Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ B ] / Big money

Big money перевод на турецкий

1,362 параллельный перевод
Once the word gets out about the big money, The Matador will take a personal interest.
Ortada büyük para olduğu duyulunca Matador özel ilgi gösterecek.
Corporate party, big money, total nightmare.
Kurumsal parti, büyük para, tam bir kabus.
Carrie, it's your turn. Big money, big money, big money! [Audience cheering]
Tamam, büyük para, büyük para büyük para!
The tabloids will pay big money for the story.
Magazin basını hikâye için çok para verecektir.
Big money for the dealers.
Satıcılara çok para kazandırıyor.
New talent, big money...
Yeni yetenek, büyük para...
Big money.
Büyük para.
Not the big money.
Çok büyük para değil.
We told him, you getting me up this early, this shit... better be worth my while, better have some big money.
Ona bu saatte beni getirdiğine göre çok para vermesi gerektiğini söyledim.
You gotta keep the pressure on these lawyers, OK... and get you outta here to fight this... big money fight with Briscoe.
Avukatlarına baskı yapacağım... seni Brisko'yla ringe çıkarmaya çalışacağım.
I guess you'd want to pay it. I mean, you was talking that big money shit.
Ödersin herhâlde, değil mi?
Also, he's going to make big money.
Bir de, yakında büyük para kazanacak.
We're talking big money.
Büyük bir para söz konusu.
Has or comes from big money.
Ya çok zengin, ya da olmak üzere.
the big money is in drug dealing.
asıl para uyuşturucu satışında.
Darling, we're moving up to the big money.
Tatlım şimdi büyük paralarla oynuyoruz değil mi?
Big money in selling that shit, right?
Bu bokun satışında büyük para var doğru değil mi?
They get offered up to an extremely black global market and sold to anyone willing to pay big money to change his or her life.
Daha sonra da, oldukça tehlikeli bir karaborsada büyük paralar karşılığında hayatını değiştirmek isteyenlere satarlar.
Come fight night, big money changes hands and only one dog comes out alive.
Maç gecesinde büyük paralar dönüyor. Ve bir tek köpek hayatta kalıyor.
For the big money.
Büyük para için.
The ones with the dogs holding big money bags.
Üzerinde büyük para çantası taşıyan, küçük köpekler olanından.
These guys have big money.
Bu adamların çok parası olur.
Chicks in New York, they'd pay big money to smell like that.
New York " taki piliçler, böyle kokabilmek için nelerini vermezler ki.
I put big money on the Kentucky Derby and I'm gonna win the lottery.
Kentucky derbisine çok büyük para yatırdım.
Like a big pop star with money to blow.
* Paraya para demeyen * Pop starları gibi
Imagine spending money for a suite, then you're a big bag of mush bones?
Hayal edebiliyor musunuz, şık bir suit için onca para veriyorsun sonra da kemik lapasına dönüşüyorsun?
He tried to fight it, but... when it's money versus the environment, it's no big surprise who's gonna win.
Bunun mücadele etmeyi denedi, ama... para ile çevre bilinci mücadeleye girince, hangisinin kazanacağını tahmin etmek zor değil.
I bought a Barcalounger, a big-screen TV with the money.
Parayla Barcalounger ve büyük ekran bir televizyon aldım.
But I come from the big city, where money talks.
Ama benim geldiğim büyük şehirde para konuşur.
Seems like a big waste of money for something that dies in a few days.
Birkaç gün içinde ölen bir şeye bu kadar para verilmesi yazık.
AT "BIG Q" WE GUARANTEE FULL MONEY BACK
Görüşürüz.
Maybe those football guys are paying off these deer with all the big budget money they got.
Belki de futbolcular bu geyiklere para ödüyorlardır. Bütçeden nasıl olsa iyi para ayrılıyor onlara.
Now, to me, the big question is how do we get the money?
Bana göre, en önemli sorumuz parayı nereden bulacağımız?
You can`t make any money just in big cities.
Sadece büyük şehirlerden iyi para yapamazsın.
Your granddaddy had just settled a big case and he wanted to strut his money.
Büyükbaban, zorlu bir hastalığı daha yeni atlatmıştı ve parasını değerlendirmek istiyordu.
No job, no money, no visa... and he's a big success.
Ne parası, ne işi, ne de vizesi vardı. Ve çok başarılı oldu.
Go steal those people's money... before they realise that you're just a big dumb fake!
İçerdekller senin koca aptal bir taklit olduğunu farketmeden ceplerinden paralarını alacaksın.
That'll forfeit all the money... that you guys bet at those big odds.
Yaparsanız, maç iptal olur ve yatırdığınız parayı kaybedersiniz.
Forget about the money and the big houses and the cars.
Paranın, büyük evlerin ve arabaların bir önemi yok.
I guess I didn't trust you to believe me... that I wanted to marry you first... and that the money was like a really big wedding gift.
Benim seninle evlenip parayı da... düğün hediyesi olarak aldığımı sanacağından... korktum
I... I will get some big amount of money next week, ya?
Ben... önümüzdeki hafta yüklüce para alacağım.
I don't want to just go off somewhere with a big pile of money and wait to- -
Yüklü bir parayla bir yerlere gidip beklemek istemiyorum- -
If the universe suddenly imploded in the big crunch, everybody's money would be on tyr surviving it, because he's invincible, and when tyr's on our ship, we're all invincible.
Evren birden patlayıp çökmeye başlasa herkes parasını Tyr'ın hayatta kalmasına yatırır. Çünkü o yenilmez ve Tyr gemimizde olduğu sürece biz de yenilmeziz.
So we'll go down to the marina, return the money and explain it was all a big mistake.
Bu yüzden, biz marinaya gideceğiz, parayı geri vereceğiz ve bütün bunların bir yanlış anlaşılmadan ibaret olduğunu açıklayacağız.
Hey, big fight, money moves around.
Büyük bir maçta etrafta çok para döner.
But we had this big fight about money and.... They even suggested I get rental boots.
Ama para konusunda büyük bir tartışma yaşadık ve hatta kiralık botlar almamı bile önerdiler.
I really did get into a big fight with my parents about money.
Annemlerle para konusunda gerçekten büyük bir kavga ettim.
You don't expect to wake up when you're old and find a big bucket of money.
Yaşlandığında bir sabah kalkıp.. .. bir çanta dolusu para bulmayı beklemezsin.
Big offered me the money for my down payment. But I could never take it.
Büyük dairemin ön ödemesi için para vermeyi teklif etti.
I have so much money to give away that you can just take it and go to Vegas with it, and that'll be your big "Screw you" to me.
O kadar param var ki dağıtıyorum. Sen de o parayla Vegas'a gidip bana günümü gösteriyorsun.
Big Al used to send money to his father, a Vietnam vet slowly losing his mind in a VA hospital in Cleveland.
Koca Al, Cleveland'daki bir akıl hastanesinde yavaş yavaş deliren bir Vietam gazisi olan babasına para gönderirdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]