bakan çıkmaz bir sokak, ve tuhaf görünüşlü Fransızlar... - Tipik bereli Fransızlardan değil -... bir kamyonu boşaltıyorlar. Savaş zamanı elbette.
We've traced her number and it's an Aicha who lives in the 20th. That's weird.
Ne ilginç ki, biz bu numarayı kontrol ettirdik.
Hill's got this weird file on her, it's full of napkins and hair and photographs.
Hill onunla ilgili bir dosya tutuyor. Adet bezleri, saçları, resimleriyle dolu.
It's Weird Wink Wilkensen, laughing'and scratching'at ya.
Ben Tuhaf Wink Wilkensen, size gülüyor ve kaşınıyorum.
It's weird, isn't it? At the bottom of the barrel, and they know it.
Garip - en dipteler ve bunu biliyorlar.
It's weird and stimulating.
- Tuhaf ve uyarıcı.
I mean no one knew who anyone was it was a little weird you know it's sort of like the first day of school the first day of camp you know I was sort of uh-uh super nervous and intimidated I didn't talk to anyone
Kimse kimseyi tanımıyordu. - Çok garipti. Okulun ilk günü ya da kampın ilk günlü gibiydi.
we had been on the air that night a month and a half a month and a half it's weird how quick TV works
- Dizi başlayalı yalnızca 1,5 ay olmuştu. Bir buçuk ay. Televizyon ne kadar çabuk etki ediyor.
Cohaagen found something weird inside and it's got him scared shitless.
Cohaagen içinde tuhaf birşey bulmuş ve bunu gizli tutmuş.
It's yucky, and it makes me feel weird.
Bu iğrenç.Tuhaf hissetmeme neden oluyor.
Men like dykes and no one thinks it's weird.
Erkekler lezbiyenleri seviyor ve kimse bunu garipsemiyor.
There's weird stuff down there, and it smells funny.
Orada tuhaf eşyalar vardır kokusu da tuhaftır.
It's the land of voodoo, hoodoo and all kinda weird shit.
Voodoo'nun, hoodoo'nun ve bilimum garip işlerin yeri.
AND ON THE INSIDE IT'S GOT ALL THESE WEIRD STAMPS.
- Ben beğenecektim, lütfen.
Yeah, I mean, my - I don't know, it's kind of weird, I mean... I mean, I consider myself to be Egyptian and I grew up in canada, born in canada.
evet, yani, benim- - bilmiyorum, tuhaf işte... yani ben kendimi mısırlı olarak kabul ediyorum ve ben kanada'da büyüdüm, kanada'da doğdum.
Ahem. Not that I'm drawing any parallels here... but don't you think it's kind of coincidence... you know, it's kind of weird... that you're doing this, and in "Hot Shots"...
Burada ukalalık yaptığımdan değil ama..... sence burada bu işi yapıyor olman biraz rastlantı..... veya biraz garipmiş gibi gelmiyor mu?
It just came out all wrong and weird. So then I just stopped completely and just became a shadow... and I wasn't even there.
Çok yanlış ve garip bir şey ortaya çıktı, sonra bundan tamamen vazgeçtim ve bir gölge oldum, ortada yoktum bile.
Well, it's got weird writing on it, and had a life-sucking cloud with an attitude inside.
- Güvenli gibi görünüyor. - Girelim o halde.
And the weird thing is now it's hard for me to even remember what she looked like.
Garip olan şey, şimdi neye benzediğini bile hatırlayamıyorum.
I know things have been weird but you're my oldest friend, except for Laurie who's bitter because she lost weight and it turns out, she doesn't have a pretty face.
İşlerin son zamanlarda tuhaflaştığını biliyorum ama sen benim dünyadaki en eski arkadaşımsın, Laurie Schaffer dışında onunla artık konuşmuyorum çünkü kilo verdi ve artık sevimli bir yüzü yok.
I was thinking about hair and that the weird thing about it is that people will touch other people's hair.
Geçen gün saç olayını düşünüyordum garip olan şey insanlar birbirlerinin saçına dokunuyor.
If it's weird and wild let's go and find it The crazier, the better is what I say
Esrarengiz mi, ıssız mı gidip öğrenelim
I know I've been acting really weird lately and it's just because I'm crazy about you and I just got stupid and scared and stupid a couple more times.
Son zamanlarda tuhaf davrandığımı biliyorum sebebi senin için deli olmam aptallaştım ve korktum sonra birkaç kez daha aptallaştım.
Now what I'm with isn't "it," and what's "it" seems weird and scary to me.
Şimdiki hâli bana garip ve korkunç geliyor.
I looked above his bed, and there's this sign, right with some weird writing on it.
Sonra kafamı yatağa doğru kaldırıp, baktığımda, bir işaret gördüm. Tuhaf bir uyarı yazısı gibi bir şeydi.
They did and it's a secret, religious, weird, ceremonial rite of passage for girls that women know.
Atladılar, evet ve o kızların bildiği sanki gizli, dini, garip törensel bir ayin gibiydi kızlar için.
There was this bed... Uh-huh. with candles and champagne, and there was a guy, but it's weird.
Yatak vardı ve mumlarla şampanya ve bir adam vardı ama çok garip.
Isn't it weird how when you're nervous, and you got on a fabulous pair of shoes, you just feel like everything is gonna be okay?
Gergin olduğunuz zamanlar, bir çift harika ayakkabı giydikten sonra her şey iyi olacakmış gibi hissetmeniz garip değil mi?
Every night Alan was out partying, and I'm at home directed, and now it's sort of weird.
Alan her gece dışarıda eğlenirken ben evde ders başında.. Şimdi biraz tuhaf geliyor.
- Weird? It's against all laws of God and man.
Tanrı'nın ve insanlığın yasalarına aykırı!
You and me, it's weird, huh?
Sen ve ben, tuhaf mı olur?
Fuckin'Weird Science, where this babe wants to undress and get down... but, oh, no, she don't, because it's a PG movie.
Fıstığın birinin soyunduğu s.ktiğimin WeirdScience filmi... Ama, oh, hayır, o yapmaz. Çünkü bu bir PG filmi...
And yet it was weird, because at the same time you were dearer to me than ever.
Çok tuhaftı, çünkü o sıralar bana her zamankinden daha yakındın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]