Member перевод на турецкий
10,050 параллельный перевод
I thought Dr. Hodgins was a member of - the Green Party like myself. - Yeah, I used to be, but then I figured why not vote for a candidate who at least has a shot at winning.
Dr. Hodgins'in benim gibi Yeşillere üye olduğunu zannediyordum Evet, öyleydim sonra dedim ki neden kazanabilecek birine oy vermiyorum.
I myself am a proud member of the Peace and Freedom Party.
Ben kendi adıma Barış ve Özgürlük Partisine üye olmaktan gurur duyuyorum.
Yeah, most of the folks we knew had at least one family member in the tunnels.
Evet, yerel halkın çoğunun en az bir aile üyesi tünellerde çalışıyor.
I ask the committee member's for a wise decision and a serious punishment to the assailant.
Kurul üyelerinden mantıklı bir karar vermelerini ve saldıran kişiye ciddi bir ceza vermelerini istiyorum.
Considering how little cash your typical member of the undead carries, When will we be seeing these results with a human?
Bu kadar az para ile ölümsüzlerde yakaladığın başarıyı göz önüne alırsak bir insandaki sonuçları ne zaman göreceğiz?
Yeah, my stylist, Carl, told me about two girls with a cupcake shop in Brooklyn who didn't want to serve a member of the LGBTQ community.
Stilistim Carl bana Brooklyn'de cupcake dükkanı olan ve LGBTQ * üyesi olanlara servis yapmak istemeyen iki kızdan bahsetti.
He's a member of the Senate Armed Services Committee.
Silahlı Hizmetler Komitesi'nin bir üyesi.
I promise to become a respected member of the Children's Union...
Çocuk Sendikası'nın itibarlı bir üyesi olmaya söz veriyorum.
This is awesome- - you can get near every member of the team at once, and if they have a phone or device that matches what we're looking for, we'll know right away.
- Evet, evet. Harika bir şey bu... tek seferde tüm takım üyelerine yaklaşabilirsin ve yanlarında aradığımızla eşleşen cihaz ya da telefon varsa anında öğreneceğiz.
EAD Paulson has been an invaluable member of the Bureau.
YDA Paulson, Şube'nin çok önemli bir üyesiydi.
Sorry. Just... He was someone's family member, you know?
Özür dilerim ama o da birilerinin ailesi.
Who's my favorite member of NSYNC?
- En sevdiğim NSYNC? - Justin.
But first I'd like to welcome our newest member.
Ama önce yeni üyemize hoş geldin demek istiyorum.
" Because I'm not a member of this orchestra anymore
" Çünkü artık bu orkestranın...
But that's because, as the oldest... uh, non-youngest member of our group, she's our coach.
Ama bunun da sebebi, gruptaki en yaşlı, en genç olmayan kişi olarak bizim liderimiz olması.
Suspect he's a member of a gang-
Şüpheli o karayolu Of gang-
When one dog tires, there's always another member of the team to take up the lead.
Köpeklerden biri yorulursa daima grubun liderliği devralacak başka bir eleman oluyor.
Can you have sex without worrying you'll turn her into a member of the undead?
Onu zombiye dönüştüreceğim korkusu olmadan sevişebiliyor musunuz?
Now, he's an integral member of a wildlife film crew.
Şimdi, vahşi yaşam film ekibinin ayrılmaz bir parçası oldu.
Or was I the only white member of ha ha blacksheep?
Yoksa Ha Ha KaraKoyun'un tek beyaz üyesi ben miydim acaba?
Who originally found the vehicle was a member of our search party.
Aracı asıl bulan kişiler arama ekibinin parçasıydı.
- It was a member of our search party.
- Arama ekibinin parçasıydı.
- No, no, I'm an actual member of the orchestra now.
Hayır, hayır, artık gerçek bir orkestra üyesiyim.
I mean, think about it : our brave orchestra member ventures into exotic lands to bring art and culture, and what happens?
Düşünün : cesur orkestra üyemiz egzotik topraklara sanat ve kültür götürmeye giderken başına neler geliyor.
So, once the pack member is down, the other dogs will stay in the area.
Sürüdeki bir köpeği aldığımızda, diğerleri civarda bekliyor.
I mean, I think, yeah, she's trying to protect a family member just like, uh...
Bence evet, ailesinin bir ferdini korumaya çalışıyor, tıpkı...
" I am learning the Avery family history and about each member of the Avery family.
" Avery ailesinin geçmişini ve ailenin her bir ferdini araştırıyorum.
" I can find no good in any member.
" Aralarında bir tane bile düzgün insan yok.
Finally, the youngest member of the colony is born.
Sonunda, koloninin en genç üyesi dünyaya geliyor.
And a former Olympic squad member of yours, if I'm not mistaken, Warren.
Yanılmıyorsam, kendisi eskiden sizin olimpiyat takımınızdaydı Warren.
And then it goes up one family member for every 20 negroes after that.
Birey başına yirmi zenci diye devam ediyor.
The chief explained it's a dead member of their tribe.
Şef açıkladı Onların kabilelerinin ölü bir üyesidir.
A family member, perhaps?
Aileden biri, mesela?
If you take this job that Alexanya's offering you, you could prove to child services that you're a productive member of society again.
Eğer Alexanya'nın teklif ettiği işi alırsan toplumun üretken bir bireyi olduğunu tekrardan çocuk esirgeme kurumuna kanıtlayabilirsin.
But I'm sure that, uh, the readers would like to know what it's like to be a member of your family?
Ama yine de okurlarımız şunu bilmek isteyecektir ; ... ailenin bir ferdi olmak nasıl bir duygu?
A Civil Guard general, a drug trafficker and a member of the Italian mafia.
Sivil koruma generali, uyuşturucu kaçakçısı ve İtalyan mafyasının üyesi.
You are not even a member anymore, Jackie.
Artık üye bile değilsin, Jackie.
He told you he was a member of the Russian mafia.
Size Rus mafyasının bir üyesi olduğunu söyledi.
It involved a member of Delta Force, that makes it particularly sensitive.
Bir Delta Gücü elemanının başına geldi ve bu da olayı daha hassas hale getiriyor.
What you men fail to recognize is a unit is no better than its weakest member.
Anlayamadığınız şey bir bölük en zayıf üyesi kadar güçlüdür.
You are no longer a member of the military.
Artık ordunun bir mensubu değilsiniz.
It is an outstanding member of the community.
Toplumun seçkin bir üyesidir.
One staff member has been confirmed dead at the scene.
- Olay mahallinde bir personelin öldüğü doğrulandı. - Hayır!
- Sexy member for the booth.
- Ekibin seksi elemanı.
This is what was left of a gang member who tried to recruit him.
Bu onu işe almaya çalışan bir çete üyesinden arda kalanlar.
He's bald now and a member of the party.
O şimdi kel ve partinin bir üyesi.
With due respect you may be my superior, but as a member of the ss you're not necessarily a criminalist.
Tüm saygımla benim üstüm olabilirsiniz, ama bir SS üyesi olarak siz gerçek bir kriminoloji uzmanı değilsiniz.
- Kelly, I'm a member here, right?
Kelly, buranın üyesiyim, değil mi?
Well... this here's the new member of our gang.
Olabilir... Karşınızda, çetemizin yeni üyesi.
New member of the team.
Ekibin yeni üyesi.
As you are no doubt aware, Mr. Regan, under section 4 of the sec compliance regulations, any attempt to lobby, coerce, or collaborate with any member of the compliance committee will trigger an investigation and a subsequent delay
Hiç kuşkunuz olmadığından, Bay Regan, Sn uygunluk düzenlemelerinin 4. bölümünde,