Another place перевод на турецкий
1,569 параллельный перевод
We need to find another place to get married.
Evlenmek için başka bir yer bulmalıyız. Az önce şöyle yazdım,
Find me another place.
Bana başka bir yer bul.
Another time, another place
Başka zaman, başka yerde
Another time Another place
Başka bir zaman Başka bir yerde
Another time, another place, Another rhyme, a warm embrace
Başka yerde başka zamanda Başka kafiyede, sıcak bir kucaklama
Then we have to find a way to make another place work.
O zaman çalışan başka bir yer bulmamız gerekecek.
You need to find another place to put your chewing gum besides the underside of your desk, Mr. Finnigan!
Sakızınızı sıranızın altından başka bir yere koymanız gerekiyor, Bay Finnegan!
We'll find another place, okay?
Başka bir yer buluruz, tamam mı?
We're going to need another place setting.
Bir servis daha açmamız gerekiyor.
Another time, another place - you and me, baby, the pleasure we could have.
Başka zaman, başka yerde - sen ve ben, bebeğim, biraz zevk yaşayabiliriz.
I'm never gonna find another place in time.
Asla zamanında yeni bir yer bulamayacağım.
It's like you're taken to another place.
Başka bir yere götürülüyormuş gibi
Taken to another place, that's it.
Başka bir yere götürülmek. Demek istediğim buydu.
Guess we could always rent another place.
Başka bir ev kiralayabiliriz.
Run from one place to another place.
.bir oraya bir buraya, durmadan koşayım istiyor.
- Another place?
- Başka bir evi mi?
You can stay at my place till you find another place to live.
Yaşayacak başka bir yer bulana kadar burada kalabilirsin.
I must find another place... help me...
Ama bir yer bulmak zorundayım. Lütfen bana yardım et.
You know another place?
Yoksa bildiğin başka bir yer mi var?
He's with my sister. But you know, you've got to find another place for him to stay.
Ama... ona kalması için farklı bir yer bulmalısın.
I'll set another place.
Bir yer daha ayarlarım.
I'll set another place.
Ben başka bir yer ayarlarım.
A connection with another place.
Burasıyla öbür taraf arasında bir bağlantı.
I can think of quite another place they should have stuck it first
Onu öncelikle sıkıştırmaları için tamamen farklı bir yer düşünebilirim.
Dude, you need to find another place to stand. I'm not going to tell you again.
Dostum, başka bir yerde durmalısın.
You told me to find another place to sleep... in the buff, naturally, since, thanks to you, some homeless person has all my clothes.
Bana uyuyacak başka bir yer bulmamı söylemiştin. Tabii çıplak olarak uyumak zorundayım, zira senin sayende pijamalarımı da evsiz barksızın biri giyiyor.
You find another place to live yet?
Kalacak başka bir yer bulabildin mi?
Ever since the Armenian money train gotjacked... the Russians have been looking for another place to launder their cash.
Ermeni para treni soyulduğundan beri Ruslar paralarını aklayacakları başka bir yer arıyorlardı.
Every time I put a killer behind bars, another guy just steps in and takes his place!
Ne zaman bir katili parmaklıkların arkasına koysam, Bir başkası hemen yerini alıyor!
Your job was simply moving weapons from one place to another?
Seni doğru anladıysam senin işin silahları bir yerden başka bir yere taşımaktı.
Even if they do, it's possible another Goa'uld could simply take his place.
Kazansalar bile, başka bir Goa'uld basitçe yerini alacak.
There will be another to take his place.
Onun yerini alacak bir başkası olacak.
Mom, if you keep thinking this way, you'll always be running from one place to another looking for something better instead of just being happy with what you have.
anne, bu şekilde düşünmeye devam edersen, sürekli bir yerden başka bir yere sürükleneceksin seni daha da mutlu edecek birşeyler aramak için.
- - ♪ then grab another one ♪ - - ♪ then grab another one ♪ ♪ and place it in line. ♪
Fideyi al ve sıra halinde diz...
Restraining order's gonna be in place in a couple of weeks, so... if you want to get another test, you have to hurry.
Kısıtlama emri birkaç hafta sonra yürürlüğe girer. Bir test daha yaptırmak istiyorsanız acele edin.
I can't stand another minute in this place.
Burada bir dakika daha kalamam.
If it was planned, it would not have been as exciting,'cause we were just rushing from one place to another.
Planlı olsaydı, bu kadar heyecan veremezdi, çünkü bir yerden diğerine koşturup duruyorduk.
Come Dilan, Dilan get in your place boy. Stop pushing one another.
Geç Dilan yerine, oğlum itişme.
And another country will rise and take America's place.
Ve başka bir ülke yükselip Amerika'nın yerini alacak.
"SOS! Find me another place!"
Başka bir yer bulmak zorundayız. )
Another flood, in the same place, with the same people on the same river...
başka bir sel baskını, aynı yerde, aynı kişilerle aynı nehirde...
Oh... * so long ago, another life * * i can feel your heart beat * * it's not a dream remember us * * i can see it in your eyes * * we'll find our place in time *
Jean Delynn BAKER 27 Ekim 1999'da kayboldu. Merhaba, Bay Ross.
- Oh, another enchanted place... just to the east of Beverly Hills.
- Beverly Hills'in hemen doğusunda başka büyülü bir yer.
Can we lock this place up and move that crime tape down another block?
Burayı kapatıp, şeritleri bir sonraki sokağa kadar uzatabilir miyiz?
"It's another day in this dreadful place."
"Bu korkunç yerde, bir gün daha."
Then why would someone move a dead hurricane victim from one place to another?
O halde ne diye biri Kasırga kurbanının cesedini oraya buraya taşısın?
Is it against the rules for one guy to place a bet and have another guy collect it?
Adamın birinin bahis koyması ve diğerinin bahsi toplaması kurallara aykırı değil mi?
Then he told me to cash'em in and meet him at this other place... where he'd give me more chips and another 500.
Sonra onları bozdurmamı ve onunla bana 500 dolarımı ve daha fazla fiş vereceği... başka bir yerde buluşmamı söyledi.
The last place I'm going to go on my night off is another club.
İzin günümde ise başka bir kulüpte.
Well, that is so much more imaginative than another boring old sterling silver place setting from Tiffany's. than another boring old sterling silver place setting from Tiffany's.
Tiffany's'den alınmış, antika gümüş servis setinden çok daha yaratıcı bir şey.
I was taken away to another planet... while a fake was left in my place... all as a part of a plan to take over the world.
Başka bir gezegene götürüldüm, benim yerime de bir kopyamı bıraktılar. Bunların hepsi dünyayı ele geçirme planlarının bir parçasıydı.
place 132
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
another 624
another one bites the dust 21
another round 104
another one 540
another day 137
places 252
placed 18
place your bets 158
place of birth 22
another 624
another one bites the dust 21
another round 104
another one 540
another day 137
another time 384
another guy 19
another beer 33
another life 37
another world 21
another girl 20
another way 17
another chance 20
another question 32
another night 31
another guy 19
another beer 33
another life 37
another world 21
another girl 20
another way 17
another chance 20
another question 32
another night 31