And patience перевод на турецкий
868 параллельный перевод
-... with men there and Patience?
- Her şey bir risktir!
It must take enormous concentration... ... and patience.
Muazzam konsantrasyon ve sabır gerektiriyor olmalı.
That is what I advocate. Tenderness and patience.
Şefkat ve sabır.
- Sit down. Don't you worry, with time and patience everything will be alright.
Merak etme sakın, zamanla ve sabırla her şey yoluna girecek.
With work and patience, you'll be a good actress
Çalışma ve sabırla, iyi bir oyuncu olacaksın.
And patience is a virtue I generally lack.
Ve sabır genelde bende olmayan bir erdemdir.
It takes time to make a swordsman.
Time and patience and practice.
Time and patience and practice.
Zaman, sabır ve alıştırma...
And patience will not cross an armed and guarded fence.
Ve'sabır'silahlı nöbetçiler tarafından korunan dikenli telin içinden geçemez.
You're the kind of doctor who works with sensitivity and patience in treating the kind of depression that some women suffer
Sen acı çeken bir kadına sabır ve merhametle yaklaşan türden bir doktorsun.
I found out that a doctor's wife... needs the understanding of an Einstein... and patience of a saint.
Bir doktor eşinin, Einstein'in zekasına ve bir azizin sabrına sahip olması gerektiğini anladım.
Time and patience, patience and time.
Zaman ve sabır, sabır ve zaman.
It's a rare problem that won't yield to a little thought and patience.
Birazcık düşünme ve sabra boyun eğmeyecek ender bir problem.
But give rather the spirit of sobriety, humility, patience and love to Thy servant.
Ancak ruhuna itidal, alçak gönül, sabır ve kulunun aşkını verdi
Oh, it takes a long time and infinite patience... to make them talk.
Onları konuşturmak uzun zamanımı aldı ve sabrımın sınırlarını zorladı.
I want to thank you for your patience and your consideration.
Bu olay beni aştı. Lütfen, içeri gir
And voilà!
İşte buradayız! Patience Teyze!
And James, it is not there?
Jim nerede Patience Teyze?
I hate to stand here and try your patience. -
Burada böyle dikilmekten, sabrınızı zorlamaktan nefret ediyorum.
So let me have my happiness when I am old and may heaven send me patience.'
Bu yüzden yaşlılığımda istiyorum ve sabır beni cennete sokabilir.
You may not have learned much French today but I think you have learned a little patience and tolerance and that is the same in every language.
Bugün pek fazla Fransızca öğrenmemiş olabiliriz ama sanırım biraz sabrı ve toleransı öğrendiniz bu her dilde aynıdır.
"With the rich and mighty, always a little patience."
"Zengin ve Kudretli ile Yaşam, her zaman biraz sabır gerektirir."
Darling... you can have all the time there is in the world if you want it... and all the patience and kindness there's in me.
Hayatım istediğin kadar zaman senin olsun. İnanamayacağın kadar anlayışlı ve sabırlıyımdır da.
I believe that he could be cured... with patience and care in normal surroundings.
İyileştirilebileceğine inanıyorum... Normal bir çevrede... sabır ve bakımla.
Boss... I just had a very fine conversation with the missus... and she says if you'd just be good enough to give the matter a little patience... as soon as she finishes The Katzenjammer Kids I think
Patron hanımefendi ile aramda çok güzel bir konuşma geçti ve eğer birazcık sabır gösterirseniz oldukça iyi olacağını ve Katzenjammer Çocuklarını bitirir bitirmez sanırım -
It's a question of patience and organization.
Bu bir sabır ve düzen sorunudur.
The whole burden falls on my shoulders, and people have no patience.
Bütün yükü ben sırtlıyorum.
The interminable journey, testing their patience and fortitude, was now ending for those who managed it.
Bitmez denilen, sabırlarını... ve dayanıklılıklarını ölçen bu yolculuk... bunun üstesinden gelenler sayesinde şu an son buluyor.
Obviously, Davidson is a man of strong character and infinite patience.
Öyle görünüyor ki, Davidson güçlü bir karaktere ve sınırsız bir sabra sahip bir adam.
Healing such injuries requires compassion endless patience and love.
Bu tür yaraların iyileşmesi için şefkat, sonsuz sabır ve sevgi gerekir.
What we need here is a little more patience and much more understanding.
