And it worked перевод на турецкий
1,732 параллельный перевод
You realize you just attempted to blackmail an officer of the court and a publicly elected Texas state official? And it worked.
Az önce mahkemenin bir üyesi ve Teksas halkı tarafından seçilmiş bir eyalet yetkilisini tehdit ettiğinizin farkında mısınız?
And it worked?
Ve bu işe yaradı, öyle mi?
- And it worked?
- İşe yaradı mı?
- And it worked?
Ve işe yaradı öyle mi?
Van, I took your advice about shaving my excess body hair, and it worked.
Van, fazlalık vücut kıllarımı tıraş etme tavsiyene uydum ve işe yaradı.
I was craving ice cream, but I went for a run instead. And it worked.
Dondurma yemektense koşmaya başladım ve gerçekten işe yaradı.
This way you'll see where you're going, and it worked great.
Bu şekilde nereye gittiğini göreceksin, ve çok işe yaradı.
- And it worked like a charm for him!
- Çok işe yaramıştı o filmde!
He asked me out, we went out to dinner, we talked and it worked like magic.
Bana çıkma teklif etti. Yemeğe gittik. Konuştuk.
And it worked out to be a nice, happy ending.
İşe yaradı ve mutlu olduk.
It was the final year of high school, and encouraged me to ask this girl out and get the courage to ask, and it worked...
Ne istiyorsan onu yap. Liseden mezun olmak üzereydim ve bana hoşlandığım bir kıza çıkma teklif etmek için cesaret vermişti. Ve işe yaradı, baloya birlikte gittik.
I did it to lure Gorman out. And it worked a treat.
Gorman'ı kandırmak için öyle söyledim ve harika şekilde işe yaradı.
And that's why I took it, and it worked.
Bende bu sebeple aldım ve işe yaradı.
And it worked for almost 60 years.
Yaklaşık 60 yıl boyunca işe yaradı da. Bu broşu satana kadar.
AND IT WORKED. SAM IS ON THE INSIDE,
Sam içeride, ve bu hücreden kalan ne varsa hareket halinde.
And it worked.
ise de yaradi.
I kept coming back to it Over the years, And I worked on it alone.
Yıllarca tek başıma üzerinde çalıştım.
The doctors deemed it too dangerous to operate and elected to wait until it worked its way out.
Doktorlar ameliyatı riskli görmüş doğal yollardan çıkmasını beklemeyi tercih etmişler.
I was talking with Don and my dad about a previous serial case we worked on, and it reminded me of this.
Don ve babamla üstünde çalıştığımız daha önceki bir seri cinayet vakası hakkında konuşuyordum ve aklıma bir şey geldi.
But we worked our asses off and we made it back.
Ama savaştık ve her şeye yeniden sahip olduk.
You answer the questions you want, and when he brings up the injunctions... you smile sweetly and say it's all being worked out.
Dilediğin sorusuna cevap ver, ve davasını geri çeksin güzelce gülümse ve bunun işe yarayacağını söyle.
The kids and I worked on it for three days straight. Just came together like all great art does when you're inspired.
İlham aldığın zaman her şey bir anda sanatına yansır.
Look, lucas, I worked really hard to get this movie green-lit, and you screwed it up.
Bak, Lucas, bu film için onay almaya çok çabaladım,... ve sen içine ettin.
I came up with the idea for Jason's name'cause originally it was gonna be Josh, but the more I worked on the film and the creepier the whole subject of that got,
Jason'ın ismi için bir fikirle ortaya çıktım. Çünkü aslında ismi Josh olacaktı. Ancak film ve içerdiği bütün konu üzerinde çalıştığımdan daha fazla "J" harfi üzerinde çalıştım ve Jason olarak devam etti.
And from the first time I worked in advertising it was in a department store all that experience around the theater all those years I came thus : zzzsss, and I served
Bir mağazanın reklam bölümünde ilk işimi aldığımda tiyatroda onca yıl boyunca edindiğim tecrübelerimin bir anlam kazandığını görmüş oldum.
So I'd invest some of your inheritance in your cash scam and see what happened. And if it worked, I'd invest the rest.
Bu yüzden senin mirasınla bu hile düzenine yatırım yapardım, işleyip işlemediğini görür, işe yararsa, gerisini de verirdim.
I've worked on a lotta stuff, and it all fizzles out.
Bilmiyorum, birçok şey üzerinde düşündüm ama hepsi fiyaskoyla sonuçlandı.
And that's worked out so well. This is the way it's gonna be?
