Because i love her перевод на турецкий
516 параллельный перевод
Because I love her, and I want her to live to the best effect.
Çünkü onu seviyor ve en iyi şekilde yaşamasını istiyorum.
Because I love her.
Çünkü O'nu seviyorum.
I want Lola most of all, because I love her.
Lola'yı her şeyden daha çok istiyorum. Çünkü onu seviyorum.
- I'm marrying Lucy because I love her.
- Lucy ile aşık olduğum için evleniyorum.
I can keep her because I love her.
Olabilirim çünkü onu seviyorum.
And I'm going to win... because I love her.
Çünkü, onu seviyorum.
No, I want to marry her because I love her.
Kızınızla serveti için değil, sadece aşık olduğum için evlenmek istiyorum.
Me, because I love her, she's mine...
Ben, çünkü onu seviyorum, o benim...
I want her because I love her.
Onu istiyorum çünkü onu seviyorum.
I saved every nickel to bring her here because I love her so much.
Onu buraya getirebilmek için her kuruşu biriktirdim. Çünkü onu çok seviyorum.
I married her because I love her.
Onunla evlendim çünkü onu seviyorum.
Because I love her.
Çünkü onu seviyorum.
I told you, it's because I love her.
Sana söyledim, çünkü onu seviyorum.
Maybe I love her most when she's her meanest... because I know that's when she's loving most.
Belki de O'nun en huysuz anlarını seviyorum çünkü bu anlarda aslında o kadar sevecen oluyor ki...
Because I'm in love with her husband.
Çünkü kocasına aşığım.
Because I know you love her.
Çünkü onu sevdiğinizi biliyorum.
She died because I didn't love her - and maybe, unconsciously,
Öldü çünkü onu sevmedim.
That was a bad dream, a false dream, because I'll always love you.
Kötü bir rüyaydı. Gerçek değildi. Çünkü ben seni her zaman seveceğim.
Always seek the true love and never found because I had to come here to get it.
Her zaman gerçek sevgiyi aradım ama asla bulamadım. Buraya gelmek benim kaderimmiş. Seni buldum.
But I regret that she has caused you so much trouble by lying to you because of her foolish love for Mohei.
Mohei'ye duyduğu aptalca aşk yüzünden size yalan söyleyerek bu kadar sorun çıkardığı için çok özür dilerim.
First of all, because I love you and then because I defend the Corps.
Seni seviyorum, çünkü her şeyden önce benim işim komutanı gözetmek.
When I'm up to something... I prefer to tell my husband precisely because I love him.
Ben böyle işler çevirdiğimde kocama her şeyi olduğu gibi anlatırdım.
Each time Rameses took me in his arms, I cursed you, not him, because I love you.
Ramses beni kollarına her aldığında onu değil, seni lanetledim, çünkü seni seviyorum.
If I ever said anything that made you think I was complaining it just isn't true because I love everything.
Sikayet ettigimi sanmana yol acan bir sey dediysem dogru degil, cuenkue her seyi seviyorum.
It's precisely because I love you that I've done everything I can not to see you any more.
Her şeyi seni sevdiğim için yaptım. Seninle bir daha görüşemem.
Because I was in love and I didn't want to see her die.
Çünkü seviyordum ve öldüğünü görmek istemiyordum.
Because of my love for Elena, I'll accept any imposition but where do you want me to live?
Elena'ya olan aşkımın uğruna, Her durumu kabul edeceğim. - Ama nerede yaşamamı istiyor sunuz? Cantù Cermenate'temi?
Because I love my wife, I adore her, I worship her.
Ona bayılıyorum. Ona hayranım.
I guess it's because you're still in love with her
Bence hala o kızı sevdiğin için bunu yapıyorsun
Did she know I was breaking up because I loved her too much, because I wanted to save our love by sparing it the slow erosion every relationship goes through?
Onu çok sevdiğim için ondan ayrıldığımı biliyor muydu? Aşkımızı kurtarmak istiyordum. Her ilişkinin yaşadığı kaybolup gitme tehlikesinden korumak istiyordum.
I mean good for me, because I didn't really love her.
Ben kendim için iyi oldu diyorum, çünkü onu gerçekten sevmemiştim.
– I am, because I'm not in love with her.
- Ben, çünkü ona aşık değilim.
Maybe a tiny bit of affection when I look at her, because I like to make love gently.
Tamam belki çok az da olsa içtenlikle süzüyorum onu ama bu şefkat dolu bir sevgiden kaynaklanıyor.
Yes, but now is different,... because now I love her.
Evet, ama şimdi farklı,... çünkü artık seviyorum.
I don't love her because she's my wife.
Onu karım olduğu için sevmiyorum.
I love her because of who she is.
Onu tüm varlığıyla seviyorum.
Yes I love her because she doesn't get seasick, no grease on her face, no hair-curlers no steel reinforced bra.
Onu seviyorum, çünkü teknelerden hoşlanıyor. Kafasında bigudileri, sutyeninde takviyeleri yok.
Because she knows I'll always love her.
Çünkü onu hep seveceğimi biliyor.
Because she was in a Bresson film, or a man I admire is in love with her...
Ya da o kadına aşık bir adama hayranlık duyabilirim.
And then I poisoned Agrippa later because I knew that his wife was in love with Tiberius, and if Tiberius married her Augustus would make him Emperor.
Sonra da Agrippa'yı zehirledim, çünkü karısının Tiberius'a aşık olduğunu biliyordum Tiberius onunla evlenseydi, Augustus onu İmparator yapacaktı.
and I'm not going to kill my whoring mother because it's already done, and you can all drop dead, except for Madame Rosa, who's the only thing, person I love.
ve onu, fahişelik yapan annemi, öldürmeyeceğim çünkü bu zaten yapıldı. Sevdiğim tek insan olan, Madam Rosa dışında her şeyi öldürebilirsiniz.
because I love her.
onu seviyorum.
Because Cobra, the man I love is here, from now on, everything is for sake of Milos.
Çünkü Cobra, sevdiğim adam burada, artık, her şey Milos'un hatırı için.
If I did love her, it wouldn't matter anyhow! Because she's marrying Leopold tomorrow.
Eğer onu sevseydim yarın Leopold'la evleniyor olması umurumda olmazdı.
- Because I didn't love her.
- Çünkü onu sevmiyordum.
I had to go fall in love with her because she reminded me of a Botticelli.
Bana bir Botticelli'yi anımsattığı için ona aşık olmak zorunda kaldım.
I won't love her because this won't happen!
Bayılmayacağım, çünkü bu olmayacak!
This was a catastrophe for me personally, because from the moment he introduced me to her, I was in love with her. "
Bu benim için tam anlamıyla bir felaket olmuştu. Çünkü beni onunla tanıştırdığı andan beri ona delice âşıktım.
It's because you don't love her like I do.
Onu benim gibi sevmiyorsun da ondan.
Just because I make love to you doesn't mean I don't love her.
Seninle sevişmem onu sevmediğim anlamına gelmez.
Because she - She's the best friend I ever had, and I love her.
Çünkü o... o benim en iyi arkadaşım... ve onu seviyorum.
because i'm happy 21
because i love you 339
because it's you 31
because i said so 88
because i can't 94
because i don't 101
because if you don't 161
because i like you 101
because i'm 96
because i'm your friend 17
because i love you 339
because it's you 31
because i said so 88
because i can't 94
because i don't 101
because if you don't 161
because i like you 101
because i'm 96
because i'm your friend 17