But you are not перевод на турецкий
4,505 параллельный перевод
But you are not Dothraki.
Ama sen Dothrak değilsin.
- But as you will soon learn, some years are good, and others, not so.
Ama yakında öğreneceğin gibi, bazı yıllar iyi geçer. Bazıları pek değil.
I'd offer you a glass, but you're not really great with liquid, are you?
Sana da bir bardak teklif ederdim, ama sıvılarla aran iyi değil, değil mi?
Yeah, but you don't like it, you're not feeding a habit, so why are you here?
Evet ama bunu sevmiyorsun. Peki neden buradasın?
You may not understand this, but our ambitions are a little wider.
Bunu anlamayabilirsin. Bizim hırslarımız biraz daha..... daha kapsamlı.
But you are getting a roommate whether you like it or not.
Beğen ya da beğenme, artık bir oda arkadaşın var.
Most likely you are but maybe not.
Muhtemelen öylesin ama belki de değilsin.
You play your role well, Mr. Chandler, but this is not who you are.
Rolünü iyi oynadın, Bay Chandler lakin sen böyle biri değilsin.
But I will not rest until you are safe.
Ama sen güvende olana dek bana huzur yok.
You do not know what they are asking for, but Michael, you must surrender his son.
Eğer onlar için ne soruyorsun bilmiyorum ama Michael, oğlunu teslim edilmelidir,
Not to seem impertinent, but I believe the disappearances are connected to another matter, the one I talked to you about.
Beni mazur görün ama... Ben kayıp kızların daha önce bahsettiğim bir başka davayla ilişkili olduğuna inanıyorum.
Your father might have not wished but my best wishes are always with you
Baban iyi dileklerini söylemese de, benim en iyi dileklerim, hep senin yanında.
But if even for a moment I sense that you are leading either of my children into the darkness, not even Saint Christopher will be able to save you.
Ancak çocuklarımdan birini kötülüğün içine sürüklediğini gördüğüm anda Aziz Christopher bile seni elimden kurtaramaz.
Not only are you beautiful weird, but you're also wicked smart.
Sadece garip bir güzelliğin yok aynı zamanda acaip akıllısın.
Um... it's wonderful to be here today not only to see these fantastic facilities for the first time but also to see all of you overwhelming as you are to this nervous speaker.
Bugün burada olmak harika sadece bu fantastik hizmetleri ilk kez görmek değil aynı zamanda sizleri görmek. Böyle gergin bir konuşmacıdan sıkılabilirsiniz.
I'm not sure, but I'm certainly glad not to be standing here in a pair of jackboots and I'm sure you are, too.
Emin değilim ama süvari çizmeleriyle burada olmadığım için kesinlikle memnunum ve eminim ki sen de öylesin.
But at this point, I am sure you'll understand, it is not appropriate for us to make any comment on anything until the facts of this situation are completely understood.
Ama bu noktada anlayacağınızdan eminim ki gerçekler tamamen anlaşılmadan yorum yapmak bizim için uygun düşmez.
No, of course not, but what, are you gonna drive me to the country?
Tabii ki hayır. Beni oraya kadar götürecek misin?
Not when you're ready, but when they are.
Sen hazır olduğunda değil, onlar hazır olduğunda.
I'd like to say that I'm surprised that you two are against me, but... I'm not.
İkinizin bana karşı olmasına şaşırdığımı söylemek isterdim ama şaşırmadım.
But are you not this island's king?
iyi de bu adanin krali siz degil misiniz?
Well, you may not be a cartoonist anymore, but you are a local hero for defending our beer, and apparently, that's more important than hating women.
Artık bir karikatürist olmayabilirsin fakat biramızı savunduğun için yerel bir kahraman oldun ve görünüşe göre kadınlardan nefret etmekten daha önemli bir şey bu.
Why are you so understanding of his flaws, but not mine?
Neden o suçlu olunca anlayışlısın da ben olunca değilsin?
- I don't know who you are, but you should not...
- Kim olduğunu bilmiyorum ama bu -
- I'm not, but you are.
- Değilim, ama sen hazırsın.
But Afghanistan is not the Balkans. What are you saying?
- Ancak Afganistan Balkanlar değil.
But it will be easier for me to play the mediator if you are not already locked into their quarrel.
Ancak savaşa zorunlu değilseniz arabulucuyu oynamak benim için çok kolay olacak.
Okay, I'm not digging the timing, but... Are you even ready for that?
Tamam, zamanlamasından bahsetmiyorum, ama - Sen bunun için hazır mısın?
Maybe... maybe you are giving Junior what he needs, maybe not... but just don't let him down.
Belki... Junior'a ihtiyacı olanı veriyorsun ya da vermiyorsun bilemiyorum. Onu hayal kırıklığına uğratma yeter.
I do not know. I can only feel that they are alive, like I feel you, but I do not know where they are.
Ben bilmiyorum. sadece yaşadıklarını hissedebiliyorum, sizi hissettiğim gibi, ama nerde olduklarını bilmiyorum.
I may not be as good with effects and stuff as you are, but I can still give you a really cool exclusive tour.
Efekt yada diğer şeylerde senin kadar iyi olmayabilirim, ama yine de seçkin havalı bir tur verebilirim.
Look, I know it's hard not to feel territorial, but there are certain things you can't claim ownership of.
Bak, gittiğin yerleri sana ait gibi, hissetmeni anlıyorum, ama sana ait değil.
