Because if перевод на турецкий
16,988 параллельный перевод
Because if you were spying on Bashir, then you must have known that Nolan smuggled him into the country.
Çünkü eğer Bashir'i gzetliyorduysan o zaman onu ülkeye Nolan'ın soktuğunu da bilmen lazım.
Because if there is something, now's the time.
Çünkü eğer bir şey varsa, şimdi tam zamanı.
Why would he care about me and Rob? Because if he could proof that you two were shacking up, he wouldn't have to pay you alimony.
çünkü eğer ikinizin beraber yaşadığını kanıtlarsa nafaka ödemesine gerek kalmıcaktı
I hope so, Captain Chesterfield because if these pelts get traced back to me
Umarım, Yüzbaşı Chesterfield. Eğer kürklerin izi bana ulaşırsa, yalnız üstlenmem.
- Really? Because if a short 50-year-old man broke my face and stole 10 grand, I'd remember.
Çünkü eğer kısa 50 yaşında bir adam çenemi kırıp on bin dolar çalsa hatırlardım.
Well, you should, because if we let him go after that, he's gonna figure out why pretty fast.
Umurunda olmalı çünkü eğer onu serbest bırakırsak neler döndüğünü hemen anlayacaktır.
It's... it's okay. Oh, no, no, that's not it. Because if you don't want to see me,
Çünkü eğer benimle görüşmek istemiyorsan... yani bunu çekinmeden söyleyebilirsin.
Because if they do, I'm just gonna be a punch line between now and December.
Çünkü öğrenirlerse, sittin sene dalga geçerler.
Because if you're feeling off, or you're having a bad day...
Çünkü yorgun hissdiyorsan ya da içinden gelmiyorsa...
Because if she was, then that means I'm - -
Çünkü öyle olursa ben...
Really? Because if it was me, I don't think I would be that confident.
Senin yerinde ben olsaydım bu kadar kendime güvenmezdim.
Well, she doesn't know, because if she did... you'd be in deep trouble.
Onun haberi yok. Öğrenirse başın ciddi belaya girer.
Because if one of them drives it, we're one step closer to finding Pride.
Çünkü içlerinden bir tanesi onu sürüyorsa Pride'ı bulma yolunda bir adım daha öndeyiz.
Because if she dies prior to the competency hearing, the present will stands and he and his siblings won't see a penny unless they successfully contest it.
Çünkü yeterlilik duruşmasından önce ölürse vasiyet şu anki haliyle kalacak ve eğer davayı kazanamazlarsa o ve kardeşleri bir sent bile göremeyecek.
Because if you shut down this surgery, both those things will happen.
Ameliyatı durdurursan bunların ikisi de olacak.
Because if I die, you'll die, but I'm sure you already figured out that when you take Stefan's scar, you'll be giving up your future with Elena.
I ölürsem, çünkü öleceksin, Ama zaten anladım emin ı'm. Eğer stefan adlı iz alırken o,
You'll drink that whole glass, because if you don't, well, then Sadie dies.
Bütün bardağı içeceksin, çünkü içmezsen Sadie ölür.
Because if you have you know that one person's mistake affects everyone in the group.
Yoo Jung'un kız arkadaşının canını sıkan birine yardım edeceğini düşünüyor musun? Ne demek bu?
Anyway... if I'm a little snippy, it's because I haven't been getting my laps in and ballooned up to a size zero.
Her neyse... Eğer biraz asabi gibiysem. havuzda tur atamadığım ve şişip sıfır bedene çıkamadığım içindir.
But if you stick around it's gonna get harder, because I'm about to turn the tables on you.
684 ) \ fs36 } Zaferimden basit bir şekilde vazgeçeceğimi mi düşünüyorsun?
And it's very appropriate, too, because the last six years of my life have sort of been like The Shining, which is a film that, if you'd seen, you would know that Jack Nicholson
Aferin. Ayrıca çok uygun çünkü son altı yılım "Cinnet" filmi gibi geçti mübarek.
No! But if I was, it was because I was put in the position of being jealous
Hayır, öyle olsa bile, kıskandım çünkü sen ve yaltaklanman...
And sometimes you don't know how you're gonna go at them until they start talking because you only get one shot in interrogation, and if you screw it up, a killer might walk free.