Bize gereken biraz sabır ve epey anlayış gösterme.
With God's help, I feel like I can accomplish any task at hand, - with patience and humility.
Tanrı'nın yardımıyla, elimdeki herhangi bir işi sabır ve tevazuyla... başarabileceğimi zannediyorum.
But the odd thing, ladies and gentlemen, is that outwardly this woman was a model of patience.
Ama tuhaf olan şu ki görünüşe göre bu kadın bir sabır modeliydi.
O gentle son, upon the heat and flame of thy distemper sprinkle cool patience.
Canım oğlum! Sabrın soğuk sularını dök alev alev yanan öfkenin üstüne.
Sergeant Brennan wore out his shoes and his patience... going from police station to police station... checking photos until his eyes were blurry.
Çavuş Brennan'ın o büro benim bu büro senin dolaşması sabrını taşırmıştı. Gözlerinden yaş gelene kadar fotoğrafları kontrol ediyordu.
Patience and luck. That's my motto.
"Sabır ve fırsat", benim şiarım bu.
I come to you as a last resort, and I confess my patience is wearing thin.
Son çare olarak size geldim ve itiraf etmeliyim ki sabrım tükenmek üzere.
If we sit tight here and have patience McCool's friend will let himself be known to us.
Eğer sabırla burada beklersek McCool'un arkadaşı kendisini tanımamıza fırsat verecektir.
What you have to say, I will with patience hear and find a time both meet to hear and answer such high things.
Daha söyleyeceklerin varsa, onları da sabırla dinlerim. Sonra bir gün, ikimiz oturur tartışırız bu büyük işleri.
With a little more patience and kindness.
Biraz daha sabır ve şefkatle.
We will show you just a small part, nonetheless you will find traces of the love for life the patience and the never-ending hope that are the Gold of Naples.
Biz size yalnızca küçük bir kısmını göstereceğiz ; ama siz yine de Napoli Altını denen ömür boyu süren sevginin, sabrın ve tükenmeyen umudun izlerini görebileceksiniz.
And your patience, I promise you, will be rewarded.
Söz veriyorum, bu sabrın, ödüllendirilecektir.
Patience, kindness... and the wisdom to know the truth.
Sabır, nezaket... ve gerçeği bilmenin bilgeliğini.
And anyway, the snake lost his patience... fell into the gap between the guard's collar... and, I suppose, it would be the neck... and.... It was a matter of seconds.
Her neyse, yılanın sabrı taştı... sanırım gardiyanın yakası ile... ensesi arasındaki boşluğa düştü... ve... her şey birkaç saniyede bitti.
Cousin of Buckingham... and sage, grave men... since that you will buckle fortune on my back... to bear her burthen, whether I will or no... I must have patience to endure the load.
Kuzen Buckingham ve siz, sağduyulu, basiretli insanlar, madem siz, ben istesem de istemesem de kaderin yükünü sırtıma vurup onu taşımaya layık gördünüz beni, bana da bu yüke katlanmaktan başka çare kalmıyor.
My patience is at an end, and you might as well know it.
Sen de biliyorsun ki sabrım taşmak üzere.
"With the rich and mighty, it takes a little patience." That's an old Spanish proverb.
Zengin ve güçlülerde bu biraz sabır ister. Bu eski bir İspanyol atasözüdür.
- And so is patience.
- Sabır da öyle. - Seninki mi?
Patience and time.
Sabır ve zaman.
Well, I guess that's all, and thank you for your patience.
Sanırım hepsi bu kadar. Sabrınız için teşekkür ederim.
And must you play that everlasting game of Patience every night?
Ve her gece o hiç bitmeyen Sabır oununu oynamak zorunda mısın?
patience 558
patience is a virtue 16
and peace 20
and pray 26
and proud of it 19
and presto 26
and pretty soon 60
and pretty 30
and power 20
and pull 17
patience is a virtue 16
and peace 20
and pray 26
and proud of it 19
and presto 26
and pretty soon 60
and pretty 30
and power 20
and pull 17
and push 26
and perhaps 37
and pregnant 19
and please 191
and plus 134
and peter 29
and people 33
and poof 22
and post 18
and paige 21
and perhaps 37
and pregnant 19
and please 191
and plus 134
and peter 29
and people 33
and poof 22
and post 18
and paige 21