Butters перевод на турецкий
1,378 параллельный перевод
You see, Butters, women know that they can make men do anything by flirting.
Anlıyor musun Butters, kadınlar erkeklere flört ederek istedikleri her şeyi yaptırabilirler.
- Butters?
Butters?
No, no, Butters, that doesn't sound stupid at all.
Hayır. Hayır, Butters, hiç de aptalca değil.
Our moms and dads are the ones who need money, Butters.
Paraya ihtiyacı olanlar zaten onlar Butters!
Because Butters isn't a total dick to me.
! Çünkü o bana kaba davranmıyor!
I know you already told Butters he could go.
Butters'ı davet ettiğini biliyorum.
I still have to take Butters, - but I hope things can be cool, too.
Hala Butters'ı götürmek zorundayım. ama, ben de aramızdaki şeylerin iyi gitmesini umarım.
And hey, if for some reason Butters can't go to Casa Bonita, - you can take his place.
Ve, ve hey, eğer her hangi bir sebepten dolayı Butters gelemezse, onun yerini alabilirsin.
- Butters, can you keep a secret?
Butters, sır saklayabilir misin?
No, Butters, we are going to live!
Hayır Butters, yaşayacağız!
No, Butters.
Hayır! Butters!
Where is Butters?
Butters nerede kaldı?
- Butters didn't show.
Butters gelmedi.
- You wanna go to Casa Bonita with us?
Bizimle gelir misin? Butters gelmedi mi?
Butters was supposed to go with us to Casa Bonita tonight.
Butters bu akşam bizimle Casa Bonita'ya gelecekti.
- Yeah, man, that sucks about Butters.
Evet adamım, Butters işte.
- No. Dude, I can't go to have a birthday party while Butters is missing.
Adamım, Butters kayıp iken doğum günü partisi yapamam.
I think Butters would want us to go.
Butters gitmemizi isterdi.
I'll never be able to keep Butters down in the... In the depths of my heart for that long.
Butters'ı asla içerde kalbimin derinliklerinde o kadar uzun süre tutamam...
Butters always hangs out over there.
Butters oralarda çok takılır.
How am I gonna keep Butters down in that bomb shelter for a whole week?
Butters'ı bir hafta boyunca o delikte nasıl tutacağım? !
Leopold Stotch, also known as "Butters."
Leopold Stotch, Butters olarak da bilinir.
Butters!
Butters!
- Butters!
Butters!
- No, Butters!
Hayır Butters!
- We can't come down there, or else we'll contaminate you, Butters.
Biz gelemeyiz Butters. Sana da bulaştırabiliriz.
Thank me by living, Butters.
Yaşadığın için teşekkür et bana Butters.
All right, just six days, Butters.
Tamam. Sadece altı gün Butters.
The meteor destroyed all society, Butters.
Meteor tüm toplumu yok etti Butters.
- Believe me, Butters, you don't want to see what's up there.
İnan bana Butters, yukarıda ne olduğunu görmek istemezsin.
- All right, this way, Butters, just follow the sound of my voice.
Tamam, bu taraftan Butters. Sadece sesimi takip et.
Stay away from Butters!
Butters'dan uzak dur! O insanoğlunun son umududur!
- We have no choice, Butters.
Başka şansımız yok Butters!
Get inside, Butters.
İçeri gir Butters. Dolabın tokmağını kıracağım.
Don't open this door for anybody, Butters.
Bu kapıyı kimseye açma Butters.
Boys, they found Butters!
Çocuklar, Butters'ı bulmuşlar.
Well, it appears that Eric here is responsible for Butters missing because he wanted to go to Casa Bonita.
Evet, Görünüyor ki Butters'ın kaybolmasından Eric sorumlu. Çünkü Casa Bonita'ya o gitmek istiyordu.
Butters, w-where is everybody?
Butters, he-herkes nerede?
- Hey, fellas!
Ha-ey ahbaplar. Butters.
Officer Barbrady, Butters didn't TP that house.
MEmur Barbara Butters o evi TK yapmadı.
What fibs have you been telling this policeman, Butters?
Polislere yine ne yalan söyledin, Butters? !
Butters was with us all night, Officer Barbrady.
Huh? Butters bütün gece bizimleydi, Memur Barbrady.
Butters, what have we told you about confessing to crimes you didn't commit?
Butters, işlemediğin suçları itiraf etmen konusunda sana ne söyledik?
- I'm going to take Butters.
Butters'ı çağıracağım.
Butters?
Butters?
Come on, Butters, hurry!
Hadi Butters, acele et!
No matter what happens, no matter what you hear, do not come out. Now, Butters, listen.
Butters, dinle :
And pray, Butters.
Ve dua et Butters.
- Butters didn't show? I can't believe it.
İnanamıyorum.
You know Butters.
Onu bilirsin...
The cannibal is dead, Butters.
Yamyam öldü Butters!