Bazen onlara nasıl yaklaşılması gerektiğini onlar konuşana kadar anlayamazsın çünkü sorgulama esnasında bir şansın var. Batırırsan, bir katilin serbest kalmasına neden olabilirsin.
I'm not scared of these government goons, and you shouldn't be scared either, because when it comes to ending the wage gap, the only thing we should fear is our own complacency. So, if you have to arrest me, arrest me. Okay, let's go, let's go, come on.
korkmamız gereken tek şey bizim kendimizi beğenmişliğimiz eğer beni tutuklamak istiyorsan, tutukla tamam hadi gidelim hadi bırak onu erkek zorba erkekler için çalışmak nasıl hissettiriyor?
- If she loses her job because of me, she... she's still never gonna want to see me again.
Benim yüzümden işini kaybederse, beni bir daha asla görmek istemeyecek.
But if when you do, you can't make a big deal out of it, though. because that's just gonna tense him right back up.
Eğer eşlik ederseniz büyük bir soruna neden olmazsınız çünkü o hemen gerilir.
Hold on, listen, if she loves you, like, really loves you, it's not because she thought you were a doctor.
Anlaşma yok. - Ama buna pişman olacaksın.
Because, as you know, your father's in trouble again, and it's best if you're not here.
Çünkü, sizin de bildiğiniz gibi, babanızın başı dertte, gene Ve en iyisi burada olmamanız.
Elliot, I don't know if you started all this because of him.
Elliot bu işlere onun yüzünden mi kalkıştın bilmiyorum.
And I just really want to pass it, because I guess I've always just felt like an outsider, and if I pass it, then I'll finally feel like I belong.
Ayrıca vatandaşlık sınavım yarın. Çok geçmek istiyorum çünkü kendimi hep yabancı gibi hissediyordum. Eğer sınavı geçersem sonunda buraya aitmişim gibi hissedebilirim.
We have to stop her. And if you can't because she's your blood, then allow me to.
Senin kanından diye sen durduramıyorsan ben yapayım.
You wonder if you're to blame, because it is so very easy to be silent when there is violence in a family.
"Acaba suçlusu ben miyim" diye düşünürsünüz çünkü ailenizde şiddet varsa sessiz kalmak öyle kolaydır ki.
I totally understand if you feel like I've ruined whatever chance we have of making it work because of my assignment, but, look, I really like it here, and a big part of that, the biggest part of that,
Görevim yüzünden birlikte olma şansımızı batırdığımın kesinlikle farkındayım ama burayı çok sevdim ve bunda senin büyük... Hatta en büyük pay senin.
Because I've been doing this whole thing because I was afraid you'd get bored and dump me because I was afraid you'd get bored and dump me if I couldn't keep up. I know you can't keep up.
Ayak uyduramayacağını biliyorum.
If you're not taking that job in Utah because of me, you're making a mistake.
Utah'daki işi benim yüzümden kabul etmiyorsan hata ediyorsun.
I love you and me together, but it would break my heart if I was the reason you gave up this dream career opportunity, because, honestly,
Birlikte olmamız çok hoşuma gidiyor fakat hayallerindeki kariyer fırsatından vazgeçme sebebin ben olursam çok üzülürüm.
Okay, if we're going to play kangaroo court, I have to go out of pocket to sweeten my java because all we normally we have here is regular creamer.
Tamam, madem mahkemecilik oynuyoruz, o zaman kahvemi tatlandırmak için para ödemek zorunda kalacağım çünkü burada sade kremadan başka bir şeyimiz yok.
Because we wouldn't be here if you'd ripped up that contract when I asked you to.
Çünkü istediğim zaman o anlaşmayı yırtsaydın bu durumda olmazdık.
If I helped take off that armor, don't... put it back on just because you're gonna lose me.
Zırhını çıkarmana yardım ettiysem beni kaybedeceksin diye zırhını tekrar giyme.
If you were my mother, you would never leave me, because no one can tell a queen what to do.
Annem olsaydın beni hiç bırakmazdın çünkü kimse bir kraliçeye ne yapması gerektiğini söylemez.
If innocent people die because you didn't speak... you're never gonna see the daylight again.
Konuşmadığın için masum insanlar ölürse bir daha güneşi göremezsin.