However, if you breach this agreement and trespass on a Monday designated to us, we are entitled to damages including, but not limited to, one Szechuan Sunday per month, plus we reserve the right to invoke cloture,
Ancak, eğer anlaşmaya uymazsanız, ve bizim olan bir Pazartesi oraya giderseniz, bunlar anlaşmayı hiçe saymak olur, O zaman her ay bir Pazar Szechuan günü bizim olur, artı anlaşmayı değiştirme hakkına sahip oluruz,
For 24 hours, you are not only a police officer but also the Home Minister.
24 saat boyunca, sadece bir polis memurusun ama aynı zamanda İçişleri Bakanı.
I love you, Aidan, but I'm not gonna cease to exist if you are not ready to say it back.
Seni seviyorum Aidan ama sen bana bunu söylemeye hazır değilsen varlığıma son vermeyeceğim.
Well, you're very sweet and I love you, but this wolf is not who you are.
Çok tatlısın ve seni seviyorum ama bu kurt sen değilsin.
Look, I had a blowup, but I promise it will never happen again, not after I realized what you are.
Bak, bir an öfkelendim ama bir daha olmayacak. - Hele ki ne olduğunu fark ettikten sonra.
Doctor, pardon my tone, but who are you, sir, to tell the American people that millions of mothers, fathers, sons, and daughters disappeared, gone, in an instant, and that's not a miracle?
Doktor, ses tonumun kusuruna bakmayın ama efendim siz kimsiniz de milyonlarca anne, baba oğul ve kızları bir anda kaybolan Amerikan halkına bu bir mucize değil diyorsunuz?
I think the words you're looking for are, "Thank you, Keegan. I may not have wanted to go out with you, but I was wrong not to believe in you."
Sanırım, aradığın kelimeler, "Teşekkürler, Keegan seninle çıkmak istememiş olabilirim ama, sana inanmayarak hata ettim."
But you Americans- - do you ever think about how blessed you are to be born here, and not a place where the fear of death is a part of everyday life?
Ama siz Amerikalılar, burada doğdunuz için ne kadar şanslısınız biliyor musunuz? Hayatınızın her günü ölüm korkusuyla yaşamadığınız bir yerde?
But are you not this island's king?
İyi de bu adanın kralı siz değil misiniz?
And if the Travelers are the ones who need your blood, doesn't it make sense that you're not only being drawn together but also...
Ve kanınıza ihtiyacı olanlar Gezginler ise sizce de mantıklı değil mi? Sadece birbirinize değil aynı zamanda da onlara doğru da çekiliyoruz.
All right, look... you can hate me, but I am telling you the truth, Grayson... the Atrians are not to be trusted.
Pekala, bak. Benden nefret edebilirsin ama sana gerçekleri söylüyorum Grayson. Atrianlara güvenilmez.
And if our experiments continue to prove successful, we will soon propose to you, gentlemen, that we are not of all the same blood, but, in fact, of three distinct bloods.
Eğer ki deneylerimiz başarılı çıkmaya devam ederse kısa sürede sizlere de, baylar hepimizin aynı kandan olmadığımızı hatta üç farklı kan grubunun varolduğunu sunacağız.
So, yeah, maybe sometimes you feel like you're not being listened to, but I'm here to tell you that you are. You are being listened to. You are making a difference.
Zaman zaman kulak asmadıklarını düşünürsünüz, ama bugün size sizi dinlediklerini söylüyorum.
We all know what "Terms of Use" are. Most people don't read them, but not abiding by their terms could mean you are committing a felony.
Hepimiz Kullanım Koşulları'ndan haberdarızdır, fakat çok azımız koşulların ne olduğunu inceler.
But you're not here to discuss my problems, are you?
Ama siz buraya benim sorunlarımı tartışmak için gelmediniz, değil mi?
Did you know you are not only a credit to your race and gender but to our species? I was intimidated by your strength of character... -... and business acumen? "
Sadece ırkın ve cinsiyetin için değil, insanlık için de çok saygın olduğunu karakterinin gücünden ve iş zekândan etkilendiğimi biliyor muydun?
Grant's rapid-response goons are gonna be blasting you for being a spiteful squatter suffering from a wicked case of hot flashes, but you're not.
Grant'in hazır cevap budalaları senin kindar otlakçı biri olmandan dolayı senden mağdur olup sana kamera önünde lanet okuyacaklar....... ama tabi öyle biri değilsin.
Oh, you've not been ill, but you are sick and you're sick in the head.
Hasta olmayabilirsin ama kafadan çatlak olduğun kesin!
And not too many of us are in love with the tactics employed by our esteemed colleagues in Langley, Virginia, but let me ask you all a question.
Langley, Virginia'daki saygın iş arkadaşlarımızın taktiklerini seven pek yok. Ama hepinize bir soru sorayım.
but you 1775
but you can't hide 39
but you know what 1239
but you didn't 486
but you said 161
but you don't 308
but you and i 59
but you don't believe me 17
but you know 863
but you didn't listen 29
but you can't hide 39
but you know what 1239
but you didn't 486
but you said 161
but you don't 308
but you and i 59
but you don't believe me 17
but you know 863
but you didn't listen 29
but you were 65
but you don't understand 77
but you didn't answer 24
but you're married 17
but you don't care 28
but you never know 100
but you haven't 45
but you're different 28
but you did it 63
but you see 277
but you don't understand 77
but you didn't answer 24
but you're married 17
but you don't care 28
but you never know 100
but you haven't 45
but you're different 28
but you did it 63
but you see 277