- Bu şekilde sorunları halledebilirsin.
And it worked.
Ve işe yaradı.
- Of course. And let me tell you, Detective, if that device worked, it would change the world as we know it.
Eğer o makine çalışsaydı dünyayı değiştirecekti.
She came out here, and she worked hard, and she struggled, and she got it- -
Ortaya çıktı, çok çalıştı, mücadele etti, ve başardı.
Well, listen, we can spend all day arguing over who worked on it a month and who canceled it.
Burada bütün günümüzü harcayıp kim bir ay boyunca çalıştı, kim projeyi iptal etti diye tartışabiliriz.
I've worked it all out on expedia, and we can take southwest airlines to miami.
Her şeyi internette araştırdım, Southwest Havayollarıyla Miami'ye gidebiliriz.
And it almost worked.
Ve neredeyse işe yaramıştı.
It costs six figures, and I wanted to see how it worked.
Fiyatı 1 milyon dolar ve önce nasıI çalıştığını kendim görmek istedim.
Austin worked for me at different venues across the country and from what you said earlier, it now seems obvious he was going off dealing drugs on the side.
Austin benim için değişik partilerde görev alırdı ve sizin de söylediğiniz gibi, şu an görülüyor ki ayrıca uyuşturucu da satıyormuş.
I'll just take out my lighter from my satchel... and I turned on the lighter and it didn't worked.
ve çakmağı çaktım ama yanmadı.
And look how well it worked.
Ve ne kadar işe yaradığına bak.
I've no courage and could only prepare a chocolate this small... but in the end it all worked out.
Aslında benim hiç cesaretim yok, bu çikolatayı daha küçük ayarlayabilirdim... ama sonunda o tamamen kaybolurdu.
It came as a total shock to me... Having worked on French films of the most conventional and traditional kind,
Şaşıp kalmıştım çünkü daha sakin, daha klasik filmlerin yapıldığı Fransız sinemasının ardından kendimi tuhaf bir karışımın içinde bulmuştum.
When I was a little girl, I took a butter knife and opened up a dead bunny to see how it worked.
Küçükken bıçağı elime alıp nasıl çalıştığını görmek için ölü bir tavşanın içini açmıştım.
[sputtering] And it all worked so perfectly on paper.
Ve kağıt üstünde harika bir plandı.
You worked hard, you played great and now it's gonna cost them.
Çok çalıştın. Harika oynadın. Şimdi bu onlara pahalıya patlayacak.
dr. Webber and i go way back, huh we worked together for, what was it, five, six years?
Dr. Webber ve benim uzun bir mazimiz var, birlikte kaç, beş yıl ya da altı yıl birlikte çalıştık.
very finely worked, and you can see the stem here, where it's designed to be attached to a shaft.
İnce işçilik ve burada bir mile bağlı olacak şekilde tasarlanmış sap - kabza- yerini görüyorsunuz.
Isn't it true, Dr. Girtzman, the only connection between Manny Lyons and Christy Barbosa is that you worked on both cases?
Doktor Girtzman, Manny Lyons ve Christy Barbosa arasındaki tek ortak nokta, iki dosyada da sizin çalışmış olmanız mı?
"I worked for three days on this multimedia presentation " and that you're going to sit down, shut up, and enjoy it. "
Diyor ki ; bu multimedya sunumu için üç gün uğraştım siz de oturup, çenenizi kapatıp, keyfini çıkaracaksınız.
It worked well with the girls. And... Jake met Seletti just after the ata?
Bu birazcık sınırları zorluyor.
He's worked so damn hard for it and he deserves it, and I just wanna protect it. I mean, for him and for you.
Bunun için gerçekten çok çalıştı ve bunu hak ediyor ben de sadece onu korumak istiyorum hepimiz için çalışıyorum.
It took 20 years and cost billions of dollars, but it worked.
Yapımı 20 yıl sürdü ve milyarlarca dolara mal oldu, fakat işe yaradı.
The project had been under way for years, and those who worked on it had a tremendous sense of pride.
Proje yıllardır devam ediyordu ve projede çalışanlar çok gururluydular.
and it was my fault 22
and it will be 25
and it's getting worse 25
and it's weird 29
and it's okay 46
and it's beautiful 32
and it sucks 39
and it's gone 41
and it's done 39
and it's your fault 41
and it will be 25
and it's getting worse 25
and it's weird 29
and it's okay 46
and it's beautiful 32
and it sucks 39
and it's gone 41
and it's done 39
and it's your fault 41