Beg me перевод на турецкий
1,516 параллельный перевод
You came to beg me to let you back in.
Bana sizi işe almam için yalvarmaya geldiniz.
You had to have your mother beg me to come!
Gelmem için annene yalvarttın!
Every day he'd cry, beg me not to make him leave the apartment.
Her gün ağlardı. Evden çıkarmayayım diye yalvarırdı.
UNTIL YOU BEG ME TO FUCK... YOU. YEAH, MAN.
Beni becer diye yalvarana kadar...
Do you wanna get drunk and beg me for sex now or wait till two o'clock tonight?
Sarhoş olup, sevişmek için bana şimdi mi yalvarmak istersin, yoksa gece 2'yi mi bekleyelim?
I'm going to impress that motherfucker so much... he's gonna beg me to take the job.
O kendini beğenmiş herifi öyle utandıracağım ki işi almam için yalvaracak. - Ağlama yeter.
Just get down on your knees and beg me for the money.
Ha? Sadece... dizlerinin üzerine kapan ve bana yalvar...
Millions of arms reach out to embrace, beg me to come into their lives.
Milyonlarcası hayatlarına girmem için yalvarıyor.
Beg me to save you.
Seni kurtarmam için bana yalvar.
You beg me.
Önce yalvar bakalım.
Do you Beg me?
Gerçekten yalvarıyor musun?
Beg me tonight, cry for me.
bu gece benden iste, ağla benim için.
I hope everything burn, whispering, beg me, beg me... i came to your window to play
umarım herşey yanar, fısıltıyla, benden iste, benden iste... pencerene çalmaya geldim
" If you say anything, you'll beg me to die,
"Bir şey söylersen, ölmek için yalvarırsın bana."
Move over, make me beg ya, plead ya
Move over, make me beg ya, plead ya
But stay still, I beg of you, you're making me nervous!
Ama rahat durun rica ederim. Beni sinirlendiriyorsunuz!
I beg you, take me to the Red Cross
Lütfen beni Kızıl Haç'a götürün.
I beg you to indulge me.
Lütfen bana biraz izin verin.
Please, don't bother me! I beg you!
Yalvarırım artık beni rahatsız etme.
I beg you. Please don't force me.
Yalvarırım beni zorlama.
Give me few more days, I beg you!
Bana bir kaç gün daha verin, size yalvarıyorum!
I beg you with folded hands.. Punish me anyhow.
Ben ellerimi birleştirerek sizden rica ediyorum... nasıI isterseniz beni o şekilde cezalandırın.
You want me to beg?
Yalvarmamı mı istiyorsun?
Free me. I beg you.
Kurtarın beni, artık dayanamıyorum.
Just don't let me succumb, I beg you.
Yenilmeme izin verme, yalvarıyorum.
I'm not going to beg you, Rebecca, but we both know your dad owes me one.
Sana yalvarmayacağım, Rebecca, ama ikimizde biliyoruzki babanın bana borcu vardı.
Oh, God! Please don't hurt me, I beg of you!
Lütfen canımı yakmayın!
I beg of you, return to me.
Yalvarıyorum sana, döndür onu bana.
Don't fight me. I beg you.
Benimle savaşma, yalvarırım.
Don't make me beg, because it won't be pretty.
Beni yalvartma. Çünkü yaparım ve hiç hoş olmaz.
Don't make me beg, now.
- Şimdi beni yalvartma.
- What do you want me to do, beg?
- Ne yapmamı istiyorsun, yalvarayım mı?
please, don't make me have to go to them and beg.
Lütfen oraya gidip yalvartmayın beni.
AND THE WAY YOU MADE ME BEG.
Ve yalvarış şeklimden.
I beg you to trust me!
Bana güvenmeniz için yalvarıyorum!
Lower your head, and say, "I beg you to give me back my money."
ve "paramı geri vermen için sana yalvarıyorum" de.
- I beg you to give me back my money.
Paramı geri vermen için sana yalvarıyorum.
Please forgive me, I beg of you please, forgive me.
Lütfen affet beni. Yalvarırım, affet beni.
You see, I had the audacity to beg the count... to allow me to give the birthday toast to Albert.
Gördüğünüz gibi, Albert'in doğum günü şerefine kadeh kaldırma onurunu bana vermesi için konta rica etme cesaretini gösterdim.
You make me beg for the car every day.
Her gün arabanı verene kadar beni yalvartıyorsun!
She made me beg a ride off another kid.
Diğer çocuklarla gezebilmem için beni yalvartırdı.
- Don't beg me.
Bir şeyler yap!
Don't kill me, I beg you!
Beni öldürmeyin, yalvarıyorum!
Thakur, my father had come to beg your daughter's hand for me - so please give that hand to me.
Thakur, babam sizden kızını istemek için gelmiş, şimdi lütfen onu bana verin gitsin.
And this asshole lets me beg for it.
Ve bu götveren benimle dalga geçiyor.
I beg you. Leave me alone!
Yalvarırım, Bırak beni!
- Yes, yes, I forgot. Oh, stop, I beg you, don't make me wait. Romeo loves me as much as I love him?
hayır, unuttum dadı, yalvarıyorum bana işkence etme onu sevdiğim kadar, beni seviyor mu?
Don't make me beg.
Beni yalvartma.
I wanted this to wait till later, but I beg you, let me explain the real reason why I asked you here.
Bunu daha sonraya bırakmak istiyordum, ama yalvarırım sizi davet etmemizin asıl nedenini açıklamama izin verin.
Don't make me beg you.
Beni yalvartma.
Now, remember, do not untie me until the morning, no matter what I say or how much I beg.
Bir kez şoför oldum mu, her şey değişecek.