Automobile перевод на турецкий
838 параллельный перевод
Let's see. I was out with some other students on a walking trip... and pretty soon we came to a dragon sitting in an automobile... who told us there was a magic pool in the forest.
Öğrenci arkadaşlarla yürüyüşe çıkmıştık çok geçmeden arabada oturan bir ejderhayla karşılaştık ormanda sihirli bir göl olduğunu söyledi bize.
Don't you remember you came to a dragon sitting in an automobile?
Arabada oturan bir ejderhayla karşılaştığınızı hatırlamıyor musun?
She crash her automobile.
Bir araba kazası geçirmişti.
She has no automobile.
Arabası yok.
I got the automobile, the nice girl. I got a stomach problem too.
Bir evim, bir arabam ve çok hoş bir kadınım var.
Automobile accident.
Otomobil kazası.
Now, then, what is your assessment of the murder in the automobile?
Şimdi, otomobildeki cinayet hakkında değerlendirmeniz nedir?
And look at her automobile.
Arabasına baksana.
An automobile tyre?
Otomobil lastiği mi?
With the automobile and airplane these gangs can get from state to state in a few hours.
Araba ve uçaklarla bu gangsterler birkaç saat içinde sınır dışına çıkabiliyor.
In other words, I'm giving you back to the automobile business.
Diğer bir deyimle sizi otomobil işine geri veriyorum.
I've got a date to look at automobile factories...
Bakmam gereken araba fabrikaları var.
He says if he doesn't get in the Buffaloes he'll get his father to take away my father's automobile business.
Onu Bufalolar'a almazsak babasına... babama satılacak araba vermemesini söyleyecekmiş.
He cleared the automobile.
Otomobilden atladi.
A horserace or an automobile race?
At yariºi mi, otomobil yariºi mi?
But you can judge something of my character when I tell you I'm permitted to represent this automobile.
Fakat size bu arabayı takdim etmeye yetkili olduğumu söylediğimde karakterim hakkımda biraz fikir edinebilirsiz.
We never rode in a better automobile in our life.
Hayatımızda hiç bu kadar güzel bir arabaya binmemiştik.
Oh, we couldn't buy an automobile, but we do appreciate the compliment.
Bir araba satın alamayız ama iltifatınızı takdir ediyoruz.
Why, we thought that you were really proud of your automobile and just sort of wanted to show it off.
Biz arabanızla gerçekten gurur duyduğunuzu ve gösteriş yapmak istediğinizi düşünmüştük.
In vacations, I worked in a steel mill and in an automobile factory.
Tatillerde çelik ve otomobil fabrikalarında çalıştım.
... and 30 million peasants, 85 % of the population....... into an automobile and the muzhik into a tractor... and then let the capitalists try to keep....
... ve 30 milyon köylü, nüfusun yüzde 85'i bir otomobile, muzhik'i bir traktöre... sonra bırakın kapitalistler çabalasın...
My, what a beautiful automobile.
Ne güzel otomobil.
Favorite sports : Automobile racing and boxing.
Favori sporlarï araba yarïsï ve boks.
It's an automobile, a truck.
Bu bir otomobil, kamyon.
I was gonna buy an automobile, too.
Bir de otomobil alacaktım.
I sure do love an automobile horn. Toot-toot!
Tabii ki otomobil kornası isterim.
Sister Bessie's gonna buy me a brand-new automobile with a big horn on it.
Rahibe Bessie bana yepyeni bir otomobil alacak kocaman kornalı.
Listen, Bessie, how come you tell Dude that you're gonna buy him a brand-new automobile with a great big horn on it?
Bessie, Dude'a kocaman kornalı yepyeni otomobil alacağını niye söyledin?
Come on, let's go get that automobile.
Haydi, gidip otomobili alalım.
How come Dude gotta go with you to get that automobile?
Otomobili almaya niye Dude gidiyor?
Why, Dude don't know nothing about no automobile excepting a horn.
Dude, kornası dışında otomobilden anlamaz.
Come, let's go get that automobile.
- Haydi gidip otomobili alalım.
All you gotta do is sell us this automobile.
Tek yapacağın bize bu otomobili satmak.
Ain't that a pretty automobile.
Ne güzel bir otomobil.
Can't get this automobile through if you don't get that old one out. - Sure you can, Dude boy.
Onu çekmezsen bu otomobili geçiremem.
Oh, ain't this a pretty automobile?
Ne güzel bir otomobil.
This is sure a fine automobile.
Çok iyi bir otomobil.
A brand-new automobile to run around in and married all at the same time and on the same day.
Gezmek için yepyeni bir araba aynı gün de evlendin.
You know, Bessie, Ada and me's mighty proud of you and Dude and that automobile.
Bilirsin Bessie, Ada ile ben seninle, Dude'la ve o otomobille çok gurur duyuyoruz.
Now, I like Sister Bessie about as well as the next one or I wouldn't give her new automobile a thought but I'm here to tell you, Lord you'd better step in and help me out pretty quick or I'm afraid I'll have to take matters in my own hand.
Rahibe Bessie'yi herkes kadar severim yoksa yeni otomobilini hiç düşünmezdim bile ama sana söylüyorum Tanrım çabuk gelip bana yardım etsen iyi olur yoksa çaresine kendim bakmam gerekecek.
Nobody ain't gonna sell my brand-new automobile, if that's what you're thinking.
Aklından geçen oysa, kimse yepyeni otomobilimi satamaz.
Say, you wanna buy a brand-new automobile cheap?
Ucuza yepyeni bir otomobil almak ister misiniz?
Where's my automobile?
Otomobilim nerede?
Why, he stole my overalls and he broke my automobile and threw... Aah!
Pantolonumu çaldı, arabamı bozdu...
Look what you done to my automobile!
Bak otomobilime ne yaptın!
Horseless carriage? Automobile?
Atsız araba...
I wanna look at that automobile carriage of yours, Gene.
Bineceğiniz otomobile bakmak istiyorum, Gene.
See here, he isn't going into Morgan's automobile concern, is he?
Baksanıza, Morgan'ın otomobil firmasına girmeyecek, değil mi?
Oh, no, the automobile concern is all Eugene's.
Otomobil firması tamamıyla Eugene'in.
Get another automobile and chauffeur.
Başka bir otomobil ve şoför bul.
She was in an automobile accident with a man on a cold night.
Bir erkekle otomobilde giderken kaza geçiriyorlar. Soğuk bir geceymiş.