I would be pissed if you stayed, because taking care of that sweet baby is what it's about now, and keeping bad guys out of your life is a really good plan.
Kalsan sana kızacaktım. Çünkü artık işin o sevimli bebekle ilgilenmek ve kötü adamları hayatından çıkarmak da iyi bir plan.
Wouldn't you be if you were getting six figures a year to do nothing because your wife got a big, new job?
Sırf karın güzel bir iş bulduğu için, her yıl sana... altı sıfırlı bir çek yazsalar sen de mutlu olmaz mısın?
And when Riley asked me if I ever had feelings for Sam, I said no, because I never had feelings for her.
Riley bana Sam'e karşı hislerim olup olmadığını sorduğunda yok dedim çünkü ona karşı hiç birşeyler hissetmedim.
Unless, I mean, if it's psychology, because I think I'm gonna do psychology.
Psikoloji olursa etkiler çünkü ben psikoloji seçmeyi düşünüyorum.
Which is really too bad because I was gonna be the guinea pig, and if it worked for me, all my girlfriends were going to sign up.
Gerçekten kötü oldu çünkü ben kobay faresi olacaktım ve bende işe yarasaydı bütün kız arkadaşlarım kayıt olacaktı.
If you want my allegiance because my last name is Kirsch... I recommend you look elsewhere.
Bağlılığımı, sırf soyadım Kirsch diye istiyorsanız, vazgeçmenizi öneririm.
Sometimes people hide things inside because they're afraid... that if they share them with others...
İnsanlar bazen korktukları için bir şeyler saklarlar. Biriyle paylaşıldığında...
Because I'm not positive, and if I kill Lee and George is involved, then he'll have time to recruit another assassin, and we... we still don't know if there's a second shooter or not.
Çünkü emin değilim ve Lee'yi öldürürsem ve George işin içindeyse başka bir suikastçı bulmak için vakti olacak. Ayrıca hala ikinci bir suikastçı olup olmadığını bilmiyoruz.
- And Sylvia, if you want a share of this, then I suggest you get knocked up, if any man will have you, and then give birth to a son and call him Horace, because you're not gonna get anything bringing this fag in here.
Sylvia buradan hak almak istiyorsan sana hamile kalmanı öneriyorum. Eğer bir erkek seni alırsa tabii. Sonra bir erkek doğurup adına Horace koyarsın.
If I told you last harvest that you'd be listening to a young woman learned her farming from a book... See, you don't see no ill because she done dazzled you, Uncle.
Sana çiftçiliği kitaptan öğrenen bu genç kızı dinlersen bunun toplayacağın son hasat olduğunu söylesem de seni büyülediği için durumdan hiç rahatsız olmazsın amca.
because if you don't 161
because if not 42
because if i don't 22
because if you do 92
because if you're not 18
because if we don't 23
because if i do 20
because if you are 57
because if it is 53
because if you did 49
because if not 42
because if i don't 22
because if you do 92
because if you're not 18
because if we don't 23
because if i do 20
because if you are 57
because if it is 53
because if you did 49
because if so 25
if you want 1750
if you're happy and you know it 31
if it's meant to be 16
if you don't mind me asking 146
if you don't mind 1583
if you 535
if you want to talk to me 22
if you can't beat' em 19
if i didn't know better 127
if you want 1750
if you're happy and you know it 31
if it's meant to be 16
if you don't mind me asking 146
if you don't mind 1583
if you 535
if you want to talk to me 22
if you can't beat' em 19
if i didn't know better 127
if you're hungry 89
if i were you 923
if you don't 701
if you don't eat 20
if you like 1152
if you please 567
if it wasn't for you 99
if it is 191
if you don't talk 19
if i may ask 88
if i were you 923
if you don't 701
if you don't eat 20
if you like 1152
if you please 567
if it wasn't for you 99
if it is 191
if you don't talk 19
if i may ask 88
if you need anything 442
if i knew 98
if it's not too much trouble 48
if you ask me 829
if i can 158
if it isn't 54
if you're 71
if it's a girl 43
if i may 812
if i do 197
if i knew 98
if it's not too much trouble 48
if you ask me 829
if i can 158
if it isn't 54
if you're 71
if it's a girl 43
if i may 812
if i